Ordu’da 1994 yılında dünyaya gelen 29 yaşındaki milli güreşçi Fatih Başköy, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı yetiştirme yurdunda büyümüş. Zorluklar altında geçen çocukluğuna rağmen, yılmadan mücadeleye devam etmiş olan Başköy, yetiştirme yurdunda öğrendiği güreş sporu sayesinde hem hayata tutunmuş hem de tüm zorluklara göğüs germiş. Birçok zorlukla karşı karşıya kalmasına rağmen hayatı boyunca hiç pes etmemiş, hep hayallerinin peşinden koşmuş. Uluslararası yarışmalarda bayrağımızı dalgalandıran bir isim Fatih Başköy. Dünya U23 Şampiyonası’nda 1 bronz madalya, Avrupa U23 Şampiyonası’nda altın ve bronz madalya, Dünya Gençler Şampiyonası’nda 1 bronz madalya, Dünya Üniversite Şampiyonası’nda ise 2 kez altın madalya kazanmış. Başköy’ün en büyük hedefi ise tekrar Avrupa Şampiyonu olmak.
Evli ve bir çocuk babası olan Başköy, şimdilerde ise Samsun’un Asarcık ilçesinde Şehit Zafer Akkuş Anadolu Lisesi’nde Beden Eğitimi öğretmenliği yapıyor. Başköy ile hayat hikâyesini ve güreşe olan tutkusunu konuştuk.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı yetiştirme yurduyla çok küçük yaşlarda tanışan Başköy, üç yaşındayken ilk olarak Bursa’da yetiştirme yurdunda kalmış. Daha sonra Çanakkale Yurdu’nda kalan Başköy, burada da bir süre kaldıktan sonra devlet yardımı ile annesinin yanında kalmış. Yine kısa süre sonra annesinin maddi durumu el vermediği için Ordu Erkek Yetiştirme Yurdu’na geçiş yapmış. Başköy, “Yurtta kaldığım zaman için de düşünceleriniz hep kendinizi sorgulamak ile geçiyor, suçlu aramak istiyorsunuz. Orada kurduğunuz arkadaşlıklar hayata karşı bakış açınız hep ön yargılı ve biraz isyana yatkın oluyor. Çünkü akranlarınızın aileleriyle beraber nasıl mutlu olduğunu görünce sizde haliyle bunun suçunu kendinizde arıyorsunuz. Bu süreç çok uzun süre devam ediyor ama kurum içindeki yurtta beraber kaldığınız arkadaşlarınızla daha yakın oluyorsunuz. Oradaki kurulan dostluklar daha sıkı oluyor. Oda arkadaşlarımızla, ranza arkadaşlarımızla daha samimi, daha içten, daha yakın arkadaşlıklar kuruluyor. Hatta birçoğuyla da hâlâ görüşmekteyim. Birlikte top oynuyorduk, beraber okula gidiyorduk, geziyorduk. Çok sıkı bir arkadaşlık bağımız vardı. O zamanki kurum şartlarında hocalarımızın bize önerdiği devletin sağladığı imkânlardan mümkün mertebe yararlanmaya çalışıyorduk ama genel olarak ortamımız kardeş kardeşe yaşıyor gibiydi” şeklinde yurt hayatını anlatıyor.
Hayatının bir kısmının çalkantılı bir şekilde geçirdiğini belirten Başköy, sebebini “Dış dünyaya olan kapalı oluşum” şeklinde açıklıyor. Başköy, “Sorularımın beni tatmin edecek şekilde cevabı olmayışı, babamın beni neden terk edip gittiğini, annemi ve beni yalnız başına bırakıp gitmesinin geçerli bir sebebini bulamayışım o zamanki bu hayata karşı bakış açımla ve mantığımla cevap veremediğim şeylerdi. Bu yüzden beni üzen ve yoran bir süreçti” diyor. Bu zorlu süreçte yurttayken kendisini ayakta tutan ve motivasyonunu artıran güreş sporu ile tanışan Başköy, “Antrenör Fahrettin Alkan ve Yüksel Kahraman’ın bana olan inancı, güreş sporundaki yeteneğimi keşfetmeleri ve bana olan destekleri sayesinde güreş sporuyla tanıştım” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor: “Bu motivasyonun artmasının ayrıca sebeplerinden bir tanesi devletimizin 18 yaşımızı doldurduğumuzda bize yurttan çıktığımız taktirde eğitimimize göre devlet memuru olma imkânı vermesinin yanı sıra hocalarımın bana yeteneğimle daha başarılı, rol model olabileceğim bir yolda ilerlememin hem benim için hem de benden sonra gelecek arkadaşlarım için çok iyi olacaklarını söylemesiydi. Bununla beraber ben de devletimizin bize verdiği imkânlarından yararlanarak hem güreş sporunda Avrupa Dünya Şampiyonu olabilmeyi hem de akademik olarak üniversite mezunu olup beden eğitimi öğretmeni olabileceğime inandım. Yaptığım spora, hocalarıma ve beni destekleyen tüm arkadaşlarıma olan güvencim hayata dair olan bakışımı pozitif anlamda artırdı.”
Güreş sporunda elde ettiği başarılarının öz güvenini artırdığını dile getiren Başköy, “Şu anda hayatımı, yaşadığım ortamı, standartları çok etkiledi” diyor ve sözlerini şu şekil sürdürüyor: “Güreş sporu, hayatımdaki birçok şeyi değiştirdi. Hayata karşı bakış açımı, bir insanın istediği zaman neler yapabileceğini, elindeki imkânları çok iyi değerlendirdiğin zaman hayal bile edemeyeceği yerlere gidebileceğini, hayallerinin peşinden koşması gerektiğini bana göre güreş sporu öğretti. Dünyanın birçok ülkesini gezmeme sebep oldu. Ülkemi Avrupa Dünya Şampiyonası’nda en iyi şekilde temsil ettim. Ulusal ve uluslararası anlamda benim gibi yetiştirme yurdunda büyüyen ve yetişen kardeşlerimin de başarılar elde edebileceğini kanıtlamış oldum.”
Güreşi çok sevdiğini ifade eden Başköy, “Güreş benim için huzurlu, rahat, refah hayatın uçak bileti oldu. Yani hayalini kurduğum hayatın kapısını açan anahtar oldu” ifadelerini kullanıyor. “Hedeflerimin arasında şu an ülkemi tekrar en iyi şekilde Avrupa Dünya Şampiyonası’nda temsil edip madalyalar kazanıp olimpiyatlara katılabilme hayalim var. Bu hayalimi de her zaman destekleyen ailem ve kulübüm olan Bursa Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirme hayalim var. Artık spor hayatımın yavaş yavaş sonlarına doğru gelmekteyim bunun için ülkemi olimpiyatlarda en iyi şekilde temsil edip spor hayatıma zamanı gelince noktalamak istiyorum ve ondan sonraki süreçte bir eğitimci olarak benim gibi yetişen arkadaşlarıma, kardeşlerime öğretmenlik yaptığım okuldaki öğrencilerime iyi bir rol model olmak istiyorum” diyor.
Şu anda Samsun’un Asarcık ilçesinde Şehit Zafer Akkuş Anadolu Lisesi’nde Beden Eğitimi öğretmeni olan Başköy, “Okuldaki ortamımız çok güzel, çok eğlenceli. Her zaman öğrencilerime istedikleri zaman hayalini kurdukları şeylerin çok uzakta olmadıklarını, sadece çalışmaları ve inanmaları gerektiğini söylüyorum” ifadelerini kullanıyor.