Aydın Ünal: Ekrem İmamoğlu için 'Bahattin Şeker' kuralları işletilmeli

Hüseyin Berk
Hüseyin Berk
23:015/03/2025, Çarşamba
G: 5/03/2025, Çarşamba
Yeni Şafak

Yeni Şafak Yazarı Aydın Ünal, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan 'diploma' soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AK Parti'yi ve Cumhur İttifakı'nı hırsızlıkla, yolsuzlukla itham edenlerin, bu suçlamalarla anılır olduğunu vurgulayan Ünal, "Üniversite sınavını babanın parasıyla, Kıbrıs'ta bir merdiven altı üniversiteye kayıt yaptırarak, oradan İstanbul Üniversitesi gibi çok yüksek puanlı, çok saygın bir üniversiteye gelip, herkesin önüne geçerek okumaya başlamış" tepkisini gösterdi. Yaşananların 28 Şubat döneminde, Tansu Çiller’e yakın isimlerinden 'Bahattin Şeker' örneğine benzediğini vurgulayan Ünal, "Ürdün’de çalışır göstermiş ama aslında gitmemiş, gelmemiş. 1988’de askerliğini kısa dönem olarak usulsüz bir şekilde yapmış. Vekilliğini iptal ettiler ve yeniden kışlaya teslim oldu. Türkiye bu temizliği mutlaka görmeli, mutlaka yaşamalı." dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İmamoğlu'nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulunca hazırlanan raporda diplomasının sahteliğine dair tespitler üzerine başlatılan soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında İmamoğlu, ifade vermek üzere Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne gitti. Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nda ifade veren İmamoğlu, ailesinin inşaat mühendisliği okumasını istediğini, üniversite sınavının ardından bu yönde tercih yaptığını ancak puanı yetmediği için inşaat fakültelerine giremediğini söyledi.

İmamoğlu, ailesinin o dönem Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nde öğrenim görmesi için kendisini Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'ne (KKTC) gönderdiğini belirterek, "Rahmetli amcam ile gitmiş olduğum bu seyahatte Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Bölümü ile ilgili kayıt girişimi yapmış olmama rağmen orada ziyaret ederek gördüğüm Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümü'nü çok beğendim. Amcamı ikna ettim ve o bölüme kaydımı yaptırdım." ifadelerini kullandı.

Yaşananlar Ersin Çelik moderatörlüğünde TVNET'te canlı yayınlanan Siyaseten programında masaya yatırıldı.

AK Parti'yi ve Cumhur İttifakı'nı hırsızlıkla, yolsuzlukla itham edenlerin, bu suçlamalarla anılır olduğunu vurgulayan Yeni Şafak Yazarı Aydın Ünal, "Üniversite sınavını babanın parasıyla, Kıbrıs'ta bir merdiven altı üniversiteye kayıt yaptırarak, oradan İstanbul Üniversitesi gibi çok yüksek puanlı, çok saygın bir üniversiteye gelip, herkesin önüne geçerek okumaya başlamış" tepkisini gösterdi.

Yaşananların 28 Şubat döneminde, Tansu Çiller’e yakın isimlerinden 'Bahattin Şeker' örneğine benzediğini vurgulayan Ünal, "Ürdün’de çalışır göstermiş ama aslında gitmemiş, gelmemiş. 1988’de askerliğini kısa dönem olarak usulsüz bir şekilde yapmış. Vekilliğini iptal ettiler ve yeniden kışlaya teslim oldu. Türkiye bu temizliği mutlaka görmeli, mutlaka yaşamalı." dedi.

Ünal'ın konuya ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

"AK Parti'yi veya Cumhur İttifakı'nı hırsızlıkla, yolsuzlukla, ülkeyi kötü yönetmekle, ülkeyi cehenneme çevirmekle itham ediyorlar. Bu algıyı neredeyse genç nesil üzerinde yerleştirmiş durumdalar. Ama öyle değil. Cumhuriyet Halk Partisi, iktidara gelmeden önce, bak, hırsızlık ve yolsuzlukla anılır oldu. Hatta birkaç belediye kazanmış bir Cumhuriyet Halk Partisi şu anda yolsuzluk ve hırsızlıkla anılıyor.

