
Suudi Arabistan Milli Takımı Teknik Direktörü Fransız Hervé Renard, Cezayir maçı öncesi düzenlenen basın toplantısında sergilediği davranışla tüm dünyanın takdirini kazandı. Konuşması sırasında ezan sesini duyan tecrübeli teknik adam, İslami değerlere ve ezana duyduğu saygıyı göstermek amacıyla sözlerini anında kesti ve ezanın bitmesini bekledi.
Suudi Arabistan Milli Takımı'nın deneyimli teknik direktörü Hervé Renard, futbolun evrensel dilinin ötesinde, manevi değerlere verdiği önemle gündeme geldi. Takımının Cezayir ile oynayacağı hazırlık karşılaşması öncesinde medya mensuplarıyla bir araya gelen Fransız çalıştırıcı, konuşması devam ederken dışarıdan gelen ezan sesini duydu. Bu önemli İslami çağrıyı duyar duymaz konuşmasına ara veren Renard, saygı gereği ezanın sonuna kadar bekledi. Bu anlık duruş, sadece Suudi Arabistan'da değil, tüm İslam dünyasında ve Türkiye'de takdirle karşılandı.
Renard: "Bu Benim İçin Bir Görev"
Basın toplantısının kaldığı yerden devam etmesinin ardından, Fransız teknik direktör konuya dair açıklama yapma gereği duydu. Renard, konuşmasını keserek ezanı dinlemesinin tamamen saygı kavramıyla ilgili olduğunu vurguladı. Açıklamasında, "Dinlere ve İslam'a olan saygımı göstermeyi bir görev olarak görüyorum" ifadelerini kullandı. Batı kökenli bir spor figürünün, bir Müslüman ülkenin milli takımını yönetirken, o ülkenin ve coğrafyanın temel inanç sistemine gösterdiği bu hassasiyet, uluslararası alanda pozitif bir örnek teşkil etti.
Futbol Sahalarının Ötesinde Bir Mesaj
Hervé Renard'ın bu hareketi, futbolun sadece bir spor dalı olmanın ötesinde, farklı kültür ve inançlar arasında köprü kurma potansiyelini bir kez daha gösterdi. Bu saygılı tavır, farklı coğrafyalarda görev yapan yabancı uyruklu profesyonellerin, çalıştıkları ülkelerin kültürel ve manevi değerlerine ne kadar önem vermesi gerektiğini hatırlatan güçlü bir mesaj olarak yorumlandı. Türkiye'de de futbol camiası ve kamuoyu, Renard'ın saygı dersi niteliğindeki bu hareketini takdirle karşılayarak, evrensel insani değerlerin sporun rekabetçi doğasının önüne geçebileceğini bir kez daha görmüş oldu.






