"Cumartesi Slovakya ve Çarşamba Makedonya maçlarını 6 puanla geçersek gruptan çıkmayı garantiye alırız. Artık Uluslar Kupasını kanıksayan Türkiye böylece Dünya Kupası seyircisi olmaktan çıkıp oyuncusu olur."
Milli takımımızın Cumartesi günü Ali Sami Yen'de Slovakya ve Çarşamba günü Makedonya'da Makedonya ile oynayacağı iki önemli milli maçın hazırlıkları başladı.
Önceki gün İstanbul'da Polat otelinde kampa giren kadronun hazırlıkları Galatasaray'ın Florya Metin Oktay tesislerinde günde tek idmanla sürüyor. Zorlu lig maçlarının ardından eline gelen kadronun bir hayli yorgun ve futbolcularının kafalarının hayli karışık olduğunu sık sık vurgulayan Şenol Güneş, yardımcıları Ünal Karaman ve Can Çobanoğlu ile birlikte çalışmalara başladı. Özellikle konsantrasyon sağlamanın bu zamanlarda çok zor olduğunu belirten Güneş, kulüp havasından kurtulup, milli takım kulübü olmalarının tekrar sağlanması gerektiğini belirtiyor.
Şenol Güneş'in beklentileri ve umutları aslında tüm ülkenin arzusu.
İşte Şenol Hoca'nın anlattıkları:
"Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve futbolun sürüklendiği kavga ortamından çekip çıkarmak için en büyük fırsat bu zorlu 4 gündür.Eğer işin yüzde yetmişi olan bu virajı sağlıklı geçebilirsek inanın 2002 dünya kupasında "seyreden ülke" sıfatından "oynayan ülke" sınıfına geçeriz. Bu da ülkenin ekonomik kalkınmasına sanıldığından çok faydalı olacaktır. Dünya ikinci dünya savaşıyla yokolmak üzereyken müttefikler 4 günde Normandiya'ya çıktı ve dünyanın kaderi değişti. Eğer elele verirsek şu 4 günde alacağımız 6 puanla Türkiye'nin kaderini bile değiştirebiliriz.Bunun için yazılı ve görüntülü basına, tüm teşkilata ve seyircimize büyük görev düşüyor. Biz saha içinde üzerimize düşeni yapacağız. Saha dışında ise destek istiyoruz."
"Bizim çocuklarımız çok duygusal. Bu çok doğal. Ancak onları bazen dış etkenlerden korumakta zorlanıyoruz. Arif'in içinde bulunduğu düşüş tamamen duygusallığından kaynaklanmaktadır. Benim taktik anlayışım için çok önemli iki isim olan Hakan Şükür ve Emre'de aynı duygusallık içinde yaşıyorlar. Gün içinde bile iniş çıkış gösterebiliyorlar. Beşiktaşlı Nihat için de aynı şeyleri söyleyebilirim. Bu hamuru düzgün yoğurursak karşımızda kimse duramaz. Bizin kolay bir gruba düştüğümüzü söyleyenler yanılıyor. Bizim grup kolay değil, biz çok güçlüyüz. Onun için rakiplerimiz zayıfmış gibi geliyor. 35 kişilik kadronun bir kısmıyla Hollanda'yı Arena stadında durdurabiliyorsak gücümüz tartışılmamalı diye düşünüyorum."
Biz konudan asla uzaklaşmıyoruz. Milli takımı 24 saat yaşıyoruz. Sürekli taktik üretiyoruz ve her türlü aksamaya karşı kendimizi hazır tutuyoruz. Mustafa İzzet benim çok önemli bir taktik oyuncum. O nedenle bu iki maçta aramızda değil. Çünkü onun bize faydalı olacağı şekilde oynamayacağız. Milan'ı dağıtan bir Galatasaray'ın oyuncularındaki oyun mantığını sahaya dökmeye çalışacağız. Fenerbahçe'nin kilit adamları şu çok kritik dört günde bize çok faydalı olacak. Beşiktaş ve Trabzonspor'un içine girdiği çalkantılı dönemde bu takımların kadrolarından yeteri kadar faydalanamıyoruz. O açığı da ligin zirvesine oynayan takımlardan gelen takviyelerle kapadık. Bu konuda Gençlerbirliği, Gaziantepspor ve Bursaspor önemli kaynaklarımızı oluşturuyor."
"Bu iki maçtan 6 puanla çıkmamız çok normaldir. Normal olmayan puan kaybetmemizdir. Maçların bizim için olduğu kadar grubun kaderi yönünden de önemi büyük. Zaten bu nedenle Cumartesi gecesi Polonyalı Wojcik ve çarşamba günü Fransız Colombo gibi iki çok büyük hakemle oynayacağız. Önce ilk maça konsantre olmaya çalışıyoruz. Bunu kendi sahamızda geçersek bulacağımız moral bizi daha yukarılara atacaktır. Cumartesi gecesi Ali Sami Yen stadının dolmasını ve bizi maç boyunca desteklemelerini istiyorum. Sonrasını bizim çocuklar halleder. Çünkü Türk futbol tarihine bedel bir dört gün o gece başlayacak. Artık Avrupa uluslar kupasını çoktan aşan Türk halkını önümüzdeki yıl dünya kupasında sokaklara dökmek tek hedefimizdir."
