Vakıa Suresi müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerîm’in elli altıncı suresidir. Ayetlerin vahiy geliş sıralamasına göre kırk altıncı suredir. Surenin ayetlerinde ölümden sonra sonsuza dek sürecek yeni bir hayatın başlangıcından bahsedilmektedir. Vakıa Suresi adını surenin birinci ayetinde geçen elVakıa kelimesinden alır. Vakıa Suresi oku ile dinle gibi durumlar en çok tercih edilen yöntemlerdir. Vakıa Suresi Arapça oku ve dinle seçeneklerini bu yazımızda bulabilirsiniz. Vakıa Suresi Türkçe okunuşu, meali ve faziletleri. İşte tüm detaylar...
Vakıa Suresi Özellikleri
- Arapça Adı:سُورَةُ الْوَاقِعَةِ
- İniş Sırası:46
- Ayet Sayısı:96
- Cüz:27
- Sayfa:56
Vakıa Suresi Türkçe okunuşu
- Bismillahirrahmanirrahim
- İzâ vekâ’âtilvâkiâ.
- Leyse livâkâtihâ kâzibeh.
- Hâfidatun rafiâ.
- İzâ ruccetilardu racce.
- Ve bussetilcibâlu besse.
- Fekânet hebâen munbesse.
- Ve kuntum ezvâcen selâse.
- Feâshâbulmeymeneti mâ âshâbulmeymene.
- Ve âshâbulmeş’emeti mâ âshâbulmeş’eme.
- Vessâbikunessâbikun.
- Ulâikelmukarrabun.
- Fi cennâtin nâim.
- Sulletun minelevvelin.
- Ve kâlilum minelâhirin.
- Âlâ sururim me’dune.
- Muttekine ’âleyhâ mutekabilin.
- Yetufu aleyhim veldânun muhalledun.
- Biekvâbin ve ebârikâ ve ke’sim min mâ’in.
- Lâ yusaddâ’une ânhâ ve lâ yunzifun.
- Ve fâkihetim mimmâ yetehayyerun.
- Ve lâhmi tâyrim mimmâ yeştehun.
- Ve hurun’in.
- Keemsâlillu’luilmeknun.
- Cezâen bimâ kânu yâ’melun.
- Lâ yesme’une fihâ lâğven ve lâ te’sime.
- İllâ kîylen selâmen selâme.
- Ve âshâbulyemini mâ âshâbulyemin.
- Fi sidrim mahdud.
- Ve tâlhîm mendud.
- Ve zîllim memdud.
- Ve mâin meskub.
- Ve fâkihetin kesira.
- Lâ mâktu’âtin ve lâ memnu’â.
- Ve furuşin merfu’â.
- İnnâ enşe’nâhunne inşae.
- Fece’âlnâhunne ebkârâ.
- Uruben etrabe.
- Liâshâbilyemin.
- Sulletum minel’evvelin.
- Ve sulletum minelâhirin.
- Ve âshâbuşşimâli mâ âshâbuşşimâl.
- Fi semumin ve hamim.
- Ve zîllim min yâhmum.
- Lâ bâridin ve lâ kerim.
- İnnehum kânu kâble zâlike mutrafin.
- Ve kânu yusîrrune alelhînsil azim.
- Ve kânu yekulune eizâ mitnâ ve kunnâ turaben ve izâmen einne lemeb’usun.
- Eve âbâunelevvelun.
- Kul innelevveline vel âhîrin.
- Lemecmu’une ilâ miykâti yevmim mâ’lum.
- Summe innekum eyyuheddallunelmukezzibun.
- Leâkilune min şecerim min zakkum.
- Femâliune minhelbutun.
- Feşâribune âleyhi minelhâmim.
- Feşâribune şurbelhim.
- Hâzâ nuzuluhum yevmeddin.
- Nâhnu hâlâknâkum felevlâ tusaddikun.
- Efereeytum mâ tumnun.
- Eentum tahlukunehu em nâhnulhâlikun.
- Nâhnu kaddernâ beynekumulmevte ve mâ nâhnu bimesbukîn.
- Âlâ en nubeddile emsâlekum ve nunşiekum fi mâ lâ ta’lemun.
