
Her fotoğrafçı görmeyi yeniden keşfetmeye taliptir. Her gün bize yeni bir bakış açısı kazandırma potansiyeli taşır. Her gün gördüklerimizi farklı bir gözle görmeye çalışırken rehberimiz bu alanda uzmanlaşmış gözlerdir. Bu sayede kendimizi ve dünyayı yeniden tanımlar, üzüntüler için teselli, mutluluk için coşku ararız.

Emek ve yemek
Madagaskar’ın başkenti Antananarivo’da bir çiftçi hasadı ürüne dönüştürmek için çalışıyor. Gümrik vergileriyle yeniden şekillendirilmeye çalışılan dünya düzeninin içinde alınteriyle değer üretmeye çalışanların sesleri dünyaya düzen vermeye çalışanlar kadar sık duyulmuyor. Fotoğrafçı dünyaya açılan gözümüz ve evet içinde insan olan her fotoğrafın bir andan çok daha uzun hikayesi var.

Geçmişi geçmemek
Nijerya’daki bu festival, yılda iki defa Ramazan ve Kurban Bayramlarında düzenleniyor. 15. Yüzyıldan bu yana devam eden bu gelenek, geçmişin geçmediğini, sevincin paylaşılmaya değer olduğunu ve yaşadığımız sürece umudun olduğunun göstergesi. Gelenekler insan hayatından uzun sürüyor ve temel duygularımızın yüzyıllar geçse de geçmediğini açıkça gösteriyor.

Unuttuk sanma

Bembeyaz bir gelecek
Afrika’da bir yer: Senegal. Dakar’da beyazlar içindeki cemaat birbirinden ayırt edilemeyecek durumda. Bu esnada okyanusun içindeki bir damla gibi görünen küçük çocuk, hayatı, geleceği ve farklı bir rengi temsil ediyor. Gelecek biraz daha farklı görünecek. Bunu adeta beyaz bir sayfanın üzerinde bakışlarıyla anlatmaya çalışıyor.

Umudu doldurmak
Yaşam ve ölüm arasında gidip gelen Gazze’de ölmenin de yaşamanın da bedeli çok ağır. Ölüm ardından tarifsiz acılar bırakırken yaşamak büyük bir savaş anlamına geliyor. Boş tencereler ve tavalar aynı zamanda mücadele eden bir dünyanın öbür yüzünü gösteriyor. Merhametsiz ve çaresiz bir dünya.