Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan önemli açıklamalar: Birinci dalganın ikinci pikini yaşıyoruz

18:022/09/2020, Çarşamba
G: 2/09/2020, Çarşamba
Yeni Şafak
Fahrettin Koca
Fahrettin Koca

Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında bir araya geldi. Toplantı sonrasında Bakan Koca basın mensuplarının karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Düğün ve nişan gibi törenlerin ve taziyelerin yeni taziyelere kaynaklık ettiğinin altını çizen Bakan Koca, birinci dalganın ikinci pikini yaşadığımızı belirtti. Şu an Türkiye'de vaka sayısının en fazla olduğu ilin Ankara olduğunu kaydeden Bakan Koca, "Ankara, İstanbul'u iki kat oranında geçmiş durumda" ifadelerini kullandı.

Koronavirüs vakalarındaki artış ve hastalığın seyrindeki yeni verilerin ele alındığı Bilim Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca basın mensuplarının karşısında açıklamalarda bulundu.

Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Uzun bir süredir koronavirüs aramızda. Öyle görünüyor ki bu konuya karşı zaman zaman duyarsız hale geliyoruz. Gelenek ve göreneklerimizin önemli parçalarından olan bayram ve düğünlerdeki hareketlilik ve dikkatsizliklerimiz bizi bu eşiğe getirdi.

Halkımızın büyük çoğunluğu ilk günkü hassasiyetle tedbirler almaya devam ediyor. En azından maske, mesafe ve temizlik şartlarına riayet ediyor. Bir salgınla mücadelede toplumun her ferdi aynı duyarlılığı göstermesi gerekiyor.

Birinci dalganın ikinci pikini yaşıyoruz. Düğünler ve bayramlaşmalar dahil olmak üzere bu mücadeleye bir istisna getiremeyiz. Karşınıza müjdeli haberlerle çıkmayı çok arzu ederdim. Ne var ki hastalarımızın, yitirdiğimiz canların sayısı dünyada olduğu gibi ülkemizde de artıyor. Bundan böyle kontrollü sosyal hayatın başladığını, kısıtların esnediği dönem olduğunu söyledim.

Virüs her geçen gün daha fazla insana bulaşıyor

Tatil yerlerinde, eğlence yerlerinde, çarşı pazarda, törenlerde tedbirlere ne kadar uyulduğunu hep birlikte içimiz acıyarak görüyoruz. Düğün, nişan, sünnet törenlerimiz, taziyelerimiz yeni taziyelere kaynaklık eden yerler halini alıyor. Virüs her geçen gün daha fazla insana bulaşıyor. Açıkladığımız yeni hasta sayımız düşmüyor. Ağır hastalık geçirenlerin, yoğun bakımdakilerin sayısı artıyor. Her gün bu sebeple vatandaşlarımız canlarından olmaya devam ediyor.

Ülke genelinde farklılıklar olsa da hastanelerimizin yükü artıyor. Bu yüke hayallerinizin ötesinde omuz verenler var. Kamuda esnek çalışma uygulamasına geçildiği, evden çalışmanın özendirildiği bu dönemde gündüz, gece görevine devam eden, çocuğunu eşini kucaklayamayan hemşire, doktor ve her düzeyde sağlık personelimiz var.


Ne yazık ki 52 sağlık çalışanımızı ebediyete yolcu ettik

Doktorundan hasta bakıcısına kadar her aşamada sabır ve fedekarlık isteyen bir mesleğin mensubu olduğunu bilmektedir. Ancak bu fedakarlığını sorumsuzca davranışlara feda etmek zorunda olmamalıdır. Sağlık çalışanlarımız bütün mesailerini bulaştırıcı hastalıklarla birlikte geçirmektedir. Şu ana kadar sağlık kuruluşlarımızda virüsün bulaşmasından kaçamayan 29 bin 865 çalışanımız oldu. Ne yazık ki 52 sağlık çalışanımızı yitirdiklerimiz arasında ebediyete yolcu ettik. Tümüne Allah'tan rahmet diliyorum.