Diploma skandalı var. Bu, yenilir yutulur bir olay değil. Sen üniversite sınavını babanın parasıyla, Kıbrıs'ta bir merdiven altı üniversiteye kayıt yaptırarak, oradan İstanbul Üniversitesi gibi çok yüksek puanlı, çok saygın bir üniversiteye gelip, herkesin önüne geçerek okumaya başlamışsın. Geçmişte olsa da affedilir bir konu değil. Bu yüzden özellikle CHP'de umut gören gençlerin bu olayları, tartışmaları, yolsuzluk iddialarını, terörle dil tutsaklığı ve irtibatları görüp, akıllarını başlarına almaları lazım.

Burada bir kurtarıcı yok. Cumhuriyet Halk Partisi gelip Erdoğan'ı devirecek, Türkiye'yi düzene sokacak gibi bir şey yok. Tam tersine, geçmişte olduğu gibi Türkiye çok daha karanlık bir noktaya gidecek. Eski CHP dönemlerinden bile karanlık bir noktaya. Burada bir kurtuluş, bir umut yok. AK Parti ve Cumhur İttifakı şu anda Türkiye'nin en iyi kadrolarıyla, en deneyimli kadrolarıyla bu ülkeyi mümkün olan en iyi şekilde yönetmeye çalışıyor ve bundan daha iyisini bu genç nesiller bulamayacak.

Bir noktaya daha değineceğim. Hafta içinde bu diploma meselesiyle ilgili bir avukat arkadaşımla uzun uzun konuştuk. Bana Bahattin Şeker meselesini hatırlattı. Hatırlar mısınız bilmiyorum.

Bu, 28 Şubat döneminde Tansu Çiller’in yakın isimlerinden biriydi. Milletvekiliydi. 28 Şubat generalleri biraz üzerine gittiler, açığını bulmaya çalıştılar ve buldular. 1988’de askerliğini kısa dönem yapmış, usulsüz bir şekilde yapmış. Kendisini Ürdün’de çalışır göstermiş ama aslında gitmemiş, gelmemiş. 10 yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen Bahattin Şeker’in askerliğini iptal ettiler. Yeniden kışlaya teslim oldu ve milletvekilliğini iptal ettiler. Bu çok önemli bir örnek.
Dolayısıyla Ekrem İmamoğlu, ‘Ben okudum, geçtim sınıfımı, diplomamı aldım’ dese de, tabii ki hukukun konusu ama bu işler geriye de işletilebilir, işletilmeli. Komisyon üyeleri, onlara rüşvet veren, babasını rüşvet verdi bilmiyorum ama o ilişkiler ortaya çıkarılmalı ve cezalandırılmalı. Türkiye bu temizliği mutlaka görmeli, mutlaka yaşamalı.

İmamoğlu’nun diplomasına bir şey olur mu? Bilmiyorum ama bunun usulsüz bir şekilde elde edildiğine ve birçok insanın hakkının yendiğine, üniversite sınavını kazanmak için gece gündüz çalışan, bütün umutlarını oraya bağlayan ve milyonlarca lira harcayan insanların hakkı yediğine dair hiç şüphe yok. İmamoğlu'nun baba parasıyla usulsüz bir şekilde üniversiteye girdiği gerçeği ortada. Bu özellikle CHP'den umut gören gençlerin bunları görmesi lazım. Burada bir temiz parti yok, burada bir temiz kadro yok. Gün geçtikçe bu yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve skandalların daha da artacağına şahit olacağız.


#Aydın Ünal
#Ekrem İmamoğlu
#Diploma
#Bahattin Şeker
#28 Şubat