Narin’in abisi Baran Güran’ın PKK sempatizanı olduğu görüntüler ortaya çıktı: Videoyu apar topar sildi

Türkiye, Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin’e ağlıyor. Toplumun her kesiminde infiale neden olan cinayete müzisyen ve besteci Sinan Akçıl’da tepkisiz kalmadı. Sinan Akçıl’ın katledilmesi hakkında konuşan Akçıl, “Çok üzgünüm. Derinden yaralandık, bu katliamın aile içinde yapıldığını düşünüyorum. Bence idam gelmeli. Yemişim Avrupa insan haklarını. O haklar da bir yere kadar... Bunun yapanlar insan değil ki hakları olsun.” ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’da basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Narin olayıyla ilgili yeni delillerin bulunduğunu aktaran Bakan Tunç, "Elde edilen bulgular var. Tüm bunlar değerlendirilecek. Şu aşamada katillerin kim yada kimler olduğuna dair önemli veriler içeriyor. Adli tıpta teknolojinin tüm imkanları sağlanıyor." ifadelerini kullandı. Dosyanın gizliliğine vurgu yapan Yılmaz Tunç, "Narin'i katledenleri bizim yargı önüne çıkarmamız lazım. En ağır cezaya çarptırılmaları lazım. Çocuklarımızın korunması konusunda çok hassasız. Çocuklarımızın korunması ile ilgili kanunu getirdik." dedi.

Diyarbakır'da 21 Temmuz'da kaybolan sekiz yaşındaki Narin Günal'ın cansız bedenine 19 gün sonra ulaşıldı. Türkiye'yi yasa boğan olay nedeniyle kamuoyunu yanlış yönlendirmemek adına vahşi cinayete ilişkin yayın yasağı getirilmişti. Bu gelişme sonrası bazı sosyal medya hesaplarınca söz konusu yasak kararının, ailenin HÜDA PAR'lı olduğu gerekçesiyle alındığı ileri sürüldü. Gündemi meşgul eden manipülasyon kampanyasına ilişkin günler sonra HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'ndan cevap geldi. tv100 yayınına katılan Yapıcıoğlu, Narin'in kaybolduğu Tavşantepe köyüyle hiç bağlarının olmadığını belirterek, sosyal medyada büyük bir algı operasyonuna dönüşen "Narin'in ailesi HÜDA PAR'lı" iddiasının yurt dışından İsrail destekçisi bir site tarafından yayıldığını söyledi.

Tüm Türkiye 19 gündür aranan 8 yaşındaki Narin ile ilgili umutlu bekleyişini sürdürürken Diyarbakır'dan kahreden haber geldi. Dün cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran, kılınan cenaze namazının ardından kendi mahallesindeki mezarlığa defnedildi. Tüm Türkiye'nin ağladığı Narin’e, Habertürk sunucusu Sena Alkan'da, Narin hakkında konuşurken gözyaşlarına hakim olamadı. Canlı yayında duygularına hakim olamayan Sena Alkan, kendisi için çok zor bir yayın olduğunu ifade ederek, “Özür diliyorum ama bir ev eşyası gibi, utanmazca, acımasızca, vahşice bir dere kenarına konulan bedeni şimdi musalla taşında, mezarlığa taşınıyor. Anne, baba, ağabeyler, en yakınları bu cenazede yok ama o artık hepimizin evladı Narin.” dedi.

Diyarbakır'da 21 Ağustos tarihinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'dan acı haber 19 gün sonra geldi. Minik Narin'in cansız bedeni kaybolduğu köye bir kilometre uzaklıktaki derede çuval içerisinde bulundu. tvnet'te yayınlanan Net Bakış programında Türkiye'yi yasa boğan cinayet ele alındı ve minik Narin'in arandığı süre boyunca düzenlenen algı operasyonları masaya yatırıldı. Bazı kişilerin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) suç maddesine giren şeyleri sosyal medyada paylaştığını ve "Diyarbakır'da Kürt çocuğu öldürüldü" ifadeleriyle algı operasyonlarına giriştiğini ifade eden gazeteci Nedim Şener, "Bununla ilgili Bakan, hangisi, İçişleri Bakanı falan bir bir şey açıklama duydunuz mu? Duyduk mu arkadaş? Ama öbür taraf muhalif. Sözüm ona insan hakları. Sözüm ona çocuk hakkı falan diye şey yapan insanlar neredeyse bu ülkede kendilerinden olmayan herkesi bu cinayetin failiymiş hissi yarattılar. O etkiyi yarattılar insanların üzerinde. Arkadaş bakın bunlar bir meseleyi sahiplendiğinde algı operasyonu nasıl yapılır izleyin görün. Ya arkadaş bu işin savcılığı peyderpey mesela alıyor birini gözaltına bırakıyor bilmem kimi alıyor tutukluyor bilmem ne yapıyor falan filan. Arkadaş bunun ifadesini siz hiç not olarak bir şeyler paylaşsanıza. Jandarma ne bilir? Jandarma kapatıp çevrelemeyi ifade almayı bilir." dedi. Soruşturmaya gizlilik kararı alındığını ancak gizliliğin bununla ilgili hakikati öğrenmeye çalışanlara uygulandığını söyleyen Şener, "Sosyal medyada dedektifçilik oynanıyor. Adam diyor ki ya 'burada daha önce arama yapılmış' diyor. Bu sefer böyle demek ki işte diyor 'bu suya diyor atılmış cenazesi, şöyle yapılmış, böyle yapılmış. Bunun suda çözüneceğini bilmeyen birileri, demek ki uzman birileri yaptı falan. Demek kriminoloji bilen birisi' böyle alçakça şeyler var." ifadelerini kullandı.