Günümüzde çocukları ve gençleri fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak zarar görebilecekleri alanlardan korumak ve onlar için güvenli alanlar oluşturmak, dijital çağın etkisiyle kontrol edilemez bir noktaya geldi. Dijital platformlar, zihinleri manipüle eden ve çocukların ve gençlerin zihinlerini bulandıran güçlü araçlar haline geldi. Bu platformlardan biri de Türkiye’de 3 milyon takipçisi ve 75 milyondan fazla hikâyesi bulunan dijital kitap okuma ve yazma uygulaması olan Wattpad. Wattpad çoğunlukla 10-18 yaş arası okurlara hitap eden ve hikâyelerin içeriği +18 içeriğe sahip bir platform. Oluşum içerisinde en çok takip edilen hikâyelerin içeriklerinin çoğunlukla kadın-erkek, aşk ilişkileri, argo ve küfürlü konuşmalar, kendine zarar verme eğilimlerini örnek gösterici davranışlar, bireyleri aşağılayıcı ifadeler, cinsellik, taciz, tecavüz, uyuşturucu kullanımı, sigara ve alkol bağımlılığı, sapkınlıklar, çarpık ilişkiler, ideal erkek/kadın rolleri, aileden nefret etme, kopmuş aile bağları, LGBT’ye yapılan güzellemelerden oluşuyor. Bu da özellikle gençlerin toplumsal değerlerden ve gerçeklerden uzaklaşmasına ve aile bağlarının zayıflamasına sebep oluyor.
Geçtiğimiz günlerde de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Aktaş son günlerde bakanlık olarak ailelerden online kitap okuma ve yazma uygulaması Wattpad platformu hakkında çok fazla şikayet aldıklarını belirtmiş, bu platformda 18 yaş altı çocukların her türlü zorbalık, şiddet, istismar, intihar bazen madde bağımlılığı, ensest ilişkileri de ele alan olumsuz içeriklere hiçbir filtre ve kontrol mekanizması olmaksızın maruz kaldığını dile getirmişti. Ayrıca Aktaş, Wattpad’in ülkemizde temsilciliği olmadığı için şikayet etmek için karşılarında bir yetkili bulamadıklarını, bu nedenle platform için erişim engeli getirilme talebinde bulunduklarını belirtmişti. Ankara 10. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen karar kapsamında ise Wattpad geçtiğimiz günlerde erişime kapatıldı. Uygulamanın erişime kapatılması kararıyla çocukların ve gençlerin güvenliği için önemli bir adım atılmış oldu.
Yeni Şafak Pazar olarak, 27 yaşındaki öğretmen Sümeyye G. ile lise ve üniversite öğrencisiyken kullandığı Wattpad uygulamasını bırakma sebebini, Psikolog Büşra İnal ve Uzman Psikolojik Danışman Emine Koçer Yılmaz ile de Wattpad uygulamasının gençlerin hem psikolojik hem zihinsel hem bilişsel süreçlerini, davranışsal gelişimlerini nasıl etkilediğini konuştuk.
Lise son sınıftan üniversite ikinci sınıfa kadar, Sümeyye G. için Wattpad uygulaması, dijital kitap okuma ve yazma dünyasının kapılarını aralamış. Sümeyye G. kitap okumayı çok seven biri olmasına rağmen, zamanla basılı kitapları okuyamamaya başlamış. Bu durum onu, dijital platformlara yönelmeye itmiş. Wattpad’de okuduğu kitaplar, genellikle dizi senaryoları gibi, doğrudan konuya giriş yapan ve detaylı betimlemelerden uzak hikâyelermiş. Sümeyye G. kontrolü seven biri olarak, okuduğu içeriklere dikkat etmeye çalışmış. Başlangıçta romantik kategorideki hikâyelere ilgi duyan Sümeyye G. zamanla ruhani ve muhafazakâr temalara yönelmiş. Sümeyye G. “Okuduğum içerikler başta romantik kategorisindeydi. Daha sonra ise spiritüel denilen daha muhafazakâr hikâyeler yazılınca onlara yöneldim” diyerek anlatıyor. Sümeyye G. “Erotizm ve LGBT’nin her mecrada olduğu gibi burada da güzellemesi yapılıyordu” diyerek, kitap platformlarında bu temaların yaygınlaşmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Sümeyye G. “Yazarlar bu konuların popüler olduğunu fark ettikçe, daha fazla bu temalarda yazmaya başladılar ve içerikler daha erotik hale geldi” diyor. Keşfet bölümünde önerilen kitaplara bakarak içeriklerin kötüleştiğini anladığını belirten Sümeyye G. 2-3 yıl önce platforma tekrar göz attığında, tüm içeriklerin bu şekilde olduğunu fark ettiğini ve bu nedenle üyeliğini sildiğini söylüyor.
