
1969'da Kudüs'te Müslümanlara yönelik yapılan İsrail saldırılarını önlemek amacıyla kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın ivedi bir şekilde somut kararlar alması gerekiyor.

Al Jazeera Stratejik Araştırmalar Merkezi Kıdemli Araştırmacısı Dr. Lika Mekki:
- Son saldırı, ABD’nin askeri varlığının Katar’ın güvenliği için tek başına yeterli olmadığını gösterdi. Bu nedenle Katar, güvenlik anlaşmalarını çeşitlendirmek zorunda.
- Uzun süredir Katar ile stratejik uyum içinde olan ve Doha’da askeri üssü bulunan Türkiye, Katar’ın güvenliği için en güçlü alternatif konumunda.
- Türkiye’nin zirvede bulunması çok kritik. Çünkü Türkiye, alınacak kararların etkili olmasını sağlayabilecek ve yönlendire-bilecek konumda.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani, son olarak Katar’a saldıran İsrail’e karşı “İslam İttifakı” kurma çağırısında bulundu. Sudani, “İslam ülkelerinin, savunma için ortak güvenlik gücü, şeklinde ittifaka sahip olmalarının önünde engel yok” dedi.

Al Shark Forumu Başkanı Dr. Wadah Khanfar:
- İsrail’in Doha’ya saldırısı, Körfez bölgesinde bir ilk. Bu saldırıyı gerçekleştirebilmiş olması, artık İsrail’in Arap coğrafyasının tamamına rahatlıkla yönelme ihtimalini doğuruyor. Dolayısıyla bu saldırı, İsrail’in yeni bir strateji benimsediğini ortaya koyuyor.
- Bölge halkları sadece sert açıklamalar ve kınamalar değil, İsrail’i gerçekten durdurabilecek icraatlar bekliyor. Hava sahalarının ve deniz güzergâhlarının İsrail’e kapatılması ya da insani yardımın önünü açacak pratik adımlar atılması gibi kararlar alınmalı.

Filistinli gruplar adına Hamas'ın Telegram hesabından yapılan açıklamada, Katar'ın başkenti Doha'da planlanan İİT-Arap Birliği Olağanüstü Zirvesi'ne dikkat çekildi. Filistinli gruplar, İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Zirvesi'nde, İsrail'in yaklaşık 2 yıldır Gazze'de sürdürdüğü soykırım savaşını durduracak bir uluslararası koalisyonun oluşturulması çağrısında bulundu.