
Balat’ın tarihi dokusunda 1907’den kalma bir yapıda kurulan Cour Balat, “Avludaki Sır” sergisiyle sanatseverlere kapılarını açıyor. Deneyimli isimlerin yanı sıra genç sanatçılara da alan açan galeri, farklı disiplinleri aynı avluda buluşturuyor. Kurucu Saliha Nur Çetinkaya’nın ifadesiyle avlu, hem mekânın hem de sanatın ortak dili oluyor. Cour Balat, bundan sonra da atölyeler ve etkinliklerle yeni bir kültürel buluşma noktası olmayı amaçlıyor.
Balat’ın tarihi dokusunda, 1907 yılından kalma bir yapıda kurulan Cour Balat Sanat Galerisi, Atölye ve Etkinlik Merkezi, “Avludaki Sır” adlı ilk sergisiyle kapılarını sanat dünyasına açtı. Deneyimli isimlerin yanı sıra yeni yetenekleri keşfetmeyi hedefleyen Cour, ilk sergisinde de deneyimli sanatçıların yanı sıra genç isimlere de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca gelecekte farklı sanat dallarından atölye çalışmaları, söyleşiler ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yaparak Balat’ta yeni bir sanat ve entelektüel buluşma noktası olmayı hedefliyor. Farklı disiplinlerden sanatçıların eserlerini bir araya getiren Cour Balat’ın kurucusu Saliha Nur Çetinkaya, “Bizim için avlu, yalnızca bir mimari alan değil; insanların yollarının kesiştiği, farklı seslerin birbirine karıştığı, sohbetin ve paylaşımın can bulduğu bir yer. Courbalat’ı hayata geçirirken en çok hayalini kurduğumuz şey de tam olarak buydu: insanları, fikirleri, sanatın farklı dillerini aynı çatı altında bir araya getirebilmek” açıklamasını yapıyor. “Avludaki Sır” sergisinin de bu heyecanın ilk yansıması olduğunun altını çizen Çetinkaya, “Çiniyle yağlı boyayı, hatla ebruyu, tezhiple hendesi tezyinatı yan yana getirdiğinizde, aslında bir bütünün parçaları gibi konuşmaya başladıklarını görüyorsunuz. Her biri kendi kimliğini, kendi sesini koruyor; ama birlikte bir mozaiğe dönüşüyorlar. İşte biz de avlunun sırrını burada görüyoruz: Farklılıkların birbirini bastırmadan, aksine yan yana gelerek daha güçlü bir anlam üretmesinde” diyor. Sanatın yalnızca izlenen değil, paylaşılan ve insanları birbirine yaklaştıran bir şey olduğuna inandıklarını ifade eden Çetinkaya, “Avlu da bu inancın mekândaki karşılığı… O yüzden bu sergide her eser bir nefes, ama hepsi bir araya geldiğinde avlunun kalbi gibi atıyor” diye anlatıyor. Sergide eserleri yer alan sanatçılar arasında İlknur Doğan (kumaş üzerine yağlı boya), Elif Yıldıran (tezhip), Tülay Yıldıran (ebru), Yasin Giray Demir (hat), Elif Macit Demir (çini) ve Kübra Hacer Erdoğan (hendesi tezyinat) bulunuyor.
Mekân ve başlangıç fikrini buluşturan yer
Cour Balat’ın ilk sergisi “Avludaki Sır”ın, kendisi için mekân ve “başlangıç” fikrinin buluştuğu yer olduğunu ifade eden sanatçı Yasin Giray Demir, sergide ağırlıkla celi sülüs ve sülüs besmele çalışmalarıyla yer alıyor. Demir, “Klasik üslubun hakkıyla icra edilmesinin önemine inanıyor ve bunu temel alıyorum. Burada yer almaktan mutlu olduğumu dile getirmeliyim. Emeği geçen herkese teşekkürü borç bilirim” diyor. Ebru sanatçısı Tülay Yıldırım ise “Ebrunun canlı yapısından, doğadan renklerden ilham alarak çıktığım bu uzun yolculukta Cour Balat, sanatımızı görünür kılıp bizi yüz yıllık bir hikâyede buluşturdu. Sırlarımızı (eserlerimizi) paylaşmak üzere buluştuğumuz bu avluda; geçmiş bizleri misafir ederken belki bir selamda bizden gider umudumuz” şeklinde konuşuyor.

Güzeli yansıtmaya çalışan eserler
“Avludaki Sır” sergisi Saliha Hanım’ın gayreti ile her birimizde büyük heyecan uyandırdı. Güzeli arayan ve güzeli yansıtmaya çalışan sanatçıların çok kıymetli eserleri sergide ziyaretçilerin beğenisine sunuldu” diyen Elif Yıldıran, sergide hem geleneksel hem de modern sanat çalışmalarının yer aldığına dikkat çekiyor. Yıldıray da sergide tezhip çalışmalarıyla yer alıyor. “Sergide yer alan dört çalışmamda da klasik tezhip, halkâri, tarama gibi yöntemlerin yanı sıra Fatih dönemine ait bir çalışma yer alıyor. Tezhipte daima bir denge gözetilir. Desenlerin boyutları, desenle hattın uyumu, renk seçimleri daima bu denge gözetilerek hazırlanır. Yapılan çalışmalara parça parça bakıldığında birbirinden çok uzak ve uyumsuz gibi görünen renk ve desenler bir kompozisyon içinde müthiş bir ahenk oluşturabilmektedir. Sergideki çalışmalarımızı ve zikrettiğim ayrıntıları yakından görmek isteyen ziyaretçileri sergimize bekleriz” ifadelerini kullanıyor. Sergi ekim ayı sonuna kadar devam edecek.