Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, Türkiye’de salgının 180 günde yok olacağına ilişkin simülasyon çalışmasını değerlendirdi. Prof. Dr. Tezer, pandemilerde simülasyon yaparken her toplumun kendi iç dinamiklerinin dikkate alındığını, ülkenin sosyal, ekonomik ve coğrafi yapısının bu tür salgınlarda süreye etki ettiğini belirtti.
Sokağa çıkma kısıtlamalarının neticelerini aldıklarını ifade eden Tezer, "Türkiye’de şu ana kadar her şey oldukça iyi gitti, verilerimiz istediğimiz şekilde ve üçlü rakamları gördük. Geldiğimiz rakamlar öngörebildiğimiz, istediğimiz rakamlar. Genel anlamda baktığımız zaman yoğun bakımdaki ve solunum cihazındaki hastalarımız oldukça azaldı. İyileşen vakalarımız oldukça fazla, aktif vaka sayımız azaldı. Bundan sonraki süreç bu istikrarlı hadiseyi sürdürebilmek, tabii ki önümüzdeki şu günler çok çok önemli. En az birinci aşama kadar önemli olan ikinci aşamaya geçmiş durumdayız. Çünkü bundan sonra kontrollü normalleşme sürecinde neler yaşayacağız kurallara uyduk mu uymadık mı bir 10 gün sonraki rakamlarla bunu görme şansımız olacak" şeklinde konuştu.
Koronavirüsün kış virüsü olduğunu, 30 derece sıcaklığın üzerinde çoğalma hızının düştüğünü, dolayısıyla insanlar arası temasın azalması durumunda bulaşmanın da doğal olarak azalacağını dile getiren Tezer, ikinci dalga riski ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
Salgının bulaşma hızının düştüğüne dikkat çeken Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tezer, "Sayın Sağlık Bakanı en son 1.56 olarak açıklamıştı. İlk başlarda bir kişi enfekteyse 20 kişiyi enfekte ettiğini söylüyorduk. Bu rakamın son verilere baktığımız zaman daha da düşmüş olduğunu söyleyebiliriz. 1’li rakamlara gelmiştir, zaten 1’in altına düştüğü zaman da bu rakam aslında salgının da bir şekilde yavaş yavaş sonlandığını söyleyebilirsiniz" dedi.
Prof. Dr. Tezer, kontrollü sosyal hayatta eski alışkanlıkların devam ettirilemeyeceğini vurgulayarak, "Örnek plaja gittiniz, havuza gittiniz oyun oynamayacaksınız, havuzun içerisinde temas etmeyeceksiniz, mesafenize dikkat edeceksiniz. Havuzdan çıktıktan sonra etrafa çok fazla dokunmayacaksınız, temastan kaçınacaksınız. Maskenizi takacaksınız. Gördüğünüz gibi her şey aslında lokantaya da gitseniz, plajda da olsanız temas, hijyen şartları ve maske takmaya dayanıyor" diye konuştu.
Restoranlarda kapalı alanda oturulduğu zaman klimaların mümkünse açılmamasını, eğer hava çok sıcaksa en az hava akımını yaratacak düzeyde çalıştırılmasını öneren Prof. Dr. Tezer, bunun yanı sıra ortamın düzenli olarak havalandırılmasını ve temiz havanın içeri girmesinin sağlanmasını istedi. Prof. Dr. Tezer, "Kalabalık ne kadar fazlaysa o kadar az orada kalınmalı, daha az konuşulmalı, konuşmakla, ses yükseltmekle bile damlacıklar daha fazla etrafa yayılabilir. Yemeğinizi yiyeceksiniz, sohbet bu dönemde etmeyeceksiniz, yani bu tür yerler artık sohbet etme alışkanlıklarımızın olduğu yerler olmayacak. Sohbet etmeden yemeğimizi yiyeceğiz, sonra çıkacağız. Eskiden ne yapardık? Oturup çayımızı içeriz, muhabbetimizi ederiz, bunları yapmayacağız bu dönemde. Daha az süre kalacağız, hızlıca çıkacağız" açıklamasında bulundu.