Zeytin yaprağının H3N2 virüsüne karşı vücut direncini koruduğu uzmanlar tarafından söylenen bir gerçek.
Kahvaltılarda severek tükettiğimiz zeytinin kendisi kadar yaprağı da insan vücudu için tam bir şifa kaynağı. Faydaları saymakla bitmeyen ve Kur'an-ı Kerim’de adı geçen meyvelerden biri olan zeytinin yaprağı bitkisel tedavide kullanılıyor ve uzmanlar tarafından da sıklıkla tavsiye ediliyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsten önce ortaya çıkan salgınlardan biri olan H3N2 virüsüne karşı dirençli olunmasını yardımcı olması ile bilinen zeytin yaprağının 1800'lü yıllarda meydana gelen sıtma salgınında da kullanıldığı bilinmekte. Uzmanlar, her sabah bir tane yaş zeytin yaprağını çiğneyerek dil altında beklettikten sonra posasının atılmasının faydalı olacağını belirtiyor. Zeytin yaprağı çayı ise antiviral özelliği ile virüslerle savaşarak bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Aylardır dillerden düşmeyen koronavirüs, birçok salgın gibi tehlikeli olmakla beraber can almaya devam ediyor. Koronavirüsten önce de konuştuğumuz çeşitli salgınlar vardı. Bunlardan birisi de herkesi yatağa düşüren domuz gribin bir türevi olan H3N2 virüsüydü. Halsizlik, baş ağrısı, yüksek ateş ve daha sonra ortaya çıkan öksürük gibi belirtiler gösteren H3N2’ün tedavisinde uzmanlar, antibakteriyel özelliği olan zeytin yaprağı ve çayının bolca tüketilmesini sıklıkla tavsiye etmişti.
Koronavirüs ile şifa verici özelliği akıllara geldi
H3N2 ve koronavirüsün belirtilerinin benzemesi, zeytin yaprağının şifa verici özelliğini yeniden akıllara getirdi. Kullanım alanı oldukça geniş olan zeytin yaprağını çay şeklinde tüketilmesi tavsiyesinde bulunan uzmanlar, sabahları bir tane yaş zeytin yaprağını çiğneyerek dilaltında beklettikten sonra posasının atılmasının faydalı olacağını belirtiyor.
Sıtma salgınında da kullanılmıştı
Adı Kur'an-ı Kerim’de geçen meyvelerden biri olan zeytinin yaprağının hastalıklara karşı gücü halk arasında da bilindiği için uzun yıllar ilaç olarak kullanıldı. Hatta 1800'lü yıllarda meydana gelen sıtma salgınına karşı kullanıldığı da bilinmekte. Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü ise zeytin yaprağının, 21’inci yüzyılın en önemli doğal antimikrobiyal, antiviral etkiye sahip bir bitki olduğunu açıkladı. Yapılan araştırmalara göre zeytin yaprağı, 101 madde içeriyor.
Faydaları saymakla bitmiyor
2005 yılında Avustralya'da yapılan bir çalışma, zeytin yapraklarındaki antioksidan kapasitesinin, vitamin C'de bulunandan 5 kat fazla, yeşil çay ve üzüm çekirdeğindekinden de 2 kat fazla olduğunu ortaya koydu. Aynı zamanda bu çalışma, zeytin yaprağı ekstraktında bulunan antioksidanların, üzüm çekirdeği ve vitamin E'de bulunan antioksidanlardan, zararlı serbest radikalleri uzaklaştırması bakımından çok daha güçlü olduğunu tespit etti. Zeytin yaprağı, anti-fungal, anti-viral ve anti-bakteriyel bileşiklerce zengindir. Zeytin yaprakları, zeytin yağında bulunan kimyasal bileşiklerin aynısını içermektedir hem de kalorisiz! Vücuttaki yağ bezelerini ve tümörleri eritir, gelişmesini engeller. Safra taşı ihtimalini azaltır. Pankreas salgısını uyarır. Çocuklarda kemik gelişimine yardım eder. Osteoporozu önleyicidir. Ödem oluşmasını önler. Astım, kolon kanseri, prostat, menopoz, göğüs kanseri riskini düşürür. Sinir sıkışmasının giderilmesinde etkilidir. Kulak enfeksiyonlarında, Hepatit A,B,C de etkilidir. Zonaya iyi gelir. Türkiye'de zeytin ve zeytin yağı üretim ve satışındaki en güvenilir kurum olan Vakıflar da
Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirip hastalıklara karşı dirençli olmasını sağlayan zeytin yaprağı ağacı çayının fayları ise şöyle:
Merkezi sinir sistemini korur
Mikroorganizma büyümesini engeller
İnflamasyon riskini azaltır
Ağrı uyarıcılarını azaltır
Oksidasyon veya hücre hasarını önler
Kilo vermeye yardımcı olur
Kalp sağlığına yardımcı olur
Tip 2 diyabetin tedavisinde yardımcı olur
Şeker hastalığı tedavisinde yardımcı olur
Serbest radikalleri yok eder
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Herpes kopmalarına yardımcı olur
Beyni Alzheimer ve Parkinson’a karşı korur
Kemik iltihaplanmalarını azaltır
Genetik hasarı önlemeye yardımcıdır
Bakteri ve mantarları öldürür
Yaşlanmadan kaynaklı cilt hasarlarını ve kırışıkları önleyerek, cildin nemlenmesini sağlar
Yaraları daha hızlı iyileştirme özelliği vardır
Tokluk hissi vererek yemek yeme isteğini azaltır
İki bin 500 yıl yaşıyorlar
Zeytin yaprağının vücudun direncini bu denli korumasının altında zeytin ağaçlarının dünyadaki en dayanıklı ağaçlardan bir olması yatıyor. İki bin 500 yıla kadar yaşayan zeytin ağaçları, bu uzun süreli yaşamlarını büyük ölçüde, kendilerine hastalık ve zararlılara karşı direnç kazandıran "oleuropein" adlı bir madde üretmelerine borçlu.
#Zeytin yaprağı
#korona
#H3N2 virüsü
#Koronavirüs