Biz aşıya güveniyoruz

00:009/12/2020, Çarşamba
G: 9/12/2020, Çarşamba
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Türk bilim insanları, Türkiye’ye gelecek Kovid-19 aşılarının güvenilirliğinden kuşku duymuyor. Ayrıca bilim insanları Kovid-19 salgını sürecinde bireysel ve toplumsal bağışıklığın kazanılabilmesi için Türkiye’de uygulanması planlanan aşıların güvenilir olduğunu, sağlığın korunması için temin edilebilen aşının yaptırılması gerektiğini, “yapılsın yapılmasın” tartışmasının ise uygun olmadığı görüşünü dile getirdi.

Türk bilim insanları, Kovid-19 salgını sürecinde bireysel ve toplumsal bağışıklığın kazanılabilmesi için Türkiye’de uygulanması planlanan aşıların güvenilir olduğunu,
sağlığın korunması için temin edilebilen aşının yaptırılması gerektiğini, “yapılsın yapılmasın” tartışmasının ise uygun olmadığı görüşünü dile getirdi.

YÜZDE 50 BİLE KORUSA YAPTIRMAYA DEĞER

  • Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan,
    Türkiye’ye geldiğinde kendisinin de aşı olacağını belirterek,
    “Hiç şüphesiz, mutlaka aşı olacağım. ‘Hangi aşıyı olacaksın’ tartışmasının bitmesi lazım. Devletin getirdiği aşıyı olacağım.”
    dedi. Ceyhan, şunları kaydetti:
    “Şu anda toplumda son derece yaygın bir durumda. Neredeyse her karşılaştığımız 20-30 kişiden biri virüs pozitif çıkıyor ve insanların bir kısmı da hastalığa yakalandığında yaşamını yitiriyor. Böyle bir hastalığa karşı hiçbir güvenlik endişesi duymadığımız, etkinliğiyle ilgili tartışmalar olsa da ortada bir aşı var. Velev ki bu aşı yüzde 50-60 koruyor ve diğer aşı gibi yüzde 95 koruyor. Her şeye rağmen bu aşıyı yaptırmak lazım, çünkü yüzde 50 bile korusa böyle bir hastalıktan yüzde 50 oranında korunmak çok önemlidir.”
    Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık
    “Türkiye’de şu an ‘yeni nesil biyoteknolojik üretim mRNA aşısı’ ile bir Çin aşısının (inkatif virus aşısı) Faz-3 klinik çalışmaları devam etmektedir. Bu çalışmalar farklı şehirlerde üniversite hastaneleri ve sağlık bakanlığı eğitim araştırma hastanelerinde yapılmakta. Bu aşılar, 1 milyon doz üzerinde yapılmasına rağmen şu ana kadar hem dünyadan hem de ülkemizden bu aşılarla ilgili önemli bir yan etki bildirimi yapılmadı. Buna karşın Kovid-19’a karşı da oldukça etkin oldukları görülmektedir.”
    bilgisini paylaştı.

HİÇBİR OLUMSUZ GERİ BİLDİRİM YAPILMADI

Prof. Dr. Balık, sözlerine şöyle devam etti: “Ben kendime Sinovac aşısı yaptırdım.
Yani halkımızın Türkiye’de kullanıma girecek aşılarla ilgili bir güvensizliğe kapılmasına gerek yok. mRNA aşısının da genetik yapımızı değiştirmesi mümkün değil.
Türkiye’de aşılar kullanıma girmeden önce çok kapsamlı güvenlik testlerinden geçirilir. Bu aşıya Çin aşısı denilmesinin de yanlış algıya neden olduğu görülüyor.”

GÜVENLİKTE SORUN YOK, ETKİNLİĞİNİ BEKLİYORUZ

  • GÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol da aşılarda güvenlik ve etkinlik kavramlarının birbirinden farklı şeyler olduğunu belirterek, Faz-1 ve Faz-2’yi geçmiş olan tüm aşıların güvenli olarak ifade edildiğini söyledi.
    Şu anda Kovid-19’a yönelik Faz-3’te 13 aşı bulunduğunu aktaran Şenol, bu aşıların üçünün onay için başvuru sürecinde olduğunu dile getirdi. Şenol, “Onay için başvuru sürecinde olan aşıların etkinliğini de biliyoruz ancak Faz-3 verilerini paylaşmamış olan aşıların etkinliğini bilmiyoruz. Onun için şu anda uygulanması planlanan aşının etkinliği ile ilgili veri yok.
    Dolayısıyla yapılsın yapılmasın konuşması bu aşamada doğru değil, Aşının, güvenilirliği ile ilgili bir sorun yok, Faz-3 çalışmasının sonuçlarını bekliyorum” ifadelerini kullandı.

#Aşı
#Bilim insanları