Kongrede konuşan Türk Toraks Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, Türkiye’de ölen her 10 kişiden birinin akciğer rahatsızlığına bağlı olarak hayatını kaybettiğini belirtti. Sigara, hava kirliliği, mesleki koşullar ve çeşitli faktörlerin üst üste konulmasıyla Türkiye’de 2050 yılına doğru her 4 kişiden birinin akciğer hastalıkları nedeniyle hayatını kaybedeceğini vurgulayan Prof.Dr. Kalyoncu, “ Bu önemli bir durum. Akciğer hastalıklarının çoğu korunulanabilir. Yaşam koşullarının düzeltilmesi, çevre ve iklim, hava kirliliği, sigara konusundaki eğitim daha hızlı düzenleyici önlemlerle bu ölümlerin ve rahatsızlıkların nüne kısmen de olsa geçilebilir” dedi.
Türk Toraks Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu da, kebapçıların kongrede gündeme geldiğini dile getirerek, akciğer hastalıklarının meslekle yakından ilişkili olduğunu bildirdi. Gaziantep ve Şanlıurfa’dan iki adet kebap çalışmasının kongrede sunulduğunu aktaran Prof.Dr. Yorgancıoğlu, “Kebap pişiren kişilerde solunum fonksiyonlarının etkilenimi araştırıldı. Biz o araştırmada gördük ki özellikle ocak başına kömürün üzerinde kebap pişirenlerde hasta olmasalar dahi yaptığımız testlerde solunum sistemlerinin etkilendiğini gördük. O nedenle bunun için tedbir alınması gerekir. Çalışma ortamlarının havalandırmasının çok iyi olması gerekir. Eğer ki kişide belirtiler başladıysa mutlaka göğüs cerrahi hastalıkları uzmanına başvurması gerekir. Bu kişilerin sigara içmesini de önlemek gerekir. Kömür ve kebap dumanından etkileniyorlarsa, birde sigara içerlerse etkilenimleri iki katına çıkacaktır” diye konuştu.
Kadın akciğerlerinin erkeklere göre daha duyarlı olduğunu ifade eden Prof.Dr. Yorgancıoğlu, “Sigara kadın akciğerini daha fazla etkiliyor, daha kolay koah oluyorlar. O nedenle sigara çok önemlidir. Ama kadının mesleği çok önemlidir. Tekstil, fırın işçilerinde gördüğümüz etkilenimler var. Birde çalışmayan ev hanımlarında temizlik maddelerine maruziyet sonucu akciğerlerinde sıkışması ileri dönemde akciğerin katışmasına doğru giden dönem olabiliyor. Temizlik maddelerinden karışımlar sonucu çıkan buhar, akciğerleri ciddi etkiliyor” dedi. Prof.Dr. Arzu Yorgancıoğlu, fırıncılarda da bu tip meslek hastalıklarının görüldüğünü ve havalandırma sisteminin işverenler tarafından iyi şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu Başkanı Doç.Dr. Güzin Cinel, Sağlık Bakanlığı’nın her yeni doğan çocuğa ulusal aşı takvimini uyguladığını belirtti.
Türkiye’de yılda 1.3 milyon bebeğin dünyaya geldiğini kaydeden Doç. Dr. Cinel, “Bu aşı takvimi çerçevesinde Hepatit B,Tüberküloz, pnömokok, difterş, boğmaca,tetanoz, kızamık, kabakulak ve çocuk büyüdükçe bu alı takvimine uygun olarak koruma amaçlı aşı yapılıyor. Çocuğunun 0 yaştan, 6. ayı ve devamında aşıları yapılıyor. Ama son yıllarda aşı reddiyle çok fazla karşılaşmaya başladık. Özellikle 2016 verilerinde 10 bin kadar ailenin aşı reddinde bulunduğu bildirildi. 2017 yılında ise bu rakamın 20 bini aştığı dile getiriliyor” ifadelerine yer verdi.
Son dönemde çocuk kliniğinde sıkça kızamık hastalığını görmeye başladıklarını dile getiren Doç.Dr. Cinel, “Kızamığı çok az görüyoruz derken son birkaç aydır kızamık arttı, birkaç yıldır boğmaca arttı. Ailelerimiz rahatlıkla çocuklarını aşılatabilir. Bireyin hakları önemli ama aşılama konusunda bir bireyin özerkliği toplumun yarından çok daha önemli değildir. Bizim için önemli olan toplum sağlığını korumaktır.”