Türk Yoğun Bakım Derneği'nin, Türkiye genelinde 60 merkezden elde edilen verileri Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu önderliğinde, Sağlık Bakanlığı'nın onayıyla değerlendirdiği çalışmanın sonuçları, aşılanmanın ağır hastalık, hastaneye yatış ve ölümleri ne ölçüde azalttığını bir kez daha gösterdi. Düzenlenen basın toplantısında verileri değerlendiren Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Demirkıran ile Dernek Genel Sekreteri Doç. Dr. Fethi Gül, önemli değerlendirmelerde bulundu.
Aşıların etkinliği konusunda bir spekülasyon yaratmanın doğru olmadığını da vurgulayan Prof. Dr. Demirkıran, "Hangi aşıyı yaptırırsanız yaptırın, aşılar koruyor. Tabii ki, her ülkenin aşı programları revize edilebiliyor duruma göre. İki doz Sinovac aşısıyla yeterince korunduk ama farklı varyantların ortaya çıkması ve aşılamadaki koruyuculuk süresinin yani immünitenin yavaş yavaş düşmesi nedeniyle yeni bir aşılanmaya gereksinimimiz oldu. Bunu Sinovac'la da yapabilirdiniz, BioNTech'le de. Nitekim bizim sonuçlarımızda da üç doz aşılı olanların üçüncü dozu Sinovac ile olsa bile yoğun bakım yatışlarının çok düşük olduğunu görüyoruz. İki doz Sinovac üzerine bir doz BioNTech'de de böyle. Aşılanma programında aşı tipinden çok, eksik aşılamayı değerlendirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla hangi aşıyı olursanız olun ama aşılarınızı tamamlayın" diye konuştu.
Türk Yoğun Bakım Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Fethi Gül ise araştırmanın, Sinovac ile aşılananlarda yoğun bakım yatışlarını ortaya koyan en geniş perspektifli ilk çalışma olması nedeniyle de büyük önem taşıdığını söyleyerek şu bilgileri verdi: "Çok merkezli nokta prevalans çalışmamızın en önemli sonuçlarından bir tanesi, Türkiye verilerini elde etmiş olmamız. Dahil edilen hasta sayımız da oldukça fazla. O dönem tahminen yoğun bakımlarda bin 100 civarı hasta vardı. Biz 952 hastanın verisine ulaşabildik. Yoğun bakım hastalarında aşısızların oranının yüzde 50'den fazla olması önemli bir sonuç. Çalışmanın başka önemli bir özelliği de Sinovac aşısı ile ilgili yoğun bakımda yapılan ilk çalışma olması diyebiliriz."
İki doz Sinovac aşısının ardından 2 ay içinde aşının etkisinin yavaş yavaş azaldığını, 4. ayda ise yoğun bakımdaki aşılı hasta sayısının oldukça arttığını belirten Doç. Dr. Gül, "Özellikle çift doz Sinovac ile aşılanan kişilerin en azından 4. aydan itibaren rapel dozlarını yani üçüncü dozlarını mutlaka yaptırmaları gerekiyor. Diğer önemli bir sonuç da aşısızlar ile çift doz Sinovac'lı hastaları kıyasladığımızda, çift doz aşılı hastaların daha yaşlı, altta yatan hastalığı olan hasta grubu olduğunu görüyoruz. Aşısızlar ise çoğunlukla altta yatan bir hastalığı olmayan, daha çok 50 ila 60 yaş hasta grubunda. 40 yaş altı, 30 yaş altı hastalar da var bunlar arasında" dedi.
Tatil dönüşüyle beraber İstanbul'da hastaneye yatışlarda gözle görülür bir artış yaşandığına da dikkat çeken Doç. Dr. Gül, yoğun bakımların alarm vermeye başladığını söyleyerek şu uyarılarda bulundu: "İstanbul'daki yoğun bakımlarda da bir alarm zili çalıyor şu anda. Okulların açılması ile beraber bu sayının artacağını öngörüyoruz. Ama aşılanma ne kadar çabuk ve yoğun olursa, hastaneye yatışlar ve yoğun bakım yatışlarının çok ciddi oranda düşeceğini tahmin ediyoruz.