- Ve lekad âlimtumunneş etel ulâ felevlâ tezekkerun.
- Efereeytum mâ tahrusun.
- Eeentum tezre’unehu em nâhnuzzâriun.
- Lev neşâu lece’âlnâhu hutamen fezaltum tefekkehun.
- İnnâ lemuğramun.
- Bel nâhnu mâhrumun.
- Efereeytumulmâellezi teşrabun.
- Eentum enzeltumuhu minelmuzni em nâhnulmunzilun.
- Lev neşâ’u ceâlnâhu ucacen felevlâ teşkurun.
- Efereeytumunnârelleti turun.
- Eentum enşe’tum şeceretehâ em nâhnul munşiun.
- Nâhnu ce’âlnâhâ tezkireten ve metâ’ân lilmukvin.
- Fesebbih bismi rabbikel’azim.
- Felâ uksimu bimevâkî’innucum.
- Ve innehu lekasemun lev ta’lemune azim.
- İnnehu le kur’ânun kerim.
- Fi kitabim meknun.
- Lâ yemessuhu illelmutahherun.
- Tenzilun min rabbil âlemin.
- Efebihâzelhâdisi entum mudhinun.
- Ve tec’âlune rizkakum ennekum tukezzibun.
- Felevlâ izâ beleğâtilhulkum.
- Ve entum hîneizin tenzurun.
- Ve nâhnu akrabu ileyhi minkum ve lâkin lâ tubsîrun.
- Felevlâ in kuntum ğâyre medinin.
- Terci’uneha in kuntum sadikîn.
- Feemmâ in kâne minelmukarrabin.
- Feravhun ve reyhânun ve cennetu nâ’im.
- Ve emmâ in kâne min âshâbilyemin.
- Feselâmun leke min âshâbilyemin.
- Ve emmâ in kâne minelmukezzibineddallin.
- Fenuzulum min hamim.
- Ve tasliyetu cahîm.
- İnne hâzâ lehuve hâkkulyâkîn.
- Fesebbih bismi rabbikel azîm.
Vakıa Suresi Meali
Surelerin Türkçe okunuşunu ezberlemek, mealini ise bilmek çok önemlidir. Namazın rükuunu ve secdesini değiştiremediği gibi, namazlarda okunan sureleri, tesbihleri, tekbiri ve diğer duaları da değiştiremeyiz. Çünkü ibadet her yönüyle bir bütündür. O bütünlük içinde bir anlam taşır. Bu açıdan namazdaki ibadet dili Kur'an dilidir. Dolayısıyla sureleri Kur’an diliyle okumalı ancak mealini de bilmeliyiz. İşte, Vakıa Suresi anlamı:
Bismillâhirrahmânirrahîm (Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla...)
Vakıa Suresi Dinle
Vakıa Suresi dinlemek için abdest alınması tavsiye edilmektedir. Elektronik cihazlar üzerinden dinlenecek olsa da abdestli olmanın faydası olduğu alimler tarafından belirtilmektedir.
Surenin aşağıda yer alan okunuşuna geçmeden önce videodan dinleyerek kulak aşinalığı kazanabilirsiniz. Böylece Vakıa Suresi okurken telaffuz etmede alışma sürecini hızlandırabilirsiniz.
İşte, Kabe imamı Mahir el Muaykli sesinden Vakıa Suresi:
Vakıa Suresi Arapçası
Vakıa Suresi ne anlatır? Surenin konusu
Vakıa Suresi Arapçası ve duası ile çok önemli bir suredir. Vakıa suresi fazileti oldukça güçlüdür. Bu sure için Diyanet’te yer alan bilgiye göre, ayetlerinin bazılarının Medine’de nazil olduğu söylenmişse de müfessirlerin çoğunluğu tarafından ise Mekke’de vahiy olduğu belirtilmiştir. Sure tüm Müslümanların öğrenmesi ve bilmesi gereken önemli olaylara ve konulara değinmektedir. Sure, tüm semavi dinlerde inanılan kıyamet ile başlamaktadır. Surenin devamında kıyamet günü yaşanacaklardan ve ölümden sonraki ebedi hayatın başlangıcından detaylar yer alır. Kıyametten sonra sonsuz hayatta cennet ve cehennemi hak edenler için Vakıa Suresi, insanlığın amellerine göre üç gruba ayrılacağından bahsetmektedir.