Sağlıkçılarımızın beklentisi alkıştan öte bir hassasiyettir

Sağlık kuruluşlarımızda hala şiddete başvuranların olması, sağlık personelimizin menfur saldırılara muhatap olması içimizi acıtıyor, şevkimizi kırıyor. Vatandaşlarımızdan sorumluluk bekliyoruz. Sağlıkçılarımızın beklentisi alkıştan öte bir hassasiyettir. Bu hassasiyet tüm vatandaşlarımızın hastalık riskine karşı tetikte olması için gerekli, yaşlılarımızın, kronik hastalığı olanların olması için gerekli, pandemi nedeniyle iş yeri tam çalışmayan kardeşimizin işine, aşına kavuşması, evlatlarımızın okullarına devam edebilmesi için gerekli.

İstanbul'da, Ege ve Trakya'da ciddi artış yok. Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da maalesef artış var. Son günlerde en fazla artışın olduğu yerlerin başında Ankara geliyor. Diyarbakır gibi bazı illerimizde yakın çalışmalarımız sürdürülmektedir. Hasta sayısını Gaziantep'te yüzde 52, Diyarbakır'da yüzde 49, Mardin'de yüzde 61 gibi aşağıya çekmeye başladık. Virüs gücünü kaybetmedi. Rakamlar bize ölüm ve ağır vaka sayısının arttığını söylüyor. Risk burada, mücadelemizin temel hedefi bunu önlemeye yönelik. Sorun küresel, mücadele ulusal demiştik.

Her ülke kendi mücadelesini kendi şartlarında veriyor. Bilim Kurulumuz bu dönemde karar süreçlerimizde rehberlik yaptı. Araştırma ve görüşlerinde bazen tavsiye, zaman zaman da uyarılarını yaptı. Aldığımız kararlarda, uyguladığımız tedbirlerde yol gösterici oldu. HES kodu uygulaması başarıyla devam ediyor. İzolasyon tedbirine uymayan 153 bin pozitif kişi tespit edilmiş oldu. Birçok sosyal mekana girişte de uygulanmak üzere yaygınlaştırılacaktır.


Mücadelemizin boyutu değişecek

Filyasyon ekip çalışmamızı 10 bin 802'ye çıkardık. Her ilin kendi özelinde tedbirler almaya başladık. Sorunlu illerde filyasyon ekiplerin sayısını hızla arttırıyoruz. Konya'da 460, Şanlıurfa'da 300, Erzurum'da 207, İzmir'de 350, Kayseri'de 150 ekip sahada. Salgın bölgesel farklılıklara rağmen ülke genelinde kontrol altındadır. Önümüzde mevsimsel gribal enfeksiyonların artacağı dönem var. Bu duruma karşı yeni tedbirler alındı. Mücadelemizin boyutu değişecek. Yeni mücadele dönemine karşı hazırlanıyoruz.

Vatandaşlarımızın sadece tedbirlere uyumla değil kontrol ve denetimle de destek olmasını bekliyoruz. Pandemi hastanelerinde çalışanlar olmak üzere bütün sağlık çalışanlarımız, bilim insanlarımız salgınla mücadelenin tüm mensupları sizden iyi haberler bekliyor. Onlar için maske, mesafe ve tedbirlere uymanızdan daha güzel bir haber yoktur.

  • 45 kaybımız, 1596 yeni vakamız var
  • Bugünkü tabloyu görmüş oluyoruz. Yeni vaka sayısı 1596, hayatını kaybeden kişilerin sayısı 45, toplam test sayısı 107 bin 927, iyileşen hasta sayısı 947. Ayrıca bu dönemde toplam ağır hasta sayımız 1017. Bugün binin üzerine çıkmış olduk. Hastalarda zatürre oranımız ise her geçen gün uyguladığımız tedavilerle, erken başlandığında sonuç aldığımızı görüyoruz, yüzde 7.6'ya düşmüş oldu. 14 Mart - 1 Haziran arasında vefat eden hastalarımızın yaş ve cinsiyete göre dağılımını görüyoruz. Yaş arttıkça kadın ve erkeklerde vefat oranı dramatik şekilde artıyor.

