2020''nin gizli kahramanları

Dünya Şampiyonu 3 genç, gelecek yıllarda adından altın harflerle söz ettirecek bir minik, anneleri aynı zamanda milli takım antrenörlerinden Fatma Akyüz ve Türkiye Wushu Milli Takımı antrenörü Çinli Zhang Hailang… Tam bir aile tablosu. Anne ve 4 çocuğu ve Çinli bir antrenör. O da Akyüz ailesinin bir ferdi gibi. Röportajın ilerleyen bölümlerinde anlıyoruz aradaki etkileşimi; çünkü Akyüz ailesi Dünya şampiyonluklarını elde edebilmek için yılın neredeyse yarısını Çin''de geçirmiş; yani onlardan biri olmuş.

Biraz meraklı çıktık Akyüz ailesinin karşısına… Türkiye''de yeni yeni tanınan ve sadece birkaç yıldır federasyon olan Wushu hakkında sadece yüzeysel bilgilere sahiptik. Kendimizi hiç bilmeyen okuyucuların yerine koyarak derine inerek sorduk. Tabi ilk olarak ''Wushu nedir?''den başladık.

Anne Fatma Akyüz, Wushu''nun dövüş sanatlarının adı olduğunu belirterek başladı söze ve şöyle devam etti: ''Wushu tamamen savunma ağırlıklı, felsefesi olan 5 bin yıllık tarihe sahip bir savaş sanatıdır. Belli teknikleri olan farklı branşlarda yapılan, kendi içinde Sanda ve Taolu adında iki ana başlığa ayrılan bir oluşum. Sanda kısmı dövüş kısmı, Taolu kısmı da belli stillerde belli kareografik hareketlerde yapılan gösteri sanatı kısmı. Türkiye''de Wushu Kung-fu olarak biliniyor''

''Türkiye''de federasyon olma zamanı 2006 yılına tekabül ediyor. O yıla kadar mücadele sporları adı altında bir branştı. Abdurrahman Akyüz''ün başvurusuyla mücadele sporlarından çıkartıldı ve tek başına özerk bir federasyon haline geldi. 2007 yılında ilk dünya şampiyonasında altın madalya elde ettik. 2010 yılında Avrupa Şampiyonası''na ev sahipliği yaptık. Antalya''da Avrupa 2.''si olduk.''

''Evet. 2011 yılında Ankara''ya Dünya Şampiyonası''nı aldık ki arka arkaya iki yıl şampiyonanın bir ülkeye verilmesi mümkün değildi. Türkiye bunu başardı. Burada da Elif Akyüz ile ilk Dünya şampiyonumuzu çıkardık. Öncesinde 2010''da Singapur''da Türkiye''nin Taolu''daki ilk madalyasını Zeynep Akyüz aldı.''

''Her şey çok fazla dikkat gerektiriyor. Azami bilgi ve beceri gerektiren bir branş. 2009 yılında Çin''de aldığımız 1 aylık eğitimin ardından Singapur kampına katıldık. Gençler Dünya Şampiyonası''nda 3.''lük elde ettik. Tabi biz bu ülkelerde sürekli tanınmamış olmanın eksikliğini yaşadık. Bu konuda bazı sıkıntılar oldu.''

''Çin, Wushu''nun anavatanı. Türkiye ikinci ülke konumunda diyebiliriz. Bizim sporcularımızın Çin''de çalışma imkanı kısıtlı. Çünkü bunu kendi imkanlarıyla yapmak zorundalar. Biz ilk 2009 yılında gittik. 1 ay kaldık. 2010''da 3 ay. 2012''de bu kez Çin''den davet aldık. Çin Wushu Federasyonu ile bir anlaşma imzalandı ve Türk Milli Takımı ile Çin Milli Takımı ortak kamp yapma fırsatı buldu. Bütün ülkeler bunu yaşamak ister ilk olarak biz başardık. Başka ülkeler bunun için para bile teklif ediyor. İnanın bize Çin''de gösterilen ilginin binde biri Türkiye''de gösterilmiyor''

''Türkiye''de başarı kolay kazanılan bir şey değil. Biz kendimizi bu işe adadık. Yani bütün çoluk çocuğun okuluydu eviydi barkıydı ben başta olmak üzere bütün buradaki Türkiye''deki düzenimizi bozduk Çin''e hicret ettik biz. Çinli hocamız bize, ''Türkler çok akıllı, çok güçlü insanlar, bizim onlardan öğreneceğimiz çok şey var. Onların bizden öğreneceği sadece Wushu var'' demişti. Biz de eksik olan gerekli altyapı-nın sağlan-maması, yeteri kadar destek verilmemesi. Yeni spor salonları yapılıyor, 2020 Olimpiyat adaylığına hazırlanılıyor ancak hiçbir spor salonu Wushu yapmaya uygun değil.''

''Federasyon olduktan sonra Dünya çapında daha çok tanındık.''

Dünya Olimpiyat Komitesi toplantısında Wushu ile birlikte 7 branş daha oylanacak ve iki branş tam olimpik olmaya hak kazanacak. Dünyada 160 ülke federasyonu bulunan Wushu, böylece olimpiyatta yer alma vizesi alacak. Şu anki düzenlemeye göre tam olimpik olduktan sonra 7 yıl olimpiyatlara hazırlanma süresi mevcut. Yani karar değişmezse Wushu, 2016''da değil 2020 olimpiyatlarında olacak. 5 yaşındaki Ayşe Sude''nin 2020 olimpiyatları için yaşı tutmuyor ancak Elif, Zeynep ve Necmettin Erbakan en büyük madalya umudumuz. ''Allah''ın izniyle hedefimiz budur'' diyen Akyüz Ailesi, 3 altın madalya sözü de veriyor.

''Olimpiyatlara gidiyoruz aldığımız madalyalar ortada. Şu anda bu çocuklar kadar Türkiye''ye başarı getiren başka sporcu yok. Bizim hedefimiz olimpiyatlar. Allah''ın izniyle 3 altın madalya hatta Ayşe Sude''nin yaşı tutsaydı 4 madalya bekliyordum. Onun dışında Türkiye''den katılacak diğer sporcular da madalya kazanacaktır. Biz 18 sporcuyla Dünya Şampiyonası''na katılıyoruz, 12 madalya alıyoruz; 4''ü altın. 2012 yılında 50 sporcu ile gittik takım halinde Avrupa 2.''si olduk. 50''ye yakın madalya altık. 8 altın, 14 gümüş, 26 bronz. Çin''de 4 dünya şampiyonu çıkardık.''

Türkiye Wushu Milli Takımı''nın Çinli antrenörü Zhang Hailang, Türkiye''nin Wushu konusunda büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek hızla yükseliş içinde olduğunu kaydetti. Hailang, Çin ile Türkiye arasındaki en önemli fark olarak da Türklerin bu işi severek yapmalarını gösterdi.

''Türkiye''de son birkaç yılda seviye çok yükseldi. İlk yıllarda pek bir sonuç yoktu ancak şimdi 5 altın madalya var ve tanınmaya başladılar. Çin''de Necmettin yaşındaki çocuklar spora daha yeni başlıyorlar ama onun dünya şampiyonluğu bile var. Artık gerisini siz tahmin edin. Ben şöyle bir şey fark ettim. Türkler bu sporu çok çok severek yapıyorlar. En önemli artıları da bu''

Röportajda sözü biraz da başarının mimarlarına verdik. Çin ile Türkiye arasında geçen hayatlarını, başarılarını, madalyalarını, şampiyonluklarını onlara sorduk. Onlar o kadar büyük işi başarmamış gibi mütevaziler ancak biraz da kırgınlar… Tek dertleri takdir görmemeleri…

Söze 12 yaşındaki Necmettin Erbakan Akyüz başladı ve oldukça iddalıydı: ''Biz şampiyon olmaya devam edeceğiz. Dünya şampiyonlukları getireceğiz. Bizim tek isteğimiz takdir görmek. Tebrik edilmeyince şevkimiz kırılıyor.''

1 Dünya şampiyonluğu, 2 Avrupa ikinciliği, 2 Avrupa üçüncülüğü elde eden 12 yaşındaki Zeynep Makbule Akyüz, Wushu''yu vazgeçilmezi olarak nitelendiriyor ve ekliyor: ''Wushu benim hayatım. Küçüklükten beri bu sporla büyüdük. Dünya Şampiyonluğu, Avrupa ikinciliği, üçüncülükler yaşadım. Tabi ki yetmez, fazlası gelecek. Olimpiyat da gelecek inşallah''

''Annem ve babam antrenör oldukları için çocukluğumuzdan beri bu işin içinde büyüdük. Önce Kung-fu olarak başladık daha sonra Wushu olarak değişince farklı branşları da gördük. Çin ve Singapur''da çalıştıktan sonra Türkiye''de 2011''de Ankara''da Dünya Şampiyonası''nda 1.''lik aldım. Bu Türkiye''nin ilk altın madalyası. İki dünya, bir Avrupa şampiyonluğum var. Hedefim Olimpiyat şampiyonluğu. İnşallah kardeşlerimle birlikte bunu başaracağız. Biz sadece destek bekliyoruz.''

''1997 doğumlu Elif Akyüz, ailenin en büyük kızı. İki dünya, 1 Avrupa şampiyonluğu bulunan Elif, olimpi-yatların en büyük madalya adayı.

Ayşe Sude Akyüz, henüz 4 yaşında. Biz röportaj yaparken o da kağıt kalemle resim yapmakla meşguldu. Biraz sesini duyalım dedik; utandı. 7 aylıkken Wushu ile tanışan şimdiden profesyonel eğitime başlayan Ayşe için geleceğin şampiyonu demek abartı olmaz.

İsmini Necmettin Erbakan''dan alan 2001 doğumlu Necmettin Erbakan Akyüz''ün 1 Dünya şampiyonluğu, 1 Dünya üçüncülüğü bulunuyor.