Kişisel internet sitesinde yayımladığı yazılarıyla okuyucularına eşsiz deneyimler sunan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Liz Wiseman'ın 'Etkili Oyuncular' kitabından yola çıkarak iş dünyasında nasıl başarılı olunabileceğini anlattı.
Ülker, alanında etkili olan oyuncuların, kendilerine has bir davranışla ekibin misyonunu zora sokan sorunları çözmek için engellere direnmek ve günlük sıradan zorlukların üstesinden gelmek için olağanüstü bir zihinsel yetenek geliştirmiş olduklarını ifade etti.
Liderlik ve kolektif zeka konusunda çalışmalarıyla tanınan, dünyanın en iyi liderlik düşünürü arasında ilk 50de adı geçen Liz Wiseman ilginç bir kitap yazmış. Özellikle etkili oyuncuların, sporda tüm takımı nasıl değiştirdiğinden yola çıkarak, iş yerinde etkili oyuncuların tüm işi nasıl etkileyebileceğini anlatıyor.
Etkili oyuncular, bireysel olarak kayda değer bir katkı sağlarken aynı zamanda tüm ekip üstünde son derece büyük bir pozitif etkisi olan kişiler. Araştırmacı aynı etkili bir sporcu gibi iş yerindeki yıldızların da bir tarzı olduğunu söylüyor.
Onlar zeki ve yeteneklidirler, iş ahlakları sağlamdır. Ancak atletizmdeki etkili oyuncular gibi onların yöntemleri de çeşitlidir. Zihinsel olarak üstündürler. Kendilerine nasıl bir rol biçtikleri, yöneticileri ile nasıl çalıştıkları, zorluk ve belirsizliklerle nasıl baş ettikleri ve gelişmeye ne kadar açık oldukları gibi…
Ekte size kısa notlar halinde etkili oyuncuların özelliklerini, nasıl davrandıklarını ve alışkanlıklarını sıraladım. Siz de ETKİLİ OLMAK ister miydiniz?
Liz Wiseman burada hevesten söz etmemiş. Ama işinizde, başarıya duyulan heves de çok önemli ve etkili bir faktördür başarılı olmak için! Hevesli bir satıcının tüm diğer şartlar ve imkanlar aynı olmak şartıyla misliyle satış başarısına sahip olduğu bilinmektedir. Ben başarımızın hep yılmadan her gün aynı şeyleri tekraren yapmaktan ve her gün daha iyi yapmaktan ibaret olduğunu söylerim. Bu söylemesi kolay ama başarması zor bir şeydir. Ama tabii yaparsanız sizi çok güçlü kılan bir sihire sahip olursunuz.
Bir keresinde Hicaz’da bir piyasa GOYAsında ikinci gündü, bana sunulan her şey fevkalade idi. Ben: Arkadaş her gün aynı şeyi tekraren ve daha fazlasını hedefleyerek nasıl başarıyorsunuz, bıkmıyor musunuz? Bu azminizin sırrı nedir? diye sordum. Aldığım cevap ilginç, umut verici idi ve ben yeniden motive olmuştum: Olur mu Murat bey, biz her günün sonunda başarılarımızdan mutlu bir şekilde eve dönüyor ve yarın da başaracağız ve daha iyisini yapacağız diye seviniyoruz, olmuştu.
Tipik çalışanlar, tembel değillerdir, yetenekli gayretli çalışkandırlar. İşlerini iyi yaparlar, emirleri dinlerler, işi sahiplenirler, odaklanırlar ve kendilerinden beklenileni yaparlar. Pek çok yönden her yöneticinin ekibinde görmeyi isteyeceği türden çalışanlardır.
Etkili oyuncuların farklı olarak izledikleri yol, profesyonellerin kontrol edemedikleri durumlarla nasıl başa çıktıklarındadır. Tipik çalışanlar sıradan durumlarda kusursuz davranırlar. Ancak belirsizlikten kolay etkilenirler ve atıl kalırlar. Etkili oyuncular ise deneyimli bir yüzücünün yaklaşan büyük bir dalganın içine atlaması gibi doğrudan karmaşanın içine dalarlar. Değişiklik onlar için göz korkutucu değil, merak uyandırıcıdır. Sorunları işlerinin bir parçası olarak görürler. Belki de esas iş odur. Bu sadece onların değil herkesin işidir, öyle kabul ederler.
