Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden Op. Dr. Merdan Artuç, köprücük kemiği kırıklarının aktif olarak erkeklerde daha sık görüldüğünü belirterek, “Köprücük kemiğinin üzerine düşülmesi sonucu bir kırılma sesi duyulabilir. Ardından ağrı, şişlik ve şekil bozukluğu görülebilir. Beraberinde aynı taraf kürek kemiği kırıkları, kaburga kırıkları ve damar sinir yaralanmaları olabilmekle birlikte akciğer delinmesi gibi durumlarda olabilir” diye konuştu.
Op. Dr. Merdan Artuç, köprücük kemiği kırığının her sene binde 1’lik oranda görüldüğüne değinerek, şu şekilde devam etti:
“Köprücük kemiği kırıklarında erişkinler yüzde 2.6 ila 4’ünü oluşturur. 30 yaş altı genç ve aktif spor yapan erkeklerde daha sık görülür. Köprücük kemiğinin en sık orta 1/3’ünde görülür. Çünkü bu bölge köprücük kemiğinin en ince ve kas ligamanlarının tarafından korunamayan zayıf bölgesidir. Genel olarak muayene sonrası çekilen direkt grafi ile konulur, gerekli durumlarda da BT çekilebilir. Muayene sonrası hastaya rahatsızlığının seviyesine göre ameliyatsız veya cerrahi tedavi gerçekleştireceğimizi anlatıyoruz. Eğer kırıkta ciddi ayrışma, kısalık ve ek patoloji yok ise sekiz bandaj ya da velpo bandajlar kullanılarak konservatif tedavi edebiliriz.”
İleri yaş ve sigara kullanımının köprücük kemiğinin geç kaynamasına sebep olduğuna dikkati çeken Op. Dr. Merdan Artuç, uyarılarını şöyle sürdürdü:
“Cerrahi tedavide, açık kırıklar yani cildi delecek kadar ciddi yer değiştirmiş kemikler, damar sinir yaralanması olması ve yüzen omuz gibi durumlarda, bunun dışında 2 cm’den daha fazla kısalık olduğunda hastalara cerrahi tedavi uygulayabiliriz. Ameliyat dışı yöntemler ile tedavi ettiğimiz hastalarda 2’nci haftada pasif hareket, 6’ncı haftada güçlendirme yapılır. 4 ila 6’ncı aydan sonra kendilerini zorlamayacak şekilde spora geri dönebileceklerini söylüyoruz. Ameliyat riskleri ve implanta bağlı komplikasyonlardan saklanmış oluyoruz ama yüzde 15’e varan kaynamama, yüzde 20’ye varan yanlış kaynama ve kozmetik sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Sporla ilgilenen hastalara 3’üncü ayda spora dönebileceklerini belirtiyoruz. Cerrahi tedavide düşükte olsa enfeksiyon, kaynamama, damar ve sinir yaralanması gibi riskleri mevcuttur.