İslam'ı aşkla yaşayanlar: Küp kimin?

04:0017/03/2025, Pazartesi
G: 17/03/2025, Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Mehmet Nezir Gül

Adam heyecanlı ve kızgın bir şekilde, net konuştu:

“Kadı Efendi, ben bu adamdan şikâyetçiyim!”

Kadı Efendi, bulunduğu yerden ciddi tavırla sordu:

“Niçin şikâyetçisin Efendi? Mesele nedir?”

“Çünkü bu adam, kendisine ait bir küp var onu almıyor. Kaç haftadır uyarılarıma olumlu cevap vermedi. Beni vebal altında bırakıyor.”

Kadı Efendi merak etmişti küp meselesini.

“Mevzuyu açıklar mısın, bu küp nedir, kimindir, içinde bir şey var mı?”

Adam heyecanla anlatmaya devam etti:

“Evet, Kadı Efendi. Bu küp şu anda bendedir. İçi ağzına kadar altınla doludur. Ben bu arkadaştan yakın zamanda bir tarla satın aldım. Tarlayı sürerken de bu küp çıktı. Açıp baktığımda hayret ettim; içi altın doluydu. Doğruca yanına geldim ve küpü ona vermek istedim ama almadı.”

“Niçin ona vermek istedin?”

“Çünkü bu küp bana ait değil!”

“Senin tarlandan çıkmadı mı?”

“Evet, benim tarlamdan çıktı ama ben tarlayı satın aldım, küpü satın almadım ki?”

Kadı, diğer adama döndü:

“Ne diyorsun bu iddialara?”

“Kadı Efendi durum şöyledir. Ben yakın bir zamanda tarlamı bu komşuma sattım, doğrudur. Ancak, tarlanın içi dışı her şeyi bunundur. Benim bir hakkım kalmadı. Ben bu küpü aldığım takdirde vebale girerim. Bana ait olmayan bir şey almış olurum. Bu sebeple küp tamamen onundur…”

Yılların kadısı şaşkındı. İlk defa böyle bir durumla karşılaşıyordu. İnsanlar bu mahkemede hep kendisini haklı çıkarmak, daha çok kazanmak, hak elde etmek için çırpınır, bağırır, yalan söyler, bir sürü tevillerde bulunurlardı. Oysa şimdi çok farklı bir tartışma ve kavga vardı.

Uzun uzun düşündü, sarığının ucuyla oynadı ve aklına gelen güzel fikri onlarla paylaştı:

“Kararımı vermeden önce ikinize de soruyorum. Evlilik yaşında çocuğunuz var mıdır?”

Birinin kızı diğerinin oğlu vardı.

“Çok güzel, bu çocuklarınız birbirlerini görsünler. Sonra da nikâhlarını kıyıp evlendirelim. Akraba olursunuz. Küpteki altınların bir kısmıyla düğün yaparsınız kalan kısmını da aranızda paylaşır, biraz da fakir fukaraya isterseniz yardım edersiniz.

Haydi bakalım, hayırlı olsun!” (Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, İbni Mâce)

Bu mahkemede, kardeşini kendisine tercih vardı.

Sahiplenişte ince hassasiyetler vardı.

Kul hakkı sakınış, şüpheli bir durumdan kaçınma vardı.

Ne güzel bir hassasiyet…***

#Aktüel
#Ramazan
#Mehmet Nezir Gül