Zihin okuyan teknolojinin 5 riski

Orhan Orhun Ünal
04:0023/02/2025, Pazar
G: 23/02/2025, Pazar
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Meta’nın tanıttığı yapay zekânın zihin okuma yeteneği, teknoloji dünyasında heyecanla karşılansa da birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Konuşma yetisini kaybeden hastalar için geliştirilen yapay zekâ modelinin gelecekte neden olacağı sorunlar tartışılıyor. Bu model konusunda ticari kâr sağlamak, siyasi spekülasyon, mahremiyet ihlali, veri hırsızlığı ve beyni uzaktan yönetme gibi 5 ana risk sıralanıyor.

ABD’li teknoloji devi Meta’nın yapay zekâ araştırma ekibi, insan düşüncelerini okuyabilen bir yapay zekâ modeli geliştirdiğini açıkladı. Teknoloji dünyasında heyecan uyandıran bu sistem, zihindekileri yüzde 80’e varan doğrulukla cümleye dökebiliyor. Yeni bir dönemin habercisi olan bu gelişmenin asıl amacı ise, kaza veya hastalık sonucu konuşma yetisini kaybeden bireylerin sadece düşünceleriyle iletişim kurabilmesini sağlamak. Manyetoensefalografi ve Elektroensefalografi sistemlerini bir araya getiren bu teknolojide kafa derisine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla beynin, elektrik sinyalleri kaydediliyor.

MAHREMİYETİN SONU MU?

Bir tür kask yardımıyla, sinapsların manyetik alanları ölçülüyor. Her iki teknolojinin bir arada kullanılması, tahminlerin daha başarılı olmasını sağlıyor. Meta’ya göre, bu yöntem yalnızca EEG kullanılmasına kıyasla en az iki kat daha etkili. Bu model, sinyalleri kaydediyor ve yapay zekâ yardımıyla yorumluyor. Kısaca, beyninizin ne yaptığına dair ipuçlarını alıyor ve bu bilgileri kullanarak, sizin ne düşündüğünüzü tahmin etmeye çalışıyor. Ancak, bazı tartışmalar da gecikmedi. Bu teknolojiyi eleştirenler; şirketlerin ticari çıkar için beyin okuma yatırımlarını artıracağına vurgu yapıyor. İkinci olarak siyasi manipülasyonlar için büyük devletler, sistemi diğer toplumlara uygulayabilir. Üçüncü dikkat çekilen konu ise bireysel mahremiyetin ortadan kalkacağı yönünde. Ayrıca kişisel verilen çalınması ve son olarak zihni uzaktan yönetebilme teknolojilerinin tehlikelerinden söz ediliyor.

EŞYALAR SİNYALLE YÖNETİLECEK

Gelecekte akıllı telefonlar, bilgisayarlar hatta günlük eşyalar bile beyin sinyalleriyle yönetilebilir. Şirketler, insanların ne düşündüğünü öğrenip, bu bilgiyi daha etkili reklam ve pazarlama stratejileri geliştirmek için kullanabilir. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık’a göre, gelecekte devletlerin bu tür verileri toplumsal kontrol veya siyasi manipülasyon amacıyla kullanma ihtimali bulunuyor. Bu durum, hem bireysel özgürlükler hem de toplumsal güven açısından ciddi endişelere yol açabilir.

HUKUKİ ÖNLEM ALMAK ŞART

  • Ali Murat Kırık, söz konusu teknolojinin yaygınlaşmasından önce etik ve hukuki önlemlerin alınması gerektiğine de dikkat çekti. Kırık, bu sistemdeki bazı riskleri şöyle özetledi: “Özellikle büyük teknoloji şirketleri ve devletler, bu verileri kontrol etme gücüne sahip olduğunda, insan hayatı üzerinde ciddi etkilere sebep olabilir. Gelecekte akıllı telefonlar, bilgisayarlar hatta günlük eşyalar bile beyin sinyalleriyle yönetilebilir. Ayrıca, beyin okuma teknolojisi, insan beynini bilgisayarlarla birleştirme sürecinin başlangıcı olabilir. Zamanla, insanların düşüncelerini değiştirebilen veya yönlendirebilen teknolojiler gelişebilir. Eğer doğru şekilde denetlenmezse, insanların en özel alanı olan düşüncelerinin bile ticari, siyasi veya toplumsal kontrol amacıyla kullanılabileceği bir dünyaya doğru ilerleyebiliriz. Bu yüzden, beyin okuma teknolojisinin geleceği konusunda dikkatli olunmalı ve sıkı yasal düzenlemeler getirilmelidir.”


#Ekonomi
#Teknoloji
#META