Kovid-19 mücadelesinde kritik virajları başarı ile atlatan Türkiye’nin, mutasyonu da dikkate alarak ‘normalleşmesinin’ ertelemesi tartışılıyor. Aşılama sürecinde 65 yaş üzeri ve kronik hastalığı bulunan hastaların ikinci dozlarının yapılması ve aşı vurulanlarda antikorun oluşması için kısıtlamanın uzatılmasının önemine vurgu yapılıyor.
Salgının patlak vermesi ile Türkiye, aldığı tedbirler kapsamında vaka sayılarının yükselmesini engellemeye çalıştı. Nisan ayında ilk zirveyi yapan salgında mayıs ayının sonlarına doğru vaka sayıları 800’lere indirildi. Sonrasında ise haziran gibi kademeli normalleşmeye geçildi. Yeni normal olarak adlandırılan bu süreçte maske, mesafe ve hijyen kuralları yetkililerin sıklıkla uyarısına rağmen; kural tanımayanlar vakalarda yeniden yükselişe neden oldu.
Vaka sayılarının zirve yapmasıyla sonbaharda kısıtlamalar tekrar devreye sokuldu. Kasım ayında insan hareketliliğin yaşandığı yerlerde, paket servis hariç lokanta, pastane, berber, kuaför gibi hizmet veren yerlere beli bir saate kadar çalışma süresi verildi. Martta uzaktan eğitime geçen okullar da 21 Eylül’den itibaren kademeli yüz yüze eğitime geçti. Ancak zirveyle birlikte yeniden uzaktan eğitime dönüldü. Kasım ayının sonlarına doğru vaka sayısı 30 bini aştı. Hasta sayısı da 6 binin üzerine çıktı. Alınan kısıtlamalar neticesinde bu rakam azalma eğilimine geçti. Şubat ayında vaka sayısı 7 ile 9 bin arasında olurken hasta sayısı da 600’ün altına bir türlü düşmedi. Sağlıklı bir normale dönüş için bin vaka sınırı sıklıkla vurgulanmıştı.
Uzmanlar önlemlerin şu andan itibaren gevşetilmeye başlanması halinde Mart’ta 3’üncü bir dalganın yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Virüste mutasyon ve varyantın da dikkate alınarak esnemenin bir süre daha rafa kaldırılmasının önemine dikkat çekiliyor. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, bölgesel kısıtlamaların gündemde olduğu bu süreçte vatandaşları uyardı.
Geçtiğimiz yıl haziran ayında kademeli olarak kısıtlamalarda esneklikler olduğunu hatırlatan Prof. Hasöksüz, “Fakat gerek düğün ve bayram gibi kültürel etkinlikler ve gerekse tatil döneminde bazı bölgelerimizde maalesef maske ve sosyal mesafe kurallarına uyulmadığı için yaz döneminde günlük vaka sayılarının 1000’li seviyelerin altına indirememiştik. Oysa Avrupa ülkelerinin çoğu 20-30 ‘lu sayılara kadar indirmişlerdi” dedi. Prof. Hasöksüz, Karadeniz’deki durumu örnek gösterek şöyle konuştu: “Özellikle İngiltere kökenli mutant virusun çok hızlı bulaşma özelliği nedeniyle bölgesel olarak verilecek normalleşme veya kısıtlılık kararlarında çok dikkat edilmesi gerekmektedir.” Prof. Hasöksüz, bölgesel uygulamalar olduğu için, vaka sayıları yüksek veya kritik olan illerdeki vatandaşlar Mart ayı sonuna kadar sabretmesi gerektiğini vurguladı.