Kıyamet gününün gerçekliğinde asla kuşku duyulmaması gerektiği uyarısıyla başlayan surede geniş biçimde cennet ve cehennem tasvirleri yapılmakta; Allah Teâlâ’nın kudretinin kanıtlarından örnekler verilmekte, Kur’an’ın Allah katından indirilmiş bulunduğuna ve bunun insanlar için büyük bir nimet olduğuna dikkat çekilmektedir.
Mushaf sırasına göre bundan önce yer alan Rahmân suresiyle bu sure arasında konu birliği açısından şöyle bağlar kurulmuştur: 1) Önceki sûre Allah Teâlâ’nın celâl ve ikram (azamet ve kerem) sahibi olduğu belirtilerek sona ermiş, bu sûrede onun bu sıfatlarının tecellileri açıklanmıştır. 2) Önceki sûrede Allah’ın nimetleri hatırlatılıp bunları yalan sayma tavrı ısrarla kınanmış, bu sûrede de kıyametin kopmasıyla artık bu gerçeğin inkâr edilemeyeceği bildirilip orada verilecek karşılıklardan söz edilmiş ve iş işten geçmeden bu gerçeğe uygun davranılması uyarısı yapılmıştır.
Vakıa Suresi Faziletleri
Vakıa Suresi Duası
Vakıa Suresi Duası Bol Rızıklara Nâil olur.
Dua şöyledir:
«اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ، اَللّٰهُمَّ إِنّ۪ي أَسْأَلُكَ بِمَعَاقِدِ الْعِزِّ مِنْ عَرْشِكَ وَبِمُنْتَهَى الرَّحْمَةِ مِنْ كِتَابِكَ وَبِاسْمِكَ الْعَظ۪يمِ وَبِاسْمِكَ الْأَعْلٰى وَبِكَلِمَاتِكَ التَّامَّاتِ الَّت۪ي لَا يُجَاوِزُهُنَّ بَرٌّ وَلَا فَاجِرٌ، وَبِإِشْرَاقِ وَجْهِكَ أَنْ تُصَلِّيَ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَاٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَتُسَلِّمَ، وَأَنْ تُعْطِيَن۪ي رِزْقًا حَلَالًا طَيِّبًا، يَا طَالِبًا غَيْرَ مَطْلُوبٍ! وَيَا غَالِبًا غَيْرَ مَغْلُوبٍ! يَا وَاسِعَ الْمَغْفِرَةِ! يَا رَزَّاقَ الثَّقَلَيْنِ! وَيَا خَيْرَ النَّاصِر۪ينَ! اَللّٰهُمَّ إِنْ كَانَ رِزْق۪ي فِي السَّمَاءِ فَأَنْزِلْهُ، وَإِنْ كَانَ فِي الْأَرْضِ فَأَخْرِجْهُ، وَإِنْ كَانَ بَع۪يدًا فَقَرِّبْهُ، وَإِنْ كَانَ عَس۪يرًا فَيَسِّرْهُ، وَإِنْ كَانَ قَل۪يلًا فَكَثِّرْهُ، وَإِنْ كَانَ كَث۪يرًا فَبَارِكْ ل۪ي ف۪يهِ، اَللّٰهُمَّ اجْعَلْ يَدَيَّ الْعُلْيَا بِالْإِعْطَاءِ وَلَا تَجْعَلْ يَدَيَّ السُّفْلٰى بِالْاِسْتِعْطَاءِ، يَا فَتَّاحُ! يَا رَزَّاقُ! يَا كَر۪يمُ! يَا عَل۪يمُ! اَللّٰهُمَّ سَخِّرْ ل۪ي رِزْق۪ي، وَاعْصِمْن۪ي مِنَ الْحِرْصِ وَالتَّعَبِ ف۪ي طَلَبِهِ، وَمِنَ التَّدْب۪يرِ وَالْح۪يلَةِ ف۪ي تَحْص۪يلِهِ، وَمِنَ الشُّحِّ وَالْبُخْلِ بَعْدَ حُصُولِهِ، اَللّٰهُمَّ تَوَلَّ أَمْر۪ي بِذَاتِكَ وَلَا تَكِلْن۪ي إِلٰى نَفْس۪ي طَرْفَةَ عَيْنٍ وَلَا أَقَلَّ مِنْ ذٰلِكَ، وَاهْدِن۪ي إِلٰى صِرَاطِكَ الْمُسْتَق۪يمِ؛ صِرَاطِ اللّٰهِ الَّذ۪ي لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ، أَلَا إِلَى اللِّٰه تَص۪يرُ الْأُمُورُ، وَصَلَّى اللّٰهُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَع۪ينَ وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَل۪ينَ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ.»
