Türkiye’de de görülen Delta varyantının aşılamaya etkisini uzmanlar değerlendirdi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, “Bununla birlikte aşıların etkisini azaltsa bile piyasada bulunan aşıların en az çift doz yapılması halinde etkinliği devam ediyor” dedi. Toplumda en az yüzde 70-75 çift doz aşı varsa Delta varyantının büyük bir dalga yapması ihtimalinin düşük olduğunu söyleyen Prof. Balık. Şöyle konuştu: “İngiltere, Amerika ve İsrail gibi aşılama oranları yüksek ülkelerde bu varyant sadece çift doz aşısı olmayan kişiler arasında yayıldı. Aşısız olanlar arasında dalga yaptı. Bu varyanta karşı yeni bir dalgayı engellemek için hızla aşı yapılması gerekir. Aşılar halen etkili. Herkesin çift doz aşısını mutlaka olması gerekiyor. Ülkemizde bunun yeni dalgaya sebebiyet vermemesi için yapılması gereken çift doz aşı oranımızı artırılması yüzde 70’lere çıkarmamız gerekiyor. Aşı hızının artırılması Delta yayılmadan gerekli, çünkü son günlerde hızın azaldığı görülüyor.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Baykan ise şunları söyledi: “Karşımıza korona ailesinin bir ferdi daha geliyor. Aşı, korona ailesinin tamamına karşı olan çalışmadır. Korona ailesinin özelliğini taşıyan proteinlere karşı geliştirildiği için aşıda bir sıkıntı yok. Aşı olan vatandaşlar, yeni varyantlara karşı korunmuş oluyor. Varyantın hızlı bulaşmasını engelliyor ya da hafif atlatabilir. Mümkün olduğu kadar vatandaşların aşı olması gerekiyor. Aşı olmayanlarda yeni varyantlar daha hızlı ve çok hızlı yayılıyor. Yeni varyantın bulaşma hızı 4 kat daha hızlı. Aşılar yeni dalgalara da etkili olabilir.”
Prof. Dr. İsmail Balık, yeni bir dalgayı engellemek için aşılamanın hızlanması gerektiğini söyleyerek önerilerde bulundu. Prof. Balık, “Aşı tereddütü yaşayan kişiler aşılama hızını yavaşlattı. Aşı haritası açıklandığında çok net görüldü ki, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde aşılanma oranları yüzde 30’ların altında. Batı bölgelerimizde yüzde 70’in üzerine çıktığı görülüyor. Aşılama oranları düşük bölgelere dönük özel tedbirler, kampanyalar geliştirilmesi gerekir. Özellikle o bölgeler için kanaat önderlerinin devreye girmesi çok yararlı olabilir. Her partinin milletvekilleri gidip seçmen kitlelerine aşının güvenli olduğunu anlatabilirler. Öğretmenler, imamlar, aşiret reisleri, muhtarlar, doktorlar kampanyaya katkı verebilir. Ülkenin bir tarafında aşılanma düşük kalırsa zaman içinde bu varyant aşısı olmayan kişiler arasında hızlı bir şekilde artış gösterecek. Genç jenerasyonda aşı isteksizliği artış gösteriyor. Yeni bir dalga olmasını istemiyorsak aşı ve tedavilere devam. Yoksa sonbahara gelmeden Delta’ya ait bir dalga görürüz.”