Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin on altıncı ve son durağı Türkiye’nin turizm başkenti Antalya oldu. Konserler, söyleşiler, film gösterimleri ve sergiler olmak üzere birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak olan festivalde, Antalya Arkeoloji Müzesi’nde ziyarete açılan “Kaçış Yok” sergisi, hem eserleriyle hem de hikayeleriyle dikkat çekti. Bu yıl Kültür Yolu Festivali’nde yedi ildeki müzelerde izleyiciyle buluşan sergi, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin görkemli eserleriyle derin bir anlam kazandı. Hem yurt dışından getirilen eserler hem de yurt içindeki kolluk kuvvetlerinin yakaladığı eserlerin izleyiciyle buluştuğu sergiyi, her bir eserin hikaye edildiği mor renkli bilgi panolarını takip ederek gezmek mümkün.
Kaçış Yok’un sadece bir eser sergisi olmadığını, aynı zamanda bir hikaye sergisi olduğunu belirten Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, içlerinden en ilginç hikayesi olan eseri anlattı: “Perge kökenli sütunlu lahitin hikayesi çok ilginç. Amerikalı koleksiyoner bir çiftin fütursuzca, kaynağına bakmadan satın aldığı eser, evlerinin yemek odasındaki duvarına monte edilmişti. Her ne kadar elimizde görgü şahitlerimiz, kriminal verimiz olsa da o dönem Amerika ile kaçakçılıkla ilgili işbirliğimiz yoktu. Manhattan Bölge Savcılığı ile diyaloğumuz sayesinde, eserin Anadolu kökenli olduğunu ispat ettik ve 2022 yılında bu çiftin sabitlediği yemek odasının duvarından büyük bir zevkle söküp ülkemize getirdik. Şimdi herkesin erişebildiği Antalya müzemizde yerini aldı.”
En son eylül ayında Amerika’dan getirilen 14 parça eserin de ilk kez Kaçış Yok sergisiyle halkla buluştuğunu dile getiren Boz, “Bunların arasında Boubon Antik Kenti kökenli bir tane anıtsal kadın heykeli ve iki tane imparator başı var. Kafkas silah işlemeciliği sanatını göstermek açısından Osmanlı dönemi 19. yüzyıl hançerimiz de önemli eserlerimiz arasında. Boubon soruşturması henüz bitmedi, dosyalar kapandıkça eserleri getiriyoruz. Kaçış Yok sergisinin Antalya ayağında çok görkemli eserlerimiz var. Bu kadar eseri başka bir müzemizde bulmamız mümkün değil, çünkü buralar dönemin çok lüks şehirleri, dolayısıyla sanat eserleri de çok görkemli oluyor” açıklamasını
yaptı.
Basın mensuplarıyla bir araya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür Yolu Festivalleriyle ilgili bilgi verdi. On milyonlarca katılımcıyla Avrupa’nın en geniş kapsamlı festivali olduğunu söyleyen Ersoy: “Her bölgeden o yıl 1 şehir katılıyor. Katılım için büyükşehir olma şartı arıyoruz. Yakınında daha önce Kültür Yolu Festivali’ne dahil edilmiş şehir var mı ona bakıyoruz. Bir de turizm potansiyeline bakıyoruz. Diyarbakır ve Erzurum illerindeki katılım oranı beni çok şaşırttı. Farkettim ki Anadolu’nun ihtiyacı var, bunu mutlaka genişletip yaymalıyız.” Deprem bölgelerini festivale dahil etme hedeflerinden söz eden Bakan Ersoy, “Bu şehirlerin moral motivasyon olarak hazır hale gelmesi lazım. Malatya’da onu hissettik, önümüzdeki yılın sonunda programa dahil ettik. Aşama aşama Adıyaman, Hatay’ın da dahil edilmesi lazım” dedi.