Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Türkiye’de yılda yaklaşık 250 bin kuduz şüpheli temas bildirimi yapılıyor ve bunların çoğunluğu da hastalıktan korumak için aşı programına alınıyor. Bakanlık, insan vakalarının çoğuna kuduz köpeklerin sebep olduğu ısırıkların neden olduğunu kaydediyor. Sahipsiz, takibi olmayan ve aşısız köpek, kedi veya vahşi hayvanlar tarafından ısırılma ve tırmalanma ölümcül "kuduz" hastalığı riskini de beraberinde getiriyor. Bu riskten korunmanın tek yolu ise mümkün olan en kısa sürede aşılanma. Peki kuduz nasıl tespit edilir? Kuduz hastalığı belirtileri nelerdir, korunma yolları neler?
Kuduz hastalığı, bulaşma ve korunma yollarına ilişkin bilgi veren Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meliha Çağla Sönmeze, kuduzun hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalık olduğuna dikkati çekti.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meliha Çağla Sönmezer, sahipsiz, takibi olmayan köpek, kedi veya vahşi bir hayvan tarafından ısırılan kişilere ilk 24 saat içinde kuduz aşısı yapılmasının hayati önemde olduğunu söyledi.
Sönmezer, "Kuduz, özellikle vahşi kedi, köpek ısırmaları, ormanlarda yaşayan vahşi hayvanların ısırmalarıyla bulaşıyor. 'Rabies' isimli virüs kaynaklı ve ne yazık ki bulaştığında yüzde 100 ölümcül seyrediyor. Fakat şanslı olduğumuz kısım, yüzde 100 ölümcül olmasına karşın aşı ile önlenebilen bir hastalık." diye konuştu.
Kuduz aşısının ısırılma veya tırmalanma sonrası uygulanmasının hayati önem taşıdığını, bu sayede kuduzun belirtiler ortaya çıkmadan atlatılabildiğini dile getiren Sönmezer, ısırılma sebebiyle sağlık kuruluşlarına başvuran kişilerin risk durumlarının Sağlık Bakanlığı Kuduz Saha Rehberi Yönergesi doğrultusunda değerlendirildiğini bildirdi.
Kuduz aşısı uygulamasında zamanlamanın da önem taşıdığını vurgulayan Sönmezer, "Isırılma yaşayan ve risk kategorisinde değerlendirilen hastalara hemen aşı ve immünglobülin uygulanması gerekiyor. Fakat bazen kişiler çeşitli nedenlerle hastaneye başvurmakta gecikebiliyor. Böyle bir durumda da zamanlama ne olursa olsun tedaviyi uygulamaya başlıyoruz." ifadesini kullandı.
Enfekte bir hayvan tarafından bulaşan kuduz genellikle ilk birkaç hafta belirti göstermez ancak virüs merkezi sinir sistemine ulaştıktan sonra grip benzeri semptomlar yaşanmaya başlar. Kuduzun en yaygın ilk bulguları arasında baş ağrısı, ateş, öksürük, ısırılan bölgede uyuşma-karıncalanma, ağızda köpürme, yutma güçlüğü, saldırganlık, anormal davranışlar ve bilinç bulanıklığı yer alır.
Zaman içinde gelişen bu belirtiler ilerleyerek kişide koma, felç, akciğer yetmezliği ve sonunda da ölümle sonuçlanabilir.
Kuduz, kliniği geliştikten sonra ölümle sonuçlanan bir hastalık olup, tedavisi bulunmamaktadır.
Ancak bir hayvanın ısırması veya tırmalaması, salyasının sıyrık veya çatlak deriye, göz, ağız ve buruna temas etmesi, etinin ve sütünün çiğ olarak tüketilmesi gibi durumlardan birine maruz kalınmışsa, kişi kuduzu önlemek amacıyla mutlaka sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir. Sağlık kuruluşunda planlanan kuduz profilaksisi (kuduz aşısı vb.) uygulamaları ile kuduz önlenebilir.