Lise ve üniversite öğrencisiyken kullandığı Wattpad uygulamasındaki içeriklerden etkilendiğini ifade eden Sümeyye G. özellikle abartılı ve övgü dolu yorumların bu etkiyi artırdığını belirtiyor. Her sahneye ya da parçaya yapılan övgülü, özendiren yorumların o yaşlardaki birçok gencin, aynı durumda olan başkalarının da olduğunu düşünerek daha fazla etkilendiğini ve bu içeriklere bağımlı hale geldiğini söylüyor. “Bağımlılık gibi bir şey aslında. Okumaya başlayınca asla elinden bırakamıyorsun” ifadelerini kullanan Sümeyye G. uzun bir süre Wattpad’e girmediğini gören kardeşinin bu durumdan çok memnun olduğunu belirterek, bu olumsuzluklar nedeniyle uygulamayı bırakma kararı aldığını ifade ediyor. Sümeyye G.’nin deneyimi, gençlerin dijital içeriklere olan bağımlılığını ve bu içeriklerin üzerlerinde nasıl bir etki bırakabileceğini gözler önüne seriyor. Ayrıca, dijital platformlarda yapılan yorumlarının genç kullanıcılar üzerindeki etkisini ve bu tür yorumların bağımlılık yaratan bir döngüye nasıl katkıda bulunabileceğini de vurguluyor.
Sümeyye G. Wattpad uygulamasına getirilen erişim engeline çok sevindiğini ve rahatladığını söylüyor. Çünkü bu kitapların içeriğini tahmin ettiğinden, öğrencilerinin bu tür içeriklerle karşılaşmasından korktuğunu ifade ediyor. Sümeyye G. bu kitapların popüler olduğunu belirtiyor ve bu durumun, kitap okuma alışkanlığı kazandırmak yerine, yanlış bir algı yaratabileceğinden endişe ediyor. Sümeyye G. bu tür içeriklerin sadece uygulamalarda değil, basılı hâlleriyle de yayımlandığını ve hatta filmlerinin çekildiğini vurguluyor.
Uzman Psikolojik Danışman Emine Koçer Yılmaz yasal hiçbir sorumluluğu olmayan Wattpad uygulamasının çocuk ve ergenler için bir takım tehlike ve tehditleri içinde barındırdığını ifade ediyor. Yılmaz, Wattpad uygulamasının sınırları ve kontrolü sağlanmadığı için suistimale çok açık olduğunu; üretilen içeriğin birçok yerinde tacizin, pornografinin normalleştiğini, toplumsal cinsiyet kimliklerinin sıkıntılı ve sakat ele alınışını, yine birçok çıktıda fetişlerin, pedofili içeriklerinin, kadına yönelik şiddet dilinin yer aldığını söylüyor. Yılmaz, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Wattpad uygulamasın da yazar ve okuyucunun yaş sınırı yok, steril ve denetleyici bir editör ekibi de olmadığı için kötü niyetli kullanımlara ve negatif cinsel içerikli yayınlara açık hale geliyor.
Günümüzde ergenler ortalama 8 saatini ekran karşısında geçiriyorlar ve araştırmalar güncellendikçe bu sürenin artığını görüyoruz. Maruz kalınan içeriklerin bu kadar sağlıksız olması temelde çocuk ve gençlerin güvenlik ve sınır ihtiyaçlarını zedeliyor. Pornografik içeriğe maruz kalma yaşının ; tahmin ettiğimizden çok daha erken yaşta ki araştırmalar bize
10 /11 yaşlara kadar düştüğünü gösteriyor, bu da fizyolojik olarak beyin gelişimlerini olumsuz etkiliyor zira bu tarz içerikler beynin ödül merkezini aktive ediyor ki bu tüm bağımlılıklar için ön şart ve tabii cinsel uyarım şartlanması için de…Bu durumda yaşlarına uygun olmayan negatif duygu ve davranışa yönelik savunmasız kalıyorlar. Bu baskın negatif mesaj ve kültür güzellik, cinsiyet, yakınlık ve ilişkiler konusunda da tüm inanç ve düşüncelerimizi etkiliyor, çocuk ve ergenlerin bu durumlarda güvenlik zemini sarsılıyor. Yaşlarına gelişimlerine uygun olmayan şeylere maruz kaldıklarında hazır olmadıkları bir ekranı hazır olmadıkları bir yapıyı, yayını ellerine veriyoruz; dürtü ile durmak arasında geliştirilmesi gereken bir mekanizmayı zorlayan içeriklerle karşı karşıya kalıyorlar.”
Ebeveynlerin çocuklarının ekran üzerinden nelere maruz kaldığını, neyle ne kadar meşgul olduklarını bilmediklerinin altını çizen Yılmaz, “Burada çocukların, ergenlerin sağlıklı sınırlara ve güvenli yetişkinlere ihtiyaçları var. Bu tarz güvenlik açığı olan pek çok uygulama var ve bu uygulamalar çocuklarımız üzerinde porno kültürünün hakim olmasına sebep oluyor. Çocuklarımızı gençlerimizi bu riskli, şiddet içeren, küçük düşüren, değerlerimize düşman uygulamaların, kültürün eline ve insafına teslim edemeyiz. O yüzden ailelere naçizane tavsiyem ilişkide kalmaya, çocukları ile aralarındaki duygusal bağ ve bağlantıya sahip çıkmaya davet ediyorum. Çocuklarını ne kadar tanıyorlar, en yakın arkadaşlarını, en son okudukları kitabı, en son seyrettikleri filmi, yalnız kaldıklarında neyi nasıl yaptıklarını, nasıl arkadaşlık kurduklarını, neyle nasıl meşgul olduklarını bilmeleri duyarlı, meraklı, destekleyici ve güvenilir yetişkinler oldukları mesajlarının çocuklarına ilettiklerinden emin olmalarını bilmeleri önemli. Bununla beraber; Wattpad, Tiktok vb. uygulamaların içeriklerini bilmelerini bu tarz uygulamalara karşı daha uyanık olmalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuşuyor.
