Tiroid hormonunun büyüme ve gelişmede önemli rol oynadığını belirten İç Hastalıkları UzmanıDr. Hasan Küçükyılmaz, vücutta tiroid hormonu sentezi için yeterli miktarda iyot alınması gerektiğini belirtti. Yiyecek, tuz ve su ile iyodun alındığını belirten Dr. Küçükyılmaz, Tiroid hormonlarının vücut ısısını dengeleyen önemli faktör olduğunu ve karbonhidrot metabolizmasını önemli oranda etkilediğini ifade etti. Dr. Küçükyılmaz, tiroid hormonun insan vücudundaki 15 etkisini şöyle sıraladı:
"Isı oluşumunu artırır, Büyüme ve gelişmeyi sağlar, insülin salgısı artar, glukoz metobolizmasına değişik etkileri var, Trigliserid, kolesterol miktarını azaltır, bazal metobolizma hızı artar, vitamin gereksinimi artar, oksijen kullanımı artar, kalp hızı, kalp akımı, kalp debisi artar, solunum hızı artar, nabız basıncı artar, protein yıkımı artar, kemik yıkımı artar, mide bağırsak hareketleri artar. adet süresini artırır"
Günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen Hipotiroid rahatsızlığının belirtilerini Dr. Küçükyılmaz şu şekilde sıraladı:
"Kabızlık, ciltte kuruma, ciltte soluk bir renk alma, ilerleyici kilo kazanımı veya kilo vermede zorlanma ödem hali, ses kalınlaşması, kısılma, çatallanma, saç dökülmesi, kaşlarda dökülme, tırnaklarda kırılma, terlemede azalma, kolay yorulma özellikle ilerleyici bir bitkinlik, unutkanlık, odaklanma güçlüğü, düşünme hızında yavaşlanma, sabah yorgunluğu, anlamsız üşümeler, özellikle kadınlarda depresyon işaretleri olduğu zaman hipotiroid akla gelmeli özellikle inatçı ve gezici kas ve eklem ağrıları, uyuşma, el ve kollarda ağrı varsa hipotiroid akla gelmelidir"
Tiroid hastalıklarının en sık görüleni olan Hipotiroide orta yaşlarda daha sık rastlandığını belirten Dr. Hasan Küçükyılmaz, Hipotiroidin kadınlarda daha fazla görüldüğünü belirtti. Dr. Küçükyılmaz sözlerine şu şekilde devam etti: “Yeni doğum yapmış kadınlar, önceden guatrı olanlar, ailesinde tiroid hastalığı olanlar, 50 yaşın üzerinde kadınlarda hipotiroid daha sık görülür. Şeker hastalarında bazı bağışıklık sistemi hastalarında Lityum ve benzeri ilaçları uzun süre kullananlarda hipotiroid sıklığı daha fazladır" şeklinde konuştu.
Dr. Küçükyılmaz, hipotiroide bağlı olarak gebe kalma güçlüğü, adet düzensizlikleri gibi durumlarda da tiroid bezi fonksiyonlarının kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. Tiroidin az çalışmasına bağlı olarak hamile kalma oranının azaldığını belirten Dr. Küçükyılmaz sözlerine şu şekilde devam etti:
“Tiroid az çalışınca hamile kalmak zorlaşır. Tiroid bezinin az çalışması kadının hamile kalmasını zorlaştırırken, çok çalışması da erken doğum ve düşüklere neden oluyor. Eğer kadın hamile kalmak istiyorsa hamile kalmadan önce tiroid fonksiyonları yönünden kontrolden geçmelidir. İyot sağlıklı büyüme için gerekli bir mineraldir.
Özellikle tatlı su balıkları ve sonrasında ton balığı, mezgit, karides gibi deniz ürünlerinin yanı sıra ıspanak, soya fasulyesi, şalgam, kabak, sarımsak, kuru fasulye gibi sebzelerinde tüketilmesi gerektiğini belirten Dr. Küçükyılmaz, “Meyveler içinde çilek iyi bir iyot kaynağıdır. Yoğurt, süt, peynir, yumurta, süt ve süt ürünleri iyot bakımından zengindir. Denizden uzak yerlerde yaşayanlarda iyot eksikliği daha sık gelişir. Ayrıca, kara lahana fazla tüketirseniz iyotu tutar. İyotu tuttuğu için tiroid bezinin çalışmasını olumsuz yönde etkiler" şeklinde konuştu.