Etkili oyuncular, diğerleri donup kalırken harekete geçer, belirsizlikleri bir fırsat olarak görür, başka tepkiler verir:
Yöneticilerden etkili oyuncuların diğerlerine göre katkısının değerini ölçmeleri istendiğinde ortalamada üç katından fazla değer kattığını söylediler. Etkili oyuncular kendi kendilerini yönetme eğilimindedirler ve sadece işi bitirmekle kalmaz aynı zamanda doğru şekilde yaparlar; hatırlatılmadan eksiksiz olarak tamamlar ve kurumda güvence ve gönül rahatlığı oluştururlar. Onlar kurum kültürünü şekillendiren kişiler oldukları için iş arkadaşları onlara saygı duyar ve onları taklit etmeye çalışır. Döngü bu şekilde sürdükçe kurum etkili oyunculara yatırım yapar.
Oyunu öğren, görevin nedir?
Hedefleri anla ve takip et!
Kuralları bil ve uygula!
İleri doğru empati kur, işine yöneticinin gözünden de bak.
Gündemi fark et, çünkü bu nadiren yazılıdır.
İhtiyaç duyulan yerde çalış, sadece göreve değil, ihtiyaca da odaklan.
Sorunun peşine düşmek: Sorunları çözdükçe etkin artar.
Tutkuyla çalışan etkili oyuncuların kurumsal bir amacı vardır. Kişisel tutkularına gem vururlar.
Yöneticiler bir işi halledip ileriye taşıyacak birine devretmek isterler. Yöneticiler ne yapacaklarını söylemelerini bekleyen birini seçmezler. Yöneticiler en önemli işleri sadece yetenekli olanlara değil istekli ve yetenekli olanlara verirler. Onçin:
Otoriteye saygı duymak, davetsiz misafir addedilmemek, patronluk taslamamak isterken katkıda bulunmak ve liderlik fırsatını kaçırabiliriz.
Eşitlerden oluşan bir takımda ısrar etmek de başka bir tuzaktır. Gereğinden fazla akran iş birliğinde ısrar sizce neye sebep olur?
Eşitlikçi ekip çalışması yuvarlak masada bir araya gelindiğinde iyi sonuç verebilir, fakat bir sonraki toplantıyı kimin planlayacağı, kimin diğer departmanlarla bağlantı kuracağı belirsiz olduğunda işler karışabilir.
Roller belirsiz olduğunda insanlar sıkışır kalır. İş birliği ve liderlik birbirinden uzak şeyler değildir. Her ikisini birlikte uygulamak tavsiye edilir. Bir organizasyonda oyun kurucular olduğunda resmi otoriteye daha az ihtiyaç duyulur, çünkü insanlar kendilerini aşan sorunlarla uğraşırken bazen onları çözmek yerine daha güçlü, üst seviyeye taşır. Bu arada bazılarının da dikkatleri dağılır, cesaretleri kırılır ve tamamen dururlar. Zor projelerden kaçınmayı ve onları daha üst kademelere taşımayı tercih ederler. Buna karşılık etkili oyuncular öngörülemeyen engellere ve zorluklara rağmen işin eksiksiz yapılmasını, netice alınmasını sağlarlar.
Kitapta yazar etkili oyuncuları incelerken onların kendilerine has bir davranışla ekibin misyonunu zora sokan sorunları çözmek için engellere direnmek ve günlük sıradan zorlukların üstesinden gelmek için olağanüstü bir zihinsel yetenek geliştirmiş insanlar olduklarını görmüş.
Onlar dirençlidir, yılmazlar. Aksiliklerin ardından kendilerini toparlarlar.
Şimdi size kendimden örnekle etkili bir oyuncu nasıl yetiştirilir, anlatayım:
Ülker’de Topkapı’da işe başladığımda birkaç sene nobody, nowhere olarak çalıştım. Ne işim, ne unvanım, ne de oturacak bir sandalyem vardı. Ama her yerde her şeye tebelleş olurdum. Büyük bir merakım ve hevesim vardı. Patron (babam) benim yetişmem için böyle davranıyordu.
Onun asistanlarının penceresiz odasında bir tabure edinmiştim. Onlardan biri kalktığında masada çalışma imkanım oluyordu. Daha sonra kuzenlerim: Amca bunun unvanı yok ama her şeye karışıyor, diye itirazı üzerine benim kendime bir unvan bulmam gerekti. Kontrol koordinatörü diyordum kendime, her şeyi anlamaya, öğrenmeye çalışıyordum ama hiçbir yetkim yoktu. Sonra zamanla onu da elde edecektim.