Türk dünyasının ortak değeri kabul edilen, halkını eserleriyle dünyaya tanıtan ve eserleri 176 dile çevrilen dünyaca ünlü Kırgız yazar, gazeteci, diplomat ve devlet adamı Cengiz Aytmatov'un vefatının üzerinden 15 yıl geçti.
"Sovyetler Birliği'nin son yazarı" olarak da benimsenen Aytmatov, ülkesinde Kırgız milli edebiyat konusu denilince Manas Destanı'ndan sonra ilk akla gelen isimlerden oldu.
Aytmatov, devlet adamı Törekul Aytmatov ile Tatar asıllı öğretmen Nagima Aytmatov'un çocuğu olarak 12 Aralık 1928'de Kırgızistan'ın Talas bölgesinin Şeker köyünde dünyaya geldi.
Babasının 1937'de tutuklanması ve 5 Kasım 1938'de kurşuna dizilmesinin ardından Aytmatov, ailesiyle dedesi Hamza Abdulvaliyev'in Karakol şehrindeki evine taşındı.
Cengiz Aytmatov, 1946'da ailesiyle taşındığı Cambul şehrinde Veteriner Teknik Okulunu birincilikle bitirdi.
Eğitimine memleketinde devam eden Aytmatov, 1948'de girdiği Frunze Tarım Enstitüsünden 1953'te onur derecesiyle mezun oldu.
İlk öyküsü 1952'de yayınlandı
Usta edebiyatçı ilk kez 6 Nisan 1952'de savaş sonrası açlık ve sefalet çeken Japon çocuklarının yaşamlarını, Rus gazetesinde "Gazeteci Cyuda" adlı öyküde anlattı.
Hayvancılık Araştırma Enstitüsünde iş tecrübesi edinen kıdemli hayvancılık uzmanı Aytmatov öte yandan üne kavuştuğu eserleriyle 1957’de Sovyet Yazarlar Birliğine kabul edildi.
Aytmatov, yazarlık kariyerine başladığı Moskova'da, 1956'da girdiği Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsünde Yüksek Edebiyat Kurslarını 1958'de tamamladı.
Lenin Ödülü'nün sahibi oldu
Cengiz Aytmatov, çalışmalarıyla 1963'te Lenin Ödülü'ne layık görüldü.
"Gün Olur Asra Bedel" adlı ilk romanını 1980'de kaleme alan yazar, siyasi hayatın da içinde olan yer alarak, Sovyetler Birliği parlamentosunda iki dönem milletvekilliği yaptı.
Yazar Aytmatov, Sovyet Birliğinin eski Devlet Başkanı ve son lideri Mihail Gorbaçov'un danışmanlığını yapan beş kişiden biri oldu.
Kırgızistan'ın kurucu Cumhurbaşkanı tarafından 1996'da UNESCO temsilciliğine "kültür elçisi" sıfatıyla atanan Aytmatov ayrıca, mart 2008'e kadar Kırgızistan'ın Fransa, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda büyükelçiliği görevlerinde bulundu.
Cengiz ve Maria Aytmatov çiftinin 3 erkek ve bir kız çocuğu oldu.
Eserleri 176 dile çevrildi, 128 ülkede yayımlandı
Aytmatov, "Zorlu Geçit (1956)", "Yüz Yüze (1957), "Cemile (1958)", "İlk Öğretmenim (1962)", "Toprak Ana (1963)" "Dağlar ve Bozkır Masalları (1963)", "Elveda Gülsarı (1966)", "Selvi Boylum Al Yazmalım (1970)", "Beyaz Gemi (1970)", "Fuji Dağı'nın Tepesi (1973)", "Gün Olur Asra Bedel (1980)", "Cengiz Han'a Küsen Bulut (1990)" adlı unutulmaz birçok esere imza attı.
Usta yazarın eserleri 176 dile çevrildi, 128 ülkede yayımlandı.
Cengiz Aytmatov, Hindistan Javaharlal Nehru Ödülü, Japonya Doğu Felsefesi Enstitüsü Akademi Ödülü, Avusturya Avrupa Edebiyatı Devlet Ödülü, Kırgızistan Devlet Kahramanı Ödülü, Friedrich Rueckert Ödülü, Alexender Men ve Leo Kopelev Ödülleriyle birlikte farklı ülkelerden 46 devlet ödülü aldı.
10 Haziran'da Almanya'da vefat etti
Rus televizyon kanalının belgesel çekimleri için 2008'de Tataristan'a giden Aytmatov, başkent Kazan'da ani böbrek rahatsızlığı geçirdi. Tedavi için götürüldüğü Almanya'da 10 Haziran 2008'de 79 yaşındayken hayatını kaybetti.
Aytmatov'un cenazesi 14 Haziran'da, babası ile birlikte Stalin döneminde kurşuna dizilen 138 aydının mezarının bulunduğu Tanrı Dağları eteğindeki Ata-Beyit Ulusal Tarih ve Anıt Kompleksi'ne defnedildi.
Türkiye'de "Selvi Boylum Al Yazmalım" adlı romanıyla tanındı
Kırgız yazar Aytmatov, kaleme aldığı "Selvi Boylum Al Yazmalım" adlı romanıyla Türkiye'de tanındı.
Aytmatov, "mankurt" kavramını 1980’de kaleme aldığı "Gün Olur Asra Bedel" romanında, tarihine küsen, geçmişini unutan, ailesine, mensup olduğu milletine, öz değerlerine yabancılaşan ve gayesi olmayan insanların mensup olduğu milletleri uyarmak için kullandı.
Toplumuna yabancılaşma olarak da kullanılan "mankurt" kavramı, dünyada benimsenirken, romanın adı da günlük yaşamda kullanılan bir söz haline geldi.