Koronavirüs ile ilgili tıp dünyası birçok ülkede bilimsel çalışmalara imza atıyor, tedavi yöntemlerini arıyor. Hastalığın yoğun görüldüğü ülkelerin açıkladığı her veri ise bu açıdan önem kazandı.
Salgının bulaştığı kişilerde bağışıklık oluştuğunun altını çizen Özlü, "Biz bu hastalığı geçirip iyileşen kişilerden aldığımız plazmayı hastalığı geçirmekte olan hastalara verip, onları tedavi ediyoruz. Hastalığı geçiren kişiler, virüse karşı antikor oluşturuyorlar. Bu antikorlar ise bu hasta kişilere verildiğinde onu iyileştiriyor. Bunlar yeni bilgiler. Zaman içerisinde bağışıklık ne kadar korur, güçlü bir bağışıklık mı? Bunları zamanla göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, koronavirüs tedavisinde dünyaya umut olacak plazma yöntemini tüm detayları ile yenisafak.com'a şöyle anlatmıştı:
"Mikroorganizma vücudumuza girip bizi hasta ettiği sırada, bizim hücrelerimiz antikor üretmeye başlıyor. Bu mikroorganizma ile savaşmaya başlıyor. Bu mikroorganizmaya karşı üretilen immünglobulinler dediğimiz, aslında aşıların bize pasif olarak yaptığı, yani bu bizi hasta etmeyecek mikroorganizmaların proteinlerini ve antijenlerini bizim içimize vererek, aşı yoluyla, buna karşı oluşturduğumuz immünglobulinler gibi düşünelim bunu. Bu aşılar oluşuyor. Kimlerde oluşuyor? Hastalığı geçirmiş, iyileşmiş ve üzerinden 14 gün geçmiş, maçı kazanmış insanların kanında bu mikroorganizmaların antikorları var.
Aşı henüz bulunamadı. Önümüzdeki 1.5 yıl içerisinde de biraz zor. Ama bugün bu savaşı yenmiş insanlar var. Bu insanların plazmalarında, yani serum kısmında, kanın sarı olan sıvı kısmının içerisinde şu anda bu savaştan yeni çıktıları için çok yüksek miktardaki titrasyonda bu bizim ‘antikov 2’ dediğimiz, yani kovid mikrobuna, kovid virüsüne karşı oluşmuş antikorlar var. Biz ne yapacağız, bu hastalarımızdan, gönüllü hastalarımızdan plazmalarını alacağız. Bunları toplayacağız. Bunları konsantre edeceğiz. Daha sonra Sağlık Bakanlığımız bu plazmaların hangi hastalara uygulanacağını ki o hastalar ağırlıklı olarak yoğun bakıma gitmiş, özellikle de mekanik ventilasyona bağlanmış ve ölümle yaşam arasındaki sınırda gidip gelen ağır vakalar. Bu vakalar için bu plazma içerisinde, antikov 2 immünglobulini bulunan bu plazmalar hayati bir tedavi edici destek oluyor. Burada ‘konvelesan plazma terapisi’ dediğimiz bu yapı aslında pasif aşılama dediğimiz bir metot."
Bağışıklık; insan ya da hayvan bedenine giren mikroorganizmalara (virüs, bakteri) ve yabancı maddelere karşı doğal ya da sonradan kazanılan koruma mekanizmasıdır. Yani vücudumuzun bize zarar verecek olan virüslere karşı olan direncidir. Hastalık üreten virüs ve bakterilere karşı bedenin kendini doğal olarak korumasıdır. Bağışıklık sisteminin aynı zamanda kanser hücrelerine karşı beden savunmasında önemli olduğu saptandı.