Hakan Bilal Kutlualp Yeni Şafak'a açıkladı: Fenerbahçe'de ne kadar imza toplandı ve imzalar ne zaman teslim edilecek?

“İmza kampanyası çok iyi gidiyor. İmzaların stratejisinde çok değişiklikler oluyor. Dinamik bir süreç. Çünkü Fenerbahçe’de bir güvenoyu yapılsın, kazanabiliyorsa devam etsin, alamıyorsa bir değişiklik olsun fikriyle yola çıkıldı. Demokrasilerde de böyle şeyler hep vardır zaten.”

“Ben, diğer imza toplayan arkadaşlar ve taraftarlardan bazıları da kulübe ihtarname çekerek, aidatını yatırmış kaç kişi olduğunu, dolayısıyla buradan çıkacak imza sayısını bulacağız. Kulüpten yanıt gelmedi. 2 soru sordum. Birincisi kulübe münferit olarak kaç kişi imza gönderdi, ikincisi de aidatını yatırmış kişi sayısını sordum. Birinci soruya hızlı bir cevap geldi. 229 sayısı, binlerce imza için algı oluşturacak bir sayıydı. Kimse aldanmasın buna. Bu kulübe giden bireysel imzalar. Mesela buraya da geliyorlar. Buraya gelen bir hanımefendi vardı Fenerbahçeli bir kadın üyemiz. Rahatsızdı biraz, tekerlekli sandalye ile geldi. ‘Ben kalktım hasta hasta geldim. Bu durumdan hiç memnun değilim. Daha önce Ali Bey’e oy vermiştim. Bu hayal kırıklığının üzerine ben buraya imza vermeye geldim” dedi.”

‘Ne kadar imza yeterli sayısını’ kulüp açıklamıyor. Bu onların bir stratejisi. Stratejileri neyi söylüyor; ‘Biz imza toplayanları muallak da bırakalım, sayıyı söylemeyelim.’ Bu arada basında çıkan haberler de gördüm ben, bakanlığa sorulmuş. ‘Bu imza sayısını neyi baz alarak belirleyelim. Bunu toplam üye sayısını mı yoksa aidatını yatırmış diye mi?’ Bunu istiyorlar. Bu arada çok da fazla üye olan insan var. Hızlı bir şekilde üye olan insan var. 2 tane ihtarname gönderdim. 2024 ve 2025 olarak. Böylece bir yıl da ne kadar üye yapılmış görmüş olacağız.

“Sayıyı vermememizin nedeni şu, bir ürün alacaksınız. Fiyatını bilmiyorsunuz. Etiket boş. Kaç para diyorsunuz, cevap vermiyorlar. Ne vereceğiz cebimizden? Bilmiyoruz ki. Karşımızdaki sayın yönetimin şu kadar, aidat yatırmış dediğini duymadık. Söylemiyorlar. Örnek vereyim ben, 42 bin civarındaydı nisan ayı itibarıyla, yani bu imzalara başladığımız zaman, yani 8 bin 400. Şimdi o 8 bin 400’e göre biz 8 bin 500, 8 bin 600 imzayı bugün götürüp verirsek; eğer ki 50 bin olmuşsa 10 bin. Doğru mu? Sayıyı bileceğiz, ona göre de bunu, götüreceğiz ve vereceğiz. Sayı belli. Sayıyı söyleyecekler. Karşılıklı bir strateji var.

Bunlara aslında gerek yok. Merak edilmesi gereken esas konu ne? Fenerbahçe bundan sonra ne yapacak? En önemli rakibimizden 20 yıllık bir geride kalmışlık var. Bunun da 20 yılın gerçekleşmesinin sebebi, Ali Bey yönetime talip olduğunda 2018 senesinde, rakibe göre 2 eksik şampiyonluğumuz var. ‘Bunun kabul edilemez olduğunu’ söyleyerek geldi. Geldiğimiz noktaya baktığımızda şu an -2’yi -6’ya getirip 5 yıldızı görmüşsünüz. Bunun travması çok büyük. Camia, ‘Biz görevi yerine getiremedik’ diyerek istifa etmesini beklerdi. Siz hala 7’de 0 çektikten sonra, burası bir hayır kurumu değil ki burası bir spor kulübü yani neticeler üzerinden değerlendiriliyorsunuz. Ortada bu kadar büyük bir başarısızlık varken, hala ‘Biz 3 seneliğine seçilmiştik. Bizim önümüzde 2 senemiz var. Biz buna devam edelim’ lüksüne sahip değilsiniz. Çünkü demokrasilerde tüzüklerde böyle durumlar için o yüzde 20’yi koymuşlar. Fenerbahçe’de yeni bir dönem başlamalı. Fenerbahçe’nin yenilenmesi lazım. Yoksa bu ara hiç kapanmaz. Çok önemli bir dönüm noktasındayız. Tünelin ucuna bakıyorum. Bunlar ışık görüyorlar. Ben diyorum ki o ışık, tünelin çıkışındaki ışık değil, karşıdan gelen trenin ışığı.

Yönetim bu durumdan nasıl çıkarız diye düşünmesi lazım. Bunun ilk yolu güvenoyuna gitmeniz. Güvenoyunu kazanacağınızı düşünseniz yarın seçim yaparsınız. Niye eylüle atıyorsunuz seçimi? Yani siz 84 ayda sıfır çekmişsiniz, 3 ay daha istiyorsunuz. 84 ayda yapamadığınızı 3 ay da yapacaksınız. Demezler mi, o 3 ayı, 84 ay içerisinde yapamadın mı?”

“Ben ihtarnameyi yayınlayınca 229’u cevap olarak verdiler. Diğer soruya da cevap verebilirlerdi vermediler. ‘Bu seçim yapılmasın’ diye bir yaklaşımları var. İmza toplayanlara hain dediler. ‘Doğru bulmuyorum, bu yolu açar’ dediler. Fenerbahçe taraftarının açması gereken yol ve şu anda o coşkuyu ve kararlılığı görüyorum. Başarısız olan başkan, kendiliğinden bırakıp gitmeli. Fenerbahçe’nin önünü tıkamamalı. İlla imza toplamaya bırakılmamalı. Size düşen, madem gitmiyorsunuz, gelin hemen seçim kararı alın. Seçimi kazanacağınızdan emin olduğunuzu düşündüğünüz için eylülde yapalım diyorsunuz. Niçin? Şu ana kadar 105 transfer yapmışsınız. 4-5 transfer diyorsunuz ama bu takımın yüzde 80’i 90’ı değişmeli bana göre. Siz transferlerle Fenerbahçe taraftarının gönlünü alırız, seçimi de kazanırız diye düşünüyorsunuz. Şimdi yapın seçimi. Çünkü demokrasi olan bir ortamda kimin kazanacağı belli olmayabilir. O zaman yeni gelenler sizin yaptığınız, sistemimi devam ettirmek zorunda kalacaklar? Onlara bir şans bırakmayalım. Gelenin işini daha zor yapalım. Ne olursa olsun adayız. Adaylar da var. Fenerbahçe için tarihin en önemli günlerinden geçiyoruz.”

“Zaten başkan ve kurmayları o hesabı yapmışlar ya. Bunlar haziranda verirler, biz bunları inceleriz. Şimdi, diyelim ki 10 bin – 12 bin imza verdiniz. Hadi bunu incele 10 günde. ‘El insaf. Günde bin tane imzayı nasıl inceleyeyim? Tabii ki o hassas bir görev. Onu da yapmak durumundalar. Görevleri bu’ dese kimse bir şey diyebilir mi? Uzatabilirler süreci, bir insan bir şeyi istemezse yapmaz kardeşim. Şu anda anahtar onların elinde. O anahtarı doğru tarafa çevirin. Ne yapın gelin kongre kararını alın. İmza toplayın ben aday olmayacağım dedi değil mi, vallahi de olur billahi de olur.”

“Valla 2018’de Ali Bey’in o seçim manifestosunun altına imzamı atarım. Yani rakiplerinden fersah fersah ileride şampiyonluk sayısı demiş mesela. Tamam benim projem bu. Ama ben yapamazsam gitmesini bilirim. Camianın önünü tıkamam. Bu büyüyen camiaya stat lazım mümkünse çok daha modern bir stat olmalı kapasitesi arttırılmış. Öncelik teorisi var. Öncelik teorisi nedir? 11 yıldır şampiyonluk yok. Fenerbahçe şampiyon olmayı unuttu. Fenerbahçe hızlı bir şekilde şampiyon olmalı ve şampiyon olmayı hatırlamalı.”

“Tribün mühendisliği yapmamak lazım. Buraya imza verip de resim koyanların arandığını biliyorum. Sakın yalanlamasınlar. Biliyorum. ‘Ayıp değil mi senin yaptığın’ diyorlar. Nesi ayıp bunun? Genç bir arkadaşımız geldi. ‘Ben imza vereceğim ama kombinem iptal olur abi’ dedi. ‘Niye iptal olsun’ dedim. ‘Ederler abi’ dedi. O zaman dedim sen verme imzanı. ‘Vereceğim abi’ dedi. Geldi imzasını attı. İmza verenlerin vermemesi için telkinler, bir korku imparatorluğu var.”

Başkanın bayramlaşmadaki açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

“Kimse başkana hakaret edemez. Eleştirebilirsiniz ama hakaret edemezsiniz. Hakareti kabul edemem. Bir bayram gününde kime söylemiş olursanız olun o sözü, bu gibi sözler bir başkanın ağzına yakışmıyor. Bayramlarda güzel mesajlar paylaşılır. Fenerbahçe başkanı mısın? Ağzında olmaması gereken kelimeler bunlar. Olaya bu açıdan bakıyorum.”

“Başkan en son yüzde 30-40’lara kadar düştü dedi sponsorluk. Fenerbahçe hiçbir sıkıntı çekmez. Daha da iyi olur. Çünkü belki de biz daha yüksek paralara sponsorluk bulabiliriz. Fenerbahçe kimseye muhtaç değildir.”

“Mali bağımsızlık diye çok konuşulan bir konu var şu anda. Mali bağımsızlık dediğiniz zaman, artık biz hiç kimseye muhtaç değiliz demektir. Bu kredi anlamında, borç anlamında… Biz kendi yağımızda kendimiz kavrulan bir yapı olduğumuzu, büyük bir kurum olduğumuzu anlatır. Mali bağımsızlık dedikleri, Bankalar Birliği’nden çıkma konusu. Trabzonspor çıktı tebrik ederim. Diğer iki rakibimiz de çıkacaklar. Şimdi biz de çıkacağız. Bundan kurtulmak lazım. Siz kulübün belli bir hissesini sattınız. Artı Sayın Aziz Yıldırım ve Murat Ülker’in hizmetleriyle gelir oluşturma düşünceleriyle aldıkları yerden 90 milyon Euro alarak Bankalar Birliği’nden çıkıyorsunuz. Bu mirastan bir şey aldık, sattık, oradan çıktık. Sizin kazandırarak çıktığınız bir şey değil. Benim için sonuç önemli. Tamam, çıkmamız güzel. Fakat geride daha büyük bir borç var. 26 Nisan’da açıklanan bir borç var. 508 milyon Euro borç olduğu açıklandı. Yani Bankalar Birliği’nden siz, kulübün hissesini satarak + Ülker Arena’nın oradaki arazinin geliştirmeden alınan 90 milyon Euro ile çıkmakla Fenerbahçe’nin borçları bitmiyor. Çok büyük bir kısmı bordun duruyor.”

Daha önce Anelka, Alex gibi isimleri Türkiye’ye getirdiniz. Seçim öncesinde yani şu an için transfer çalışmasında bulundunuz mu?“O dönem bana bir görev verildi ve layıkıyla yönetimimizle birlikte görevimi yerine getirmeye çalıştım. Allah da rast getirdi, oldu. Güzel günler yaşadık, şampiyonluklar yaşadık. Siz kendiniz yönetici değilseniz bir şey yapamazsınız. Öyle bir sıfatınız yoksa. Bizim yapacağımız nedir biliyor musunuz? Futbol aktüel olmak, trendleri iyi takip etmek, ilişkilerinizi korumak, sürdürmek… Bugün yapılacak olan budur. Yani yarın ben görevi aldığım zaman, ne yapacağımı biliyorum. Nereden başlayacağımı çok iyi biliyorum. Çünkü hep içindeyim hep takipteyim ve ilişkilerimi sürdürmüşüm bugüne kadar.”

Aziz Yıldırım adaylığını açıklarsa sizin yol haritanız nasıl olur?

“Kim Fenerbahçe için bir şey yapacaksa oturup konuşuruz. Ben Aziz Bey’e sorarak yola çıkmadım ki, niye çekileyim kardeşim? Ben Aziz Bey’den icazet almadım. Fakat benim doğal liderimdir. Ben onun yanında yöneticiliği öğrendim. Beni çağırır, benimle bir şey konuşmak isterse, gider konuşurum. Aynı fikirde değilsek, konuşuruz derim ki, ‘Başkanım ben sizin gibi düşünmüyorum, benim yolum bu’ derim veya onu ikna ederim veya o beni ikna eder bilemem ki. Fenerbahçe’de bir sürü adaylar var. Sadettin Bey de olacak galiba.”

"Fenerbahçeliler bölünmesinler"

“Fenerbahçeliler birlik olsun. Birbirlerini kırmasınlar. Yapmayın, hep birbirimizin yüzüne bakacağız. Fenerbahçeliler bölünmesinler. Hiçbir yerde bölünmesinler. Yönetim de bu sese kulak versin. Yönetim de kongre kararı alsın.”