Sağlık Bakanlığı’nın bu hafta başlattığı “Yeni Koronavirüs (Kovid-19) Hastalığı Seroprevalans Araştırması” için Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ülke genelinde rastgele belirlediği 153 bin 577 hane, filyasyon ekipleri tarafından ziyaret edilmeye başlandı. Çalışma kapsamında her haneden yine rastgele bir kişiye antikor ve PCR testi uygulanacak.
Araştırma sayesinde ülke ve il düzeyinde hastalık prevalansı (görülme sıklığı), geçirilmiş hastalık düzeyi ve asemptomatik hastalık düzeyi saptanacak. Sağlık Bakanlığı sahada veri toplama tarihini 3-30 Haziran 2020 olarak belirledi. 15 Haziran itibarıyla 81 ilin tamamında örnek toplanma aşaması başlatılmış olacak. Araştırma tüm yaş gruplarını kapsıyor. 153 bin asıl hanenin yanı sıra, her hane için numune vermeyi reddetme durumu için ikişer tane ikame hane de belirlendi. En az bir doktor ve bir hemşireden oluşan ekip, mesai saatleri dışında da kapıları çalacak. 18 yaş altı çocuklar için velilerden izin alınacak.
İstanbul’da saha çalışmalarını sürdüren bine yakın filyasyon ekibi, TÜİK’in İstanbul için belirlediği 8 bin 18 haneyi tek tek ziyaret ederek, örnekler toplamaya başladı. Örneklerin toplanması için hedef süre ise 5 ila 12 gün. 12 gün içinde örnek toplama işlemi bitirilecek ve numuneler peyderpey Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Merkez Laboratuvarı ve Kovid Tanı Merkezi’ne gönderilerek çalışılacak. 8 binden fazla numunenin sonuçlarının 20 Haziran’a kadar alınması hedefleniyor. Yaklaşık yarım milyonluk nüfusu ile şehrin en kalabalık ilçelerinden biri olan Sancaktepe’de, antikor tarama testleri için 81 hane belirlendi. Sancaktepe İlçe Sağlık Müdürü Dr. Mete Güngör, “İstanbul genelindeki bine yakın ekip, bu çalışmalara iştirak edecek. Her ekipte bir hekim ve en az bir sağlık personeli belirlendi” dedi.
Sancaktepe’de belirlenen hanelerden biri de Tan ailesinin evi. Sancaktepe İlçe Sağlık Müdürlüğü filyasyon ekiplerinin kapısını çaldığı ve test uyguladığı taksi şoförü Hamza Tan (42), antikor tarama çalışmasına dahil edilmekten mutlu olduklarını anlatarak “Çok ağır bir grip geçirmiştim ancak salgının hemen öncesiydi. Acaba Kovid geçirdik mi diye eşimin de benim de şüphelerimiz vardı. Sağlık Bakanlığı’nın salgını açıklamasından sonra ben hemen ev değiştirdim ve yaklaşık 3 ay boyunca annem, babam, çocuklarım ve eşimden ayrı bir evde kaldım. Hiç görüşmedik, yaklaşmadık birbirimize, çünkü ben dışarıda çalışıyordum onları riske atmak istemedim. Sonuçta vatandaş olarak böyle bir uygulamadan da mutlu olduk. Sağlık Bakanlığı’nın ilgisi, sağlık çalışanlarımızın ilgisi, bizler için bir güvence oluyor. Hastalığı geçirmişsek bilgimiz olacak, geçirmemişsek de daha tedbirli davranmaya devam edeceğiz anlamına geliyor” diye konuştu.