Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nun ev sahipliğindeki AK Parti İstanbul 6. Olağan İl Kongresi'nde partisinin seçim manifestosunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, salon içerisinde partililere yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Bu toprakları bize vatan yapan aziz milletim, 1071'den bu yana bu topraklar bize vatan oldu, bizi biz yaptı. Devletimiz adalet sevdasıyla büyüdü, Bursa ve Edirne'de zamana kök saldı.
Her darbede acı çeken biz olduk. Varlığımıza, huzurumuza, refahımıza kast ettiler. Yılmadık, yıkılmadık. Erdem irade ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırdık. Hep birlikte büyüdük, hep birlikte özgürleştirdik. Biz durmadık, onlar da durmadı. 27 Nisan'da bir e-muhtıra ile karşımıza çıktılar. Biz milletin iradesine sahip çıktıkça onlar daha da öfkelendi. Geri durmadık, diklenmedik, dik durduk. Onların küresel efendilerine de eyvallah etmedik.
"Küresel düzenin haksızlıklarına dünya 5'ten büyüktür diye haykırdık. Somali'deki, Bosna'daki katliamlara gür bir sesle haykırdık, elimizi taşın altına koyduk. Başkalarının ilgisizliğine aldırmadan, kendi imkanlarımızla mazlumların sesi olduk. Zulme karşı merhametten, sömürüye karşı ortak çıkardan, kibire karşı kardeşlikten yana olduk. Mazlum Filistin halkının davasını savunduk. Davos'ta işgalcilere karşı 'one minute' dedik. One minute önemli bir istasyondu. Suriye ve Irak'tan buraya gelen milyonlarca muhacire hiç tereddüt etmeden kapımızı açtık.
2013 yılında ekonominin her alanında en yüksek değerleri yakaladığımızda şer cephesi yeniden harekete geçti. Göreve geldiğimizde IMF'e borcumuz 23 milyar dolardı, Merkez Bankası rezervi 27.5 milyar dolardı. 2013'te IMF'e olan borcu sıfırladık. Şu anda borcumuz yok, bitti. Merkez Bankamızın döviz rezervi 114.5 milyar dolar, buraya çıktık. Gezi kalkışması ile istikrarımıza kast ettiler, şehirlerimizi tahrip ettiler. Ne yaptılarsa teslim olmadık, milletin iradesini çiğnetmedik. Milletin engin ferasetine güvendik. Milletimizin teveccühü ile cumhurbaşkanı seçilerek hain planları başlarına çaldık.
Cumhurbaşkanı seçilmemizin hemen ardından emperyalistlerin beslemesi olan bölücü örgütün düğmesine bastılar. İnsanlarımızı katlettiler, insanımza kast ettiler. 15 Temmuz'da tanklarla, savaş uçaklarıyla üstümüze geldiler. Devletimizin silahları ile milletimizin canına kast ettiler. 251 kardeşimizi şehit ettiler, 2 bin 193 kardeşimizi de yaraladılar. Yakın tarihin en kahraman direnişi ile bunları başarısızlığa uğrattık.
Biz 15 asırdır okçular tepesini bekleyenleriz. Biz bu toprağı kanlarıyla yoğurarak vatan kılanlarız.
Sınırlarımızı terör koridoru ile kuşatmaya kalktılar. Sınırlarımızı çevirmeye çalışanların kiralık katillerin kafalarını ezdik. Ülkemizi hedef alan planları nasıl bozduysak, bundan sonra da aynı kararlılıkla bozacağız. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'de biz vardık. Gerektiğinde Kandil'de biz vardık. İnlerine girdik, bu teröristleri etkisiz hale getirdik. Şimdi sizden bir şey rica ediyorum, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olarak bu oyunları bozacağız.
Biz AK Parti'yi kurarken ne dedik, 'Biz Türkiye'nin dünü, bugünü, yarınıyız' dedik. Biz Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüyüz. Biz Türkiye'yiz. Biz millete hizmetkar olacağız diye yola çıktık, bu sevdayla çalıştık. 16 yıldır bu söze sadık kaldık. 16 yıl önce Pınarhisar'a gelenlere şöyle seslendik; 'Yerli ve milli bir duruşa şiddetle ihtiyacımız var' demiştim. Bu sözlerimin üstünden 16 yıl geçti. Bu yolda milletimizle yürüdüğüm için bahtiyarım. Rabbim bizleri inşallah bu yoldan ayırmaz.
Merhum Özal'a, Menderes'e, Yazıcı'ya verdiğiniz milli ve yerli emaneti biz yürütüyoruz. Emanetin sahibinin millet olduğunu hiç aklımızdan çıkarmadık. İstiklal şairimizin çağrısına uyarak, 'Korkma' dedik.
Aziz milletim, 2001 yılında partimizi kurarken, Adalet ve kalkınmayı şiar edildik. Partimizin adını Adalet ve Kalkınma Partisi koyduk. Hamurunu siz yoğurdunuz, rotasını millet çizdi. AK Parti'nin hikayesinde dili dualı anaların istekleri var, ailesinin helal lokmasını kazanan babaların beklentileri var, okul sıralarındaki gençlerin umutları var.
