Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 4. yıl dönümünde Türksat’ın Gölbaşı yerleşkesinde düzenlenen ‘Türksat, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı’na katıldı.
Programa ayrıca Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcıları Ömer Fatih Sayan, Enver İskurt ve Selim Dursun, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, Türksat Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yüksek ve Türksat Genel Müdürü Cenk Şen de katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Karaismailoğlu, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programı vesilesiyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu ifade ederek, demokrasiye ve milli iradeye karşı gerçekleştirilen alçak teşebbüste şehit edilen Türksat personelleri Ahmet Özsoy ve Ali Karslı’yla birlikte şehit edilen tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı diledi.
Bir taraftan 251 vatandaşı bir gecede kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken, diğer tarafta dünyada eşine rastlanmayan bir direnişe imza atmanın onurunu yaşadıklarını aktaran Bakan Karaismailoğlu, “15 Temmuz zaferi, tanklara ve uçaklara meydan okuyan milletimizin, şehit ve gazilerimizin onurudur. Aziz milletimiz; kararlılığı, mücadeleci ruhu, darbelere karşı birlikte duruşu, demokrasi talebindeki azmi ile Türkiye tarihinin en karanlık gecelerinden birinde aydınlığa, darbecilere karşı tek vücut çıkmasını bildiler” şeklinde konuştu.
Türk milletinin Türkiye’de darbeler defterinin kapandığını tüm dünyaya gösterdiğini vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
15 Temmuz gecesi FETÖ denilen zillet yuvasına mensup hainlerin halkı savaş uçaklarıyla bombaladıklarını, tanklarla ezmeye çalıştıklarını ve helikopterlerden mermi yağdırdıklarını hatırlatan Bakan Karaismailoğlu, “Sanmayın ki ateş düştüğü yeri yaktı sadece. Attıkları bombalar yüreğimize düştü. Tanklar içimizi ezdi. Sıktıkları kurşunlar ciğerimizi deşti. Elbette bu vatan için bu millet için birer evlat, eş, kardeş, anne, baba iken canını feda etmenin asla bir karşılığı olamaz. Ancak o gün o kurşunların, hainlerin karşısında durarak şahadete yürüyen 251 şehidimiz arasında Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerimiz sayesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri televizyonlarda yankılandı. Onlar sayesinde yayınlar aksamadığı için insanımız doğru bilgilendirildi. Bu doğru bilgilendirme çerçevesinde milletimiz iradesine sahip çıktı ve meydanlara indi. Demokrasiye, Türkiye’nin geleceğine, gelecek nesillerinin yarınına sahip çıktı. 15 Temmuz gecesi onların şehadetleri ve kahramanlıkları sayesinde bu kurumun ne kadar değerli olduğu bir kez daha anlaşıldı” ifadelerini kullandı.
Bugün çalışmalarını başarılı ve kesintisiz bir şekilde sürdüren Türksat’ın uydu yayıncılığında uluslararası arenada önemli bir aktör olduğunun altını çizen Bakan Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan ise, bundan dört yıl önce Türkiye tarihinin en karanlık, en acı günlerinden birini yaşadıklarını ifade ederek, “Hainler, ülkemizi ve halkımızı hedef alan bu darbe girişimiyle, yıllardır kurdukları tuzakları ve sinsi planlarını son aşamaya taşıdılar. Devleti ele geçirmek, bizleri esir almak için milletin silahlarını yine milletimize, milli irademize doğrulttular. Onların bir tuzağı vardı ancak şüphesiz Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. Hainlerin planı yüce Türk milletinin cesaret ve iman dolu yüreği sayesinde bozuldu” dedi.
15 Temmuz 2016’da Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk milletinin iradesine karşı gerçekleştiren alçak saldırının en önemli hedeflerinden birisinin de Türksat olduğunu hatırlatan Sayan, “Silahla tehdit ettikleri Türksat çalışanlarına yayınları kestiremeyen hain darbeciler, son çare olarak yerleşkeyi bombalayarak yayınları kesmeyi hedefledi. Menfur amaçlarına ulaşamayan teröristler, Ahmet Özsoy ve Ali Karslı’yı şehit ettiler. Ferhat Derecik, Muhammed Emin Sergili, Bilal Davut Hasetçi ve Halil Ersoy’u ise yaraladılar. Onlar bizim ve milletimizin gönlünde, dualarında, isimleri ise tarihin ve Türksat’ın koridorlarında yankılanmaya sonsuza dek devam edecek. Haklarını ödeyemeyiz, Allah onlardan razı olsun” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bugün daha istikrarlı ve geleceğe umutla bakabilen bir ülke olduğunu söyleyen Sayan, “Yaşadığımız acı tecrübe, bize her alanda ve her an teyakkuzda olmayı, zor yoldan ve bir kez daha bu bilinçle hareket etmeyi hatırlattı. O günden sonra da büyük olaylar yaşadık ama 15 Temmuz gecesi tarihte bir ilkti. Uzaktan bakanlar belki hala öyle zannediyor ama o gece yaşananlar bir film değildi. Arkadaşlarımızı hatıraları, kaybettiklerimiz, feda ettiklerimiz, hepsi aklımızda. Türkiye’nin daha da yükselmesi gerekiyor. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması gerekiyor. Bu bizim 15 Temmuz şehit ve gazilerine sözümüzdür, borcumuzdur” diye konuştu.
Türksat Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Yüksek de, 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk milletinin iradesine karşı gerçekleşen hain darbe girişiminin siyasetçilerin kararlı emin duruşu ve milletin ortak kararlılığı ve mücadelesi ile önlendiğini belirterek, “Yüce milletimiz, azim ve kararlılık içinde bu toprakları vatan kılan değerlere ve birlikteliğe samimiyetle sahip çıktı” dedi.
“Topyekün millet olarak tarih yazdığımız o gecede ne büyük bir eşikten geçtiğimizi, üzerinden zaman geçtikten sonra çok daha iyi anlıyor ve değerlendiriyoruz” diyen Yüksek, olayın sıcaklığı ile Türk milletinin gösterdiği o ilk andaki refleksin Türk milletine özgü ve nadir görülen bir özellik olduğunu vurgulayarak, “Millet olarak zor zamanlarda fedakarlıkla zorlukların üstesinden gelebilme gibi çokça rastlanılmayan bir karakteri taşıyoruz. Bu özelliğimizi doğrulayan tarihsel birçok vaka mevcuttur. İstiklal Harbi’nde tüm imkansızlıklara rağmen kazanılan zaferin altında belki de en çok millet olarak sahip olduğumuz bu özellik yatıyor. Zamanında yüce milletimiz vatanın işgaline karşı düşmanla savaştığı gibi yine milletimiz aynı duygularla 15 Temmuz’da hainlere karşı mücadele etmiştir. Bu karakter belki de bizi büyük bir millet olarak düşmanların ve hainlerin karşısında yenilmez kılıyor” şeklinde konuştu.
Türksat’ın yaşanan darbe girişiminin ilk anlarından itibaren milli değerlere sahip çıkarak, her koşulda milletinin yanında yer aldığını hatırlatan Yüksek, şu ifadeleri kullandı:
Program, hediye takdimi ve gazilere plaket verilmesinin ardından son buldu.