Psikolog Büşra İnal, Wattpad uygulamasındaki hikâye konularının sağlıklı olmayan kadın erkek ve aşk ilişkileri, zorbalık, cinsellik, taciz, pedofili, madde kullanımı üzerine yoğunlaştığını söylüyor. İnal, “Tamamen şekillendirmek ve yönlendirmek için temiz içeriklere sahip olmayan ve hiçbir denetim merkezi olmayan bir uygulama” diyor. Uygulamayı kullanan 10-18 yaş arası çocukların, yazarları, uzmanları idealize ettikleri ve rol model aldıkları için aktarılanları doğru varsaymakta ve hayatlarının içerisine, ilişkilerine aktarmaya çalışmakta olduklarını ifade ediyor. İnal, Wattpad uygulamasındaki eserlerde erotizm, pornografi, pedofili, şiddet ve LGBT propagandası içeren binlerce hikâyenin de çocuk ve gençler üzerindeki etkisiyle ilgili şunları söylüyor: “Cinselliği sorarak, dinleyerek, okuyarak, model alarak öğreniriz. Cinsellikle ilgili çocukların gelişim dönemine, yaşına, zihinsel sürecine göre doğru kaynaktan doğru bilgi aktarılması çok önemlidir. Yaşının ve gelişim döneminin üzerinde aktarılan doğru olmayan yanlış cinsel öğretilerden, ağır pornografik ve şiddet eğilimli hikâyelerden erken yaştaki çocukların travmatik olarak etkilenmemeleri kaçınılmazdır. Travmatik etkilerini ise çocuklar da akademik başarıda düşüş, okulda uyumsuzluk, akran zorbalığı, güvensizlik, içe kapanma, kaygı bozukluğu, depresyon, davranış bozuklukları, uyku bozuklukları, cinsel kimlik karmaşası, cinsel işlev bozuklukları gibi birçok olumsuz etkisini görebiliriz. Bazen de çocuklar, akranları ile sosyal kabulü artırmanın yollarından birini de bu tür uygulamaları kullanmaktan geçtiğini ya da hikâyelerde var olan ilişki şekillerinden geçtiğini düşündükleri içinde bu tür uygulamalara dahil olabiliyorlar. Henüz kimlik gelişimi tamamlanmamış gençlerin davranışlarına, ilişkilerine ve seçimlerine olumsuz yönde örnek teşkil edebilecek hikâyeler var. Bu hikâyeleri okuyan gençler gerçek hayatlarında da bu tür davranışları rol model almaya ve erken cinselliğe, madde kullanımlarına, şiddete, sağlıklı olmayan problem becerisine daha yatkın hale gelebiliyorlar.”
İnal, ebeveynlere ise şu önerilerde bulunuyor: “Ebeveynler olarak çocuklarımızı güvenli alanları sağlamakla sorumluyuz. Kitap okuduğuna sevindiğimiz çocuğumuzun ne okuduğuna bakmalı, içeriğini mutlaka kontrol etmeliyiz. Çocuklarımızı korumanın yollarından en önemlisinin, onlarla sohbet kanalını her zaman açık tutmak olduğunu düşünüyorum. Kafalarını karıştıran, merak ettikleri, endişe ettikleri her şeyi sorabilmeli ve anlatabilmeliler. Ne anlatırsa anlatsınlar yargılanmayacağını, eleştirilmeyeceğini, aksine desteklenip, birlikte çözümler arayabileceğinizi, cinselliği merak etmesinin gayet olağan olduğunu, gelişim dönemine uygun şekliyle ebeveyninin bilgileri aktarabileceğini, böylelikle doğru kaynaktan beslenebileceğini bilmeliler. Bu güveni oluşturacak kişiler ise ebeveynlerdir. Çocuklar merak edeceklerdir ve öğrenmek isteyeceklerdir, bu çok olağandır. Ancak ebeveyninden cevap alamayan çocuk başka kaynaklar aramaya, merak duygusuyla zararlı alanlara sürüklenmeye, bu tür uygulamalardan yanlış bilgiler edinmeye başlayacaktır. Dolayısıyla çocuklarımızı sağlıklı ruhsal ve zihinsel gelişimleri için temiz ve güvenilir alanlarda bulunduğundan emin olmalı, aile ve çocuk dostu alanlara yönelmeleri konusunda teşvik etmeliyiz.”