Yeter, söz de karar da milletindir dedik. Şimdi manifestomuzu açıklıyoruz değil mi? Erdem ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırdık. Davamız bu aziz millete hizmet davasıdır. Ülkemiz büyüdükçe, kalkındıkça bağımsızlığımızı perçinledik. Yerli ve milli siyaset tam da budur. Milli olmak, milli geliri artırmak, iş ve aşı artırmak demektir.
Faize giden parayı, sosyal yardımlar yoluyla millete aktarmak demektir. Savunma sanayisinde dışa bağımlı olmamak demektir. Bürokratik oligarşiye son verdik. Halkımız demokrasinin en ileri standartlarına layıktır dedik. Sivilleşme adımlarıyla siyasetimizi normalleştirdik. Yeni biz düzen kurmak zahmetlidir. Geride kalan dönemde büyük direnişlerle karşılaşsak da başardık. Yerli ve milli olanı evrensel birikimle, modern siyasetin birikimiyle harmanladık.
Ülkemizin değişen ihtiyaçlarına duyarsız kalmadık, tecrübe kazandık, güçlendik. Kuruluş hedeflerimizden hiç sapmadık. Bu milletimiz de bize ayrı bir güç verdi. Milletimize afra tafra yapmadık, mütevazi olduk. Kapalı kapılarda pazarlık yapmak yerine, herkesin gözü önünde muhasebe yaptık. Bu siyaset tarzımızı sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız."
Halkından koğuk yönetimler, kardeş kavgası, geri kalmışlık bölgemizi kaosa sürükledi. Bu kadim coğrafya ne yazık ki, vekalet savaşlarının arenası haline geldi. Milletimizin feraseti sayesinde bu ateşin ortasında istikrar adası olarak kalabildi. Güçlendirdiğimiz ekonomik alt yapımızın desteğiyle refahı yaymaya, güçlü adımlar atmaya çalıştık. Kendi ve dostlarımızın güvenliği açısından tarihi mesafeler kat ettik.
Artık coğrafyamızda Türkiye'nin güçlü iradesine rağmen kirli oyunlar kurmak, oldu bittiler yapmak mümkün değildir. Uluslararası mücadelenin daha da sertleştiğini görüyoruz. Değerli kardeşlerim, milli güvenlik kaygıları ortaya çıkıyor. 1990'ların tek kutuplu dünyasında değiliz. Tarihin de mücadelenin de bitmediğine şahit oluyoruz. İslam dünyasının ortasında bir ur gibi ortaya çıkan DEAŞ terör örgütü kardeş coğrafyalarda parçalanmaya zemin hazırlıyor. Bu süreç uluslararası aktörler için yeni fırsatlar ortaya getiriyor. Türkiye, bu yeni dünyada kendine onurlu bir yer edinme mücadelesi veriyor. Türkiye küresel bir aktör haline geliyor.
Bizim için esas olan milli güvenlik, huzur ve hedeflerimizdir. Bunları kendimiz için değil, tüm dost ve kardeşlerimiz için de istiyoruz. Küresel düzende güçlü, söz sahibi bir ülkeye dönüşüyoruz. Türkiye 16 yıl önce AB kapısında bekleyen, pazarlık şansı olmayan bir ülkeydi. Tek bir yöne bakan statikocu, içine kapanmış bir Türkiye vardı.
Zayıf iktidarlar Türkiye'nin vizyonunu daraltmıştı. AK Parti yönetimleri ekonomik büyüme ile tanışan Türkiye kendi farkına vardı, dünyaya açıldı. Dünyaya açıldıkça bölgesel bir güç haline geldi. Türk dünyasından, Ortadoğu'ya kadar her bölgeyle yakın ilişkiler geliştirdi. Ülkemizin büyüklüğüne, menfaatlerine uygun olarak çok yönlü bir politika takip ettik. Şartlar ne olursa olsun, müspet davrandık. Güvenlik ve ticaret konusunda müttefiklerle yan yana olmaktan mutluluk duyduk. Muhataplarımızda son dönemler aynı durumu görmesek de vazgeçmedik.
Kardeşlerim bununla da kalmadık, kendi politikalarımızı kararlılıkla uygulamak zorundaydık. Çifte standartlara karşı menfaatlerden ödün vermedik. Bugün de, dün olduğu gibi hakların serbestçe kullanılmasından yanayız. Yarın da öyle olacağız. Güçlü olmaktan ve bağımsız olmaktan da yanayız. Biz tam demokratik bir Türkiye istiyoruz.
Vatandaşlarımızın kamu borçlarına yapılandırma getirdik. Asıl büyük müjdeyi emeklilerimize verdik, 12 milyon emeklimize Ramazan ve Kurban Bayramı'nda 1000 TL ikramiye vererek şükranımızı ilettik. Ülkemizdeki imara aykırı yapılara hukuki çözüm getirdik. Kentsel dönüşüm ve planlı yapılaşmanın önündeki engelleri kaldırdık. İş hayatına yeni atılan 18-29 yaş arasındaki gençlerimize destek olarak Bağ-Kur primlerini üstlendik. Milletimizin her kesiminin derdine deva olmaya gayret gösterdik. Aziz milletim, dış politikaya gelince orada da, irade, erdem ve cesaretle Türkiye şahlanıyor. Dış politikamızın temel ilkeleri, milli güvenliği, milli çıkar, ve vicdan olacak. Kazan-kazan ilkesini benimsediysek, yapıcı bir politikayı ortaya çıkaracağız.
Lider ülke Türkiye vizyonumuz devam edecek. Savunma sanayisinde yerli silahlar üretildikçe, dışa bağımlılık azalacak. Savunma sanayimizi geliştireceğiz. Hedefimiz her alanda yüzde yüz yerli silahlara sahip olmaktır.
Türkiye yeni uluslararası ortamın güçlü bir ortağı olacak. Yeter ki istikrarımızı koruyalım. Başkanlık sistemini bunun için getiriyoruz. Türkiye güçlendikçe, dünya 5'ten büyüktür diye haykırmakla kalmayacak. Dünyanın 5'ten büyük olduğunu dosta düşmana gösterecek.
Şahlanışımıza engel olmaya çalışan teröristlerle mücadele etmeye, onları yok edene kadar devam edeceğiz. Bu can bu beden de olduğu sürece teröristlere dünyayı dar etmeye devam etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Terör koridorunu harekatlarımız ile paramparça ettik. Mehmetçiklerimiz yeni görevlere hazırdır, bunu da gördük.
Operasyonlarımız tek bir terörist bırakmayana kadar devam edecek. AK Parti özgürlükler partisidir, böyle olmaya da devam edecektir. Irkçı, yabancı düşmanı, cinsiyetçi, bölücü olmayan tüm fikirlerin yayılması, örgütlenmesi, propagandasının yapılması devletimize emanettir. 15 Temmuz gecesi canından vazgeçmiş milletin özgürlüğünü kısıtlamak, bunu düşünmek bile akla mantığa uygun değildir.
Biz, yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Sevgili hanımlar, siz bizi bu kutlu davada yola çıktığımız ilk günden bu yana hiç yalnız bırakmadınız. Sizlerin gücüne, yola çıktığımız ilk günden beri inandım. Kadınların siyasal hayata girmesinde büyük bir eşik atlattık.
Sosyal hayatın bütün alanlarında kadınlarımızın katkısını geleceğimiz için hayati gördük ve bu yönde adımlar attık. Bundan sonra da aynı anlayışla devam edeceğiz ve tarihi dönemeçte yükü kadınlarımızla beraber sırtlayacağız. Kadına karşı her türlü cahiliye adetini ayaklarımız altına aldık ve alacağız.
Genç kardeşlerim... Eğitim öğretimden istihdama, sağlıktan aileye kadar her alanda kadınları desteklemeye devam edeceğiz.
Hiç bir terör örgütünün, şer odağının ağına düşmenize izin vermeyeceğiz. Sizleri ülkemizin geleceği için en büyük yatırım olarak görüyoruz. Gençlerimizle birlikte, gereken adımları hep birlikte atacağız.
Cumhur ittifakı, yerli ve milli anlayışın Türkiye'nin bekası için seferber olmasının adıdır, Türkiye'nin şahlanışıdır.
Tüm toplum kesimleriyle toplumsal ahidleşmenin ta kendisidir.
Biz işte bu ahdi rabiayla sembolleştirdik. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet...
Bu dört ilkenin çevresinde, yerli ve milli herkesle birleşerek, el ele vererek, güçlü ve bağımsız Türkiye mücadelesine devam edeceğiz.
İşte Cumhur İttifakı bunun için kuruldu.
Cumhur İttifakı erdem, irade ve cesaretle Türkiye'nin şahlanışının adıdır. Çanakkale Zaferi, birliğimizin senedidir. Milli Mücadele, birliğimizin teminatıdır.
Cumhuriyet, birliğimizin zeminidir. Demokrasi, birliğimizin sigortasıdır. 15 Temmuz Direnişi ve Yenikapı ruhu, birliğimizin mührüdür. Hedeflerimize ancak bu ruhla yürüyebiliriz.
Vatanımız ilelebet bu millete yurt olacak. Devletimiz hep payidar kalacak. Ezanlarımız hep bu kubbede yankılanacak. Hep dimdik duracağız.
Bu ülkeye diz çöktüremeyecekler. Bu halka boyunduruk vuramayacaklar. Bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyecekler. Bizi hedeflerimizden vazgeçiremeyecekler. İşte bütün bunlar için önümüzde yeni bir imtihan, yeni bir yarış var, o da 24 Haziran seçimleridir.
15 Temmuz’da olduğu gibi bağımsızlığımızı canımız pahasına hep koruyacağız. Bin yıllık yolculuğumuz binlerce yıl akıp gidecek. Tüm hedeflerimiz gerçekleşecek.
İşte bütün bunlar için;