İzmir’de etkisini gösteren şiddetli yağış ve fırtınanın ardından denizin taşmasıyla birçok ev ve iş yerini su bastı. Su baskınlarından en çok etkilenen yerlerden Kordon’da esnaf, normale dönmek için çalışmalara başladı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından İzmir ve çevresi için yapılan şiddetli yağış uyarısının ardından, gece saatlerinde fırtına ve yoğun yağış etkisini gösterdi. Fırtına ve şiddetli yağış sebebiyle deniz taştı, Konak ilçesindeki Alsancak Kordonboyu’nda bulunan çok sayıda ev ve iş yerleri sular altında kaldı. Vatandaşlar, belediye ve itfaiye ekiplerinin de yardımıyla ev ve iş yerlerini basan suyu tahliye etmek için çaba sarf etti.
Zararlarının bulunduğunu ve toparlanmaya çalıştıklarını söyleyen esnaf Fatih Ufak, “Gece 5 dakika içerisinde deniz taştı ve sular bulunduğumuz alana kadar gelip iş yerlerimize girdi. Elektronik malzemelerimizin çoğu çalışmıyor. Toparlanmaya çalışıyoruz, zararımız var. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Elimizden geldiğince dükkanımızı temizlemeye çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
İklim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Nüzhet Dalfes, İzmir'de etkili olan şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle, Konak ilçesi Alsancak semti ile Karşıyaka'nın Mavişehir ve Yalı mahallelerinde deniz taşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Dalfes, “İzmir’de yaşanan yağış, fırtınayla birlikte deniz taşması, deniz suyu ortalama sıcaklarının artmasına bağlı olarak gerçekleşiyor. 2023, hem karada hem de okyanuslardaki ortalama yüzey sıcaklıklarının rekor kırdığı bir yıl oldu. Temmuz ayının tamamında, ortalama deniz yüzeyi sıcaklığı 1991-2020 ortalamasının 0,51 derece üzerinde gerçekleşti. İklim değişikliğinin etkilerini artan ekstrem hava olaylarının sıklığında ve süresinde gözlemleyebiliyoruz. İklim değişikliğinin etkileri yavaşlasa bile, deniz seviyesi yükselmeye devam edecek. Bu nedenle üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye için deniz seviyesi yükselmesinin etkilerinin araştırılması çok önemli. Deniz Seviyesi Yükselmesinin İstanbul ve İzmir’e Olası Etkileri Raporu için yaptığımız incelemelerde İzmir’de deniz seviyesindeki değişimin en çok körfezi etkileyeceğini öngörmüştük" dedi.
Özellikle Kordon'daki rıhtımın, dalgaları kıracak ve yansıtacak şekilde dönüştürülmesi gerektiğini ifade edip, Küresel Denge Derneği çatısı altında hazırladıkları rapora da değinen Prof. Dr. Dalfes, "Araştırmayı yaparken, özellikle fırtına kabarmasına bağlı olarak gerçekleşen su baskınları hakkında veri kaydının olmaması ivedilikle düzenlenmesi gereken bir ihtiyaç. Kamu kurumlarının bütüncül bir bakış açısı ile bilimsel verilerin ışığında bugünden geleceğe yönelik tahminleri yapabilmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde insanların ve kentlerin yakın gelecekteki iklim krizlerine cevap üretebilmesi mümkün olabilir" diye konuştu.
İzmir'de etkili olan şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle dün, Konak ilçesi Alsancak semti ile Karşıyaka'nın Mavişehir ve Yalı mahallelerinde deniz taşmasıyla ilgili olarak İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü öğretim üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, değerlendirmelerde bulundu.
Yaşananların sürpriz olmadığını belirten Prof. Dr. Yaşar, "Bunu zaten biz bekliyoruz. En son 2019'da böyle bir ciddi bir şey oldu. Ama dünkü olay son yılların en sertiydi, en büyüğüydü. Çünkü rüzgar 110 km'lik hızla esti. Yağış 40-50 kg olmasına rağmen o müthiş rüzgar suyu bir anda şişirdi iç körfezde ve maalesef pek çok yerde su baskınları yaşandı. Bunun nedeni şu; küresel ısınma dönemindeyiz ve her yıl deniz seviyesi yükseliyor. Ama İzmir'de enteresan bir durum daha var. Biz tektonik olarak her yıl 1 santim çöküyoruz. Bu ne demektir? Her yıl İzmir Körfezi ve su yaklaşık 1 santim yükseliyor" dedi.
İzmir’de 1992'den bugüne yaklaşık olarak 40 santim suyun yükseldiğini aktaran Prof. Dr. Yaşar, "Bir de bunun üzerine bu kadar sert bir fırtınayla beraber hatta kasırgaya yakın 110 kilometre, 120 kilometre hızına ulaşan çok büyük bir fırtına olunca da maalesef suyu çok şişirdi. Bulunduğumuz yerler hep dolgu alanları. Baştan sona dolgu alanı. Maalesef ikinci kordonu su bastı. Su yaklaşık 150-200 metre ilerledi. Ama böyle gidersek maalesef 40-50 yıl sonra Basmane’ye kadar, yani bugünkünden 700-800 metre daha geriye sular gidecek. Çünkü biz çökmeye devam ediyoruz. Her yıl bir santimetre çökeceğiz. Sürekli çökme oluyor ama hiçbir önlem alınmıyor, çalışma yapılmıyor. Asıl sorun burada zaten Doğa olayı göz göre göre geldi. Çok da büyük bir zarar oluşturabilirdi" diye konuştu.
Öte yandan İzmir'in Alsancak semtinde, denizin taşması nedeniyle su basan bir kitapçıda maddi hasarın boyutu gün yüzüne çıktı. Binlerce kitap kullanılamaz hele gelirken, işyeri çalışanlarının dışarıya çıkardığı kitap yığını adeta bir tepe oluştu.