Pandeminin başından bugüne kadar vefat eden vatandaşlarımızın yaş ve cinsiyetlerine göre dağılımını görüyoruz. Her iki cinsiyette 50 yaşından itibaren yaş arttıkça görülüyor. 1 Haziran - 1 Eylül arası tedbirlerimizin hafiflemeye başlamasıyla 65 yaş üstü vatandaşlarımızın vefat oranının yükseldiği görülüyor. 2019 ve 2020 yıllarının ilk 8 aylık ölüm istatistiklerinde özellikle 2020 için beklenen ölüm 303 bin 815'tir.

Kovid 19'dan gerçekleşen 6 bin 370 vefatı ekleyince bu yıl vefat sayımız 309 bin 602 oluyor, ilk 8 aya göre. 2019 yılı ilk 8 ayında enfeksiyondan vefat sayımız 8072. Kovid hastalarının enfeksiyon diye kaydedilmesinden ziyade belki tersini ifade etmek eskiden enfeksiyon olarak kaydedilen hastalarımızın Kovid olduğu da söylenebilir. Son 1 aydaki hastaların yaş ve cinsiyet dağılımını görüyoruz. Tedbirlere dikkat etmezsek her yaş grubundan hastalarımız var. Genç ve orta yaş vatandaşlarımızda yoğunluğun aşağı doğru arttığını çok net görmüş oluyoruz.


Genç ve orta yaş grubunda iyileşmelerinin yaşlılara göre daha yüksek

İyileşen vatandaşlarımızın yaş ve cinsiyet dağılımını görüyoruz. Genç ve orta yaş grubunda iyileşmelerinin yaşlılara göre daha yüksek olduğunu görüyoruz. Yaşlı nüfusumuzun hastalığa yakalanmakla birlikte pinomoniyi yaşadıklarını gösteriyor. İl bazında hastalarımızın, yoğun bakım ve entübe olan hastalarımızın yaş ortalamalarını görüyoruz.

Hasta yaş ortalaması diğerlerinden yüksek olan illerimiz
Gümüşhane, Uşak, Sinop, Aksaray
hasta yaş ortalaması en yüksek olduğu iller. Yoğun bakımda ve entübe olan hastalarımızın en yoğun 65-75 bandında olduğu görülmektedir.

60 yaş ve üstü vatandaşlarımızın entübe olma oranının dramatik şekilde net görülüyor. Herkesten özellikle rica ediyorum, yaşlılarımızı özellikle daha özenle koruyalım. Yaşlılarımızın hasta olmamalarını sağlamak, koruyup, kollamak hepimizin görevi olmalı.

Özellikle toplum bilimleri kurulumuzun geçen ay itibariyle kritik bir önerisi olmuştu. Bu konu tartışılmıştı. Salgının başında hızlı ve anlık bilgilendirmenin önemini hepimiz biliyoruz. Salgının yönetimi açısından günlük olarak paylaştığımız tablo konunun önemi ve etkisini içerik açısından sınırladığını görüyoruz. Web sayfamız daha fazla bilgiyle güncellendi. Bundan sonra günlük veri paylaşımı o kanalla yapılmış olacak.

Kimlere aşı yapılması gerektiğine dair algoritma geliştirildi

Geçen yıla göre bu yıl daha fazla grip aşısının, zatürre aşısının tüketileceğini biliyoruz. Kimlere aşı yapılması gerektiğine dair algoritma geliştirildi. Bu yıl geçen yıla göre 4 kat olsun çabası içindeyiz. Kimlere yapılması gerektiğiyle ilgili Bilim Kurulu tarafından çalışma yapılıyor. Zorunlu olan kişiler önerdiğimiz algoritma olacak. Bu anlamda sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum.

Şu an Türkiye'de vaka sayısının en fazla olduğu il Ankara. İstanbul'u iki kat oranında geçmiş durumda. Dolayısıyla bu anlamdaki tedbirleri Ankara'da daha yoğunlaştıran yaklaşım ve çaba içindeyiz. Bu anlamda birtakım tedbirler alınmaya başlandı. Özellikle mesai kavramı, bununla ilgili gerektiğinde kuruma gelmeden, dönüşümlü olarak, belli bir yaş üzerinde, 60 yaz üzeri kişilerin kuruma gelmelerini önlemek gibi Ankara özelinde daha yoğun şekilde gündeme alındı. Şu an sokağa çıkma ve benzeri durum gündemimizde yok. Önemli olan tedbirlere uyum noktasında herkesin gayret ve çaba içerisinde olmasını sağlamak.

Salgının kontrolden çıktığını asla söyleyemeyiz

Bilim Kurulumuz bu dönemde bir tavsiye kurulu. Bugüne kadar Bilim Kurulumuzun almış olduğu tavsiyeleri uygulama noktasında gayret içinde olduk. Bilim Kurulunun karar verici olmadığı bu anlamda söylenmiş bir cümle. Salgının kontrolden çıktığını asla söyleyemeyiz. Ama tedbirlere uyum noktasında hassasiyet göstermezsek sonucu farklı olabilir.

Bazı illerimizde bu durumun daha belirgin olduğunu görüyoruz. Bu Ankara için özellikle söylenebilecek durum. Kayseri, Konya gibi illerimizde artış olduğunu, Konya'nın biraz daha stabil hale geldiğini söyleyebiliriz. Ankara'da bunun daha belirgin olduğunu görüyoruz. Kontrol dışına çıktığını asla söyleyemeyiz.

Arkadaşlarımız yoğun bir gayretle çaba sarf ediyorlar. Erken dönemde vakanın tespiti, filyasyon çalışmasının sahada yoğun yapılması. İlaç uygulamasını erken dönemde başlamak gibi bir yaklaşım da başka ülkelerde görmüyoruz. Ciddi sonuçlar aldığımızı, her gün sonuçları alma noktasında tabloda gösterdiğimiz zatürre oranı var. Zatüre oranının giderek aşağı doğru düştüğünü görüyoruz. Bu da erken dönemde ilaç uygulamasıyla oluyor.

Tavsiyemiz düğünlerin nikah tarzında olması

En büyük kaynak olarak bayram ve bayram sonrası yoğun düğün ve benzeri etkinlikleri görüyoruz. O nedenle de düğünlerle ilgili bütün Türkiye'de bugün Bilim Kurulumuzda da gündem olan, daha önce 14 ilde alınmıştı, bütün Türkiye'de düğünlerle ilgili organizasyonun daha çok nikah tarzında olması, yemekli organizasyonda olmaması, nişan, kına gibi etkinliklerin yapılmaması şeklinde Bilim Kurulumuzun önerisi oldu, sünnet düğünleri de dahil olmak üzere.

Şu an Ankara'da hastane açımızdan sorunumuz yok. Kapatılan hastanelerini açmak gibi eğilimimiz vardı. Daha önce de söylemiştim. Bu hastanelerimizin yoğun bakımla ilgili bölümlerini devrede tutma noktasında çaba içindeyiz. Bunların açılmasını gündeme aldığımızı söylemek istiyorum.

Şu an iki aşıyla ilgili Bakanlığımız onay vermiş oldu faz 3 çalışması için. Her biri için farklı 8-10 merkezde çalışmalar devam ediyor olacak. Gönüllülük esasına göre bu izinler veriliyor. Bu çalışmaları bizim biliyor olmamız, daha sonra kullanım için de son derece önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Bunu bir zorlamayla yapmıyoruz, bu gönüllülük esasına göre üzerinde çalışılan aşılarla ilgili bizim temelde var olan etkinliğini görmemiz de son derece önemli bizim için. Bizim kendi yaptığımız çalışmalar ise faz 1 çalışmasına gelen çalışmalarımız var. Önümüzdeki günler bu konuyla ilgili gelişme olacak.

İki çalışma dışında üçüncü bir çalışmanın müracaatı oldu. Bu konuda Rusya'nın deneyimlerini biliyoruz. Faz 3 çalışmasına bir müracaat edildi. Dosyasına bakıldı, önemli bir aşamada olduğunu söyleyebilirim. Önümüzdeki günler bir üçüncü aşının faz 3 çalışması için izin verilecek.

Ligin ilk yarısı için seyircisiz oynanması yönünde görüş bildirdik

Futbolla ilgili olarak Bilim Kurulunda gündeme geldi. Bu dönemde belli bir döneme kadar belki ilk yarısı için müsabakaların seyircisiz olması şeklinde bir öneri var. Bunu söyleyebilirim. Yani seyircili olmaması, seyircisiz futbol müsabakalarının devam etmesi şeklinde Bilim Kurulunun önerisi var. Yaklaşımımız bu şekilde. Ek ödemeyle ilgili hem sahada filyasyon yapan hekimlerimiz dahil olmak üzere şu dönemde bu hastalarla ilgili yoğun, acil, göğüs hastalıkları, dahile, çocuk ve benzeri çalışanlarla ilgili düzenleme yapıldı. Önümüzdeki günlerde yayınlanmış olur.

Atamayla ilgili ihtiyaç durumuna göre baştan, 4 ay önce atama dönemi yaşamıştık. Önümüzdeki dönemde devreye girecek olan hastanelerimiz olacak. Konya açıldı, İstanbul'da Göztepe Eğitim Araştırma Hastanesi bu hafta sonu açılmış olacak. Seyrantepe benzer şekilde yakın zamanda açılacak. Hastanelerin devreye girmesiyle birlikte personel alımı söz konusu olacak. Döner sermaye 3600 Ek Gösterge ile ilgili bir ek çalışma var. Döner sermayenin kaldırılması şu an sözkonusu değil. Biz performansı daha etkin yapmak istiyoruz. 3600 Ek Göstergede sadece sağlık çalışanlarıyla ilgili değil diğer çalışmalarla ilgili bir düzenleme var. Bu performansın şu dönemde sağlıklı bir şekilde devreye girmesini hızla kolaylaştırmak şeklinde olacak.

Bu anlamda ilaçların kendilerine vatandaşlarımızın evinde veriliyor olmasını önemsiyoruz. 150 bini geçen kişi normalde izolasyonda olması gerekirken olmadığını görüyoruz. Pozitif olan vatandaşlarımızın ilacını almak için hastaneye veya sağlık kuruluşuna gelmekten öte biz onu evinde ulaştırma yönünde organizasyon içindeyiz, başka birine bulaştırmayı önleme çabası içindeyiz.

Özellikle ölümlerle ilgili başkanla da görüştüm. Bununla ilgili rakamları her gün veriyoruz. Normalde bu ölüm rakamlarıyla ilgili bir hekimin kendi tanısıyla söz konusu oluyor. Bizim herhangi merkezden müdahalemiz söz konusu olmuyor. Bizim bakanlık olarak değiştirmemiz söz konusu değil. Ben demin bahsetmiştim enfeksiyonla ilgili parametrede bu yılın azaldığını gösterdim. Geçen yıla göre farklı enfeksiyon tablosu olarak görülen parametrede düştüğünü görüyoruz, tersine enfeksiyon olup, Kovid yazılanların olduğunu görüyoruz. PCR ilgili ise bazı özel hastanelerde kaydın yeterince tutulmadığı şeklinde bir durumu gördük. Bununla ilgili gereken uyarılarımızı yaptık. Şu an bir sorun olmadığını söyleyebilirim.

Şu ana kadar ikinci kez hastalığı geçiren kişileri görmedik. Bu olmayacağı anlamına gelmez. Enfeksiyona eğilim, enfeksiyonla karşı karşıya kaldığımız hasta var mı, bildiğimiz bir hasta durumu yok. Gelecek hafta bu anlamda yoğun gündem konumuz olacak.

Şu dönemde kısıtlı bir şekilde eğitimin devamı bir yaklaşımımız var. Hazırlık, 1. 2. sınıf ve 8 ve 12'yle ilgili düzenlemeyi muhtemelen gelecek hafta konuşmuş oluruz. Daha çok 1. sınıfların alışması açısından 2 + 5 şeklinde sayıyı azaltarak bir uygulama gündeme gelebilir. Önümüzdeki hafta bunu daha netleştirmiş oluruz. Diğer sınıfların nasıl devam edeceği şeklinde salgının seyrine göre gelecek hafta daha da netleştirmiş oluruz.

Özetle 1. sınıfların alışması için 2+5 olabilir, ikinci haftanın olup olmayacağı önümüzdeki hafta netleşmiş olur."

#Fahrettin Koca
#Koronavirüs
#Bilim Kurulu