DUANIN TÜRKÇESİ
“Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesine salât-ü selâm eyle.
Ey Allâh! Arşın’ı aziz kılan (ve ‘Büyük Arş’, ‘Keremli Arş’ diye vasfetmene vesîle olan Zâtın’a has özel tecellîler ve üstün) sebepler hürmetine, Kitabın’dan rahmetin nihâyeti(ni ve kullarına lütuflarını ifâde eden, okuyanına rahmetini kazandıran en ümitli âyetler) bahşına, büyük ismin, en yüce adın, iyi ya da kötü kimsenin kendilerini aşamayacağı o tastamam (noksanlıktan münezzeh, bereketli ve tesirli âyetlerin ve) kelimelerin hürmetine ve Zâtın’ın nûru bahşına Senden; Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesine salât-ü selâm eylemeni ve bana helâl ve tertemiz rızık ihsân etmeni dilerim.
Ey (istediğinin) peşine düşen, Kendisinin peşine düşülemeyen! Ey hiç yenilmeyen Ğâlib! Ey affı geniş olan! Ey insanları ve cinleri bolca rızıklandıran! Ey yardım edenlerin en hayırlısı! Ey Allâh! Rızkım gökteyse onu indir, yerdeyse onu çıkar, uzaksa yakın et, (ulaşımı) zorsa kolay et, azsa çok et, çoksa benim için bereketli kıl. Ey Allâh! Ellerimi (muhtaçlara) verme(ye muvaffak etme)k ile üstte (olan ellerden) eyle. (İnsanlara muhtâc olup onlardan) istetmekle ellerimi aşağıda (olan ellerden) eyleme. Ey (kullarına rızık kapılarını açan) Fettâh! Ey (bolca rızıklandıran) Rezzâk! Ey (mahlûkātına nîmetlerini ikrâm eden) Kerîm! Ey (her şeyi bilen) Alîm!
Ey Allâh! Benim için rızkımı müsehhar (kolaylaştırılmış) kıl. O rızkın talebi husûsunda beni hırstan ve yorgunluktan, onu elde etmekte (Sana karşı tevekkülü elden bırakıp da) tedbir ve çâre(lere teşebbüs)den, o rızkı elde ettikten sonra da cimrilikten ve pintilikten beni koru.
Ey Allâh! İşlerimi bi’z-Zât Sen üstlen, göz açıp kapayınca-ya kadar, ondan daha az bir vakit dahî beni nefsime bırakma. Beni dosdoğru yoluna ulaştır; O Allâh’ın yoluna ki; göklerde olanlar da, yerde bulunanlar da sâdece O’na âittir. Âgâh olun ki bütün işler ancak Allâh’a dönecektir. Allâh-u Te‘âlâ Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesinin tümüne salât eylesin. Selâm bütün peygamberlerin üzerine olsun. Bütün hamdler de Allâh’a mahsustur.” (Muhammed Ebü’l-Hüdâ er-Rifâ‘î es-Sayyâdî, Kılâdetü’l-cevâhir fî zikri’l-ğavsi’r-Rifâ‘î, sh:247; es-Seyyid İbrâhîm er-Rifâ‘î, es-Seyru ve’l-mesâ‘î, 15.hızb, sh:255-256, -el-Burhânu’l-müeyyed zeylinde-, Nâsıruddîn ‘Abdüllatîf, el-İfâzatü’l-kübrâ, rakam:32, sh:127; Parantez içi mânâlar için bkz.: es-Sehâvî, el-Kavlü’l-bedî‘, 1/229)