İnsanların beslenme alışkanlıkları ile hastalıklar arasında sıkı bir neden sonuç ilişkisi olduğunu dile getiren Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Aydoğan, "Özellikle belirli hastalıklarda neden araştırılırken en fazla sorgulanan başlıca gıda maddeleri yağlardır. Diyetteki yağ oranları, sağlıklı bir insanın kandaki lipid içeriği (profili, dağılımı) için büyük önem taşır" dedi.
Yağların doymuş ve doymamış yağlar olarak iki ana gruba ayrıldığını belirten Doç. Dr. Aydoğan, "Doymuş yağlar oda ısısında dahi katı halde bulunarak, özellikle insan vücudunda yağ birikimi ve kilo alımına neden olmaktadır. Bu nedenle, günlük diyette LDL-kolesterol (kötü kolesterol) düzeyini en fazla yükselten doymuş yağların alımı azaltılmalıdır. Doymamış yağlar ise; zeytinyağı, fındık yağı, kanola yağı, mısır, soya, ayçiçeği yağı, sert kabuklu yemişler, tohumlar gibi bitkisel ürünlerde ve özellikle soğuk sularda yasayan uskumru, ton, somon gibi balıklarda bol miktarda bulunan, insan vücudunda sentezlenmeyen ve gıdalarla alınması gereken yağlardır. Doymamış yağlar, insulin duyarlılığını arttırarak trigliserid düzeyini düşürürler" diye konuştu.
Trans yağların doymamış yağlar olarak farklı yollarla oluştuğunu kaydeden Doç. Dr. Aydoğan, "Pişirme işlemi sırasında kızartma yağları, trans yağlara dönüşüyor. Besin endüstrisinde sık kullanılan trans yağlar, vücutta doymuş yağlar gibi işlev görerek kötü kolesterolü olumsuz etkiler. Trans yağlar HDL-kolesterol (iyi kolesterol) düzeyinde azalmaya neden olurken, doymamış yağlar HDL-kolesterol düzeylerini arttırırlar. Sağlıklı bir beslenme için, diyetle alınan doymuş yağ alımı ve tıpkı doymuş yağlar gibi etki gösteren trans yağ alımını kısıtlamak veya azaltmak gerekmektedir" ifadelerini kullandı.