MTA tarafından 2004-2011 yılları arasında yürütülen “Türkiye Diri Fay Haritası’nın Güncellenmesi ve Diri Fay Veri Tabanı Oluşturulması Projesi” kapsamında, tüm Türkiye anakarasında hava fotoğrafı ve uydu görüntüleri destekli 1/25.000 ölçek hassasiyetinde detaylı arazi çalışmaları yapıldı. Yapılan çalışmada, “Kuvaterner fayı”nın, Kuvaterner’de (son 2.588.000 yılda) yüzey yırtılmasıyla sonuçlanan büyüklükte deprem üretmiş ancak Holosen aktivitesi kuşkulu fay olduğu belirtilirken, “Kuvaterner fayı” sınıfında haritalanmış diri fayların, Holosen’de yüzey yırtılmasıyla sonuçlanan deprem üretip üretmedikleri hakkında yeterli veri toplanamayan faylar olduğuna işaret edildi.
Ankara’nın batısında yer alan diri fay ile ilgili, şu bilgiler verildi: “Bu kapsamda hazırlanan ‘1:250.000 Ölçekli Türkiye Diri Fay Haritası Serisi Ankara (NJ 36-2) Paftası’ içerisinde, Ankara’nın yaklaşık 20 km batısına rastlayan bir alanda K45°D doğrultulu, 5.5 km uzunluğunda ‘Olası Kuvaterner Fayı veya Çizgisellik’ yapısı haritalanmıştır.
Söz konusu yapı güncel tektonik yapı içerisinde bölgesel konumu göz önünde bulundurularak belli bir sürekliliği olan ve güncel morfolojiyi birebir denetleyen bir fay olarak değerlendirilmiş ve haritalama kapsamına alınmıştır. Bununla birlikte bu yapının Anadolu’nun neotektonik dönem yapısal evrimi sürecinde terk edilmiş tektonik bir yapı olması da mümkündür.”
Kuvaterner, jeolojide yaklaşık son 2,588 ± 0,005 milyon yıllık dönemi kapsayan, Uluslararası Stratigrafi Komisyonunun kabul ettiği jeolojik zaman cetveline göre tanımlanmış, Senozoik Zaman'ın sonuncu bölümüdür. Neojen'in sonundan günümüze kadar devam eder.
Diri fay veya aktif fay, tarihsel dönemde deprem oluşturmuş olan tüm faylara verilen isimdir. Fayların dirilikleri sadece yazılı tarihsel kataloglardan değil aynı zamanda tarihi yapıları etkileyen faylanma işaretlerinden de anlaşılabilir. Genç Kuvaterner çökellerini (2 milyon yıldan daha yaşlı olmayan) kesen faylar, ötelenmiş genç akarsu yatakları, ötelenmiş akarsu - denizel sekiler, basınç sırtı ya da çöküntü gölcükleri, uzamış sırtlar gibi genç morfolojik şekiller oluşturmuş faylar, diri faylardır. Kuvaterner (son 2.600.00 yıl) yüzey kırılmasıyla sonuçlanan büyüklükte deprem üretmiş ancak, Holosen aktivitesi ve depremselliği kuşkulu fay olarak biliniyor.
Fayların dirilikleri, sadece yazılı tarihsel kataloglardan değil, aynı zamanda tarihi yapıları etkileyen faylanma işaretlerinden de anlaşılabilir. Özellikle, genç Kuvaterner çökellerini (2 milyon yıldan daha yaşlı olmayan) kesen faylar, ötelenmiş genç akarsu yatakları, ötelenmiş akarsu-denizel sekiler, basınç sırtı veya çöküntü gölcükleri, uzamış sırtlar gibi genç morfolojik şekiller oluşturmuş faylar, diri faylar olarak kabul edilir.
Bu tür faylar, genellikle sismik risk taşıyan bölgelerde bulunurlar ve bu bölgelerde yaşayan insanlar için potansiyel bir tehlike oluştururlar. Fayların hareketleri, depremlere neden olabilir ve bu da çevredeki yapıları etkileyebilir. Bu nedenle, fayların izlenmesi ve deprem riski taşıyan bölgelerdeki yapıların güçlendirilmesi, deprem riskini azaltmak için alınan önlemler arasındadır.
Tarihi yapıların faylanma işaretleri de fayların diriliği hakkında bilgi sağlayabilir. Bu işaretler, fay hareketlerinin yarattığı izler, çatlaklar veya diğer yapısal bozukluklardan oluşabilir. Bu işaretler, fay hareketlerinin ne zaman gerçekleştiği ve ne kadar sıklıkla gerçekleştiği hakkında bilgi sağlayabilir.