Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, başkent Tiran'da 109 dönümlük bir arazi üzerine "Bektaşi Tarikatı Egemen Devleti" olarak adlandırılacak bir oluşum kuracaklarını, bu yapının planlarını yakın gelecekte açıklayacağını bildirdi.
Gelişmeye ilişkin detaylar tvnet'te canlı yayınlanan Siyaseten programında masaya yatırıldı.
Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu, Arnavutluk'ta devlet eliyle kurulmaya çalışılan 'Bektaşi Tarikatı Egemen Devleti'nin ardındaki 'Siyonist' tehlikeye dikkat çekti.
Hüseyin Likoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Arnavutluk gerçekten başta İsrail olmak üzere Batılı bir takım kuruluşların laboratuvarı. Geçtiğimiz yıl bir vesileyle Arnavutluk'a gittim ve ilginç bir şey öğrendim. Siyonistler orada çok güçlü. Çeşitli kuruluşları var. Hastaneleri var. Orada insanların genleriyle oynadıklarıyla ilişkin ciddi şüpheler var.
Nüfusun uzun yıllar Yahudilik içerisinde evlilik yaptıkları için genetik sıkıntılar yaşadığı ve bunu aşmak için taşıyıcı annelikten yumurta dondurulmasına kadar insan üretmeye çalıştılar. Mavi gözlü sarı saçlı, insan genetiğiyle oynandığı bir yer. Orada maalesef Yahudilerin yaptığı bu insanlık dışı hadiseye göz yumuyorlar.
Bu Bektaşilik meselesi Ali'siz Alevi çalışması var. İslam dışı bir Alevi çalışması var. Bunu çok yüksek destekle çalışıyorlar.
Toplumumuzda en çok kaşınacak ve en tehlike oluşturacak alan olduğunu düşünüyorum. Bunu da kasıtlı şekilde yaptıklarını ve Arnavutluk'tan ibaret olmadığını düşünüyