
Kadıköy'de taraftarın bir hareketi, Türkiye'de esamesi bile okunmayan ırkçılığı gündeme getirirken Avrupa'da yıllardır bununla ilgili savaş veriliyor. Durum bazı ülkelerde o kadar vahim ki sonuçları ölüme kadar gidiyor
Süper Lig'de şampiyonun belli olmasına rağmen Kadıköy'deki Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde olaylar eksik olmadı, sahada kaptanlar birbirine girdi, iki kırmızı kart çıktı; maçın gecesinde genç bir taraftar öldürüldü; ölümle birlikte bir de ülkemize hiç yakışmayan bir görüntü vardı; Irkçılık… F.Bahçeli iki taraftarın elinde muzla kameralara yansıması, o muzu sahaya atışı ve devamında Eboue ile Drogba'ya yönelik ırkçı saldırılar Türkiye'de kabul görmeyen, Avrupa'da bir hayli örneği yaşansa da ülkemizde yeri olmayan görüntülerdi. Ve iki Fenerbahçeli taraftarın yaptığı bu davranış Türkiye'de esamesi bile okunmayan ırkçılığı gündeme getirdi. Avrupa'da ise durum çok farklı.
Yıllardır bunun savaşını veren Avrupa ülkeleri, her şeye rağmen ırkçı eylem ve söylemlerin önüne geçemiyor. Özellikle Avrupa'da top koşturan Afrika kökenli futbolculara yönelik, 'maymun taklidi yapılması', 'sahaya muz veya fıstık atılması' ırkçıların başvurduğu yaygın yöntemler. Kulüplere verilen saha kapama ve para cezalarının yanı sıra futbolcular ve taraftarlara da hapis veya para cezası verilebiliyor. UEFA ayrıca taraftarların ırkçı eylemlerde bulunmaları durumunda hakemlere maçı durdurma yetkisi de veriyor.
İskoçya'nın önemli iki kulübünden Glasgow Rangers'ta forma giyen ilk siyahi oyuncu Mark Walters'ın, Celtic maçında başına gelenler, belki de 'muz fırlatma' olaylarının başlangıcı. 2 Ocak 1988'deki karşılaşmada Celtic taraftarları, Walters'a muz fırlatmanın yanı sıra maymun sesleri çıkarmış hatta bazıları karikatürize edilmiş 'takım elbiseli maymun' figürüne gönderme yaparak, smokin giymişti.
2006 Kasım ayında PSG-Hapoel Tel Aviv UEFA Kupası maçında görevli olmayan polis memuru, büyük bir PSGli taraftar grubunun ortasında kalan bir rakip taraftarı kurtarmak için PSGli taraftarlardan birini vurarak öldürmüştü.
F.Bahçe Kulübü dünkü basın toplantısında iki taraftarın elindeki muz olayına da değindi. Olayın kahramanlarından olan iki taraftara da söz verilirken bir taraftarın yaptığı açıklama şu şekildeydi; '1 ay önce sindirim sisteminden ameliyat geçirdim. Rahatsızlığımdan ötürü genelde meyve ile besleniyorum. O günde aç kalmamak için yanımda meyve getirmiştim. Muslera'ya bütün tribün tepki verirken, ben de verdim. O an elimde meyve olduğu için o şekilde fotoğraflandım. Benim zaten siyahi arkadaşlarım da var. Kesinlikle amacım ırkçılık olamaz' dedi.
Barcelona'nın Kamerunlu forveti Samuel Eto'o, takımının, 2005 yılının şubat ayında Real Zaragoza deplasmanında oynadığı karşılaşmada, topa her dokunduğunda Zaragoza taraftarları, maymun sesi çıkardı, fıstık attı. Hakem Fernando Carmona Mendez, maç raporunda yaşananlara yer vermedi.
Kamerunlu Eto'o, bir yıl aranın ardından Real Zaragoza deplasmanında bir kez daha ırkçı tezahüratla karşılaştı ve 'Yeter artık' diyerek yedek kulübesine yöneldi. Başta Zaragoza'nın siyahi oyuncusu Alvaro olmak üzere tüm futbolcular, ünlü futbolcunun oyunda kalması için ikna etmeye çalıştı. Hakem Victor Esquina Torres ve Barcelona Teknik Direktörü Frank Rijkaard da Eto'o'dan oyuna dönmesini rica etti. Kamerunlu, oyuna devam etti.
İtalya 1. Ligi (Serie A) takımlarından Messina'da top koşturan Fildişi Sahilli Marc Zoro, 2005 Kasım'ında İnter taraftarlarının, maymun sesleri çıkarması sonrası topu alarak sahadan çıktı. Serie A'nın sonraki haftasında oynanan tüm maçlar, ırkçılığa karşı mücadeleye destek vermek için 5 dakika geç başlatıldı.
G.Saray'ın yıldız futbolcusu Didier Drogba, kariyerini İngiltere'de sürdürdüğü dönemde de ırkçı yaklaşımlara maruz kaldı. Geçen yıl nisan ayında Chelsea ile Tottenham arasında oynanan maçta Drog-ba'ya karşı ırkçılık yaptığı belirlenen Stephen Fitzwater, mahkemeye çıktı. 3 yıl statlara giriş yasağı konan 55 yaşındaki taraftara Chelsea de ceza kesti. Kulüp, taraftarın ömür boyu stada gir-meyeceğini duyurdu.
G.Saray Başkanı Ünal Aysal ile Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, sporda son dönemde yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili ortak hareket etmek gerektiğine dikkati çekti. Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları tarafından, okulun Ayazağa Yerleşkesi'nde düzenlenen 100 Yıllık Okullar Şöleni ve ödül törenine katılan Aysal, Türk futbolunun her zaman daha iyiye gittiğini savunarak, 'Ara sıra kazalar oluyor, yanlış tutumlar olabiliyor. Gençlerin bazen enerji taşmalarından dolayı olaylar yaşanıyor. Ama bunları kesinlikle camialara bulaştırmamak lazım' dedi. Derbide futbolcuların saha içinde sevinmeleriyle ilgili soruyu da yanıtlayan Aysal, 'Geçen sezon F.Bahçe bizi 2-1 yendi. Saha içinde sevindiler, zıpladılar. G.Saray taraftarı alkışladı. Bunların resimlerini gösterebilirim. Bu doğal bir şeydir. Sevinirsin, üzülürsün... Zaten bunlar olmazsa spor yok' ifadelerini kullandı. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ise 'Hep beraber bir araya gelebiliriz. Hem bir arada oluruz hem de Türk sporuna iyi bir mesaj verebiliriz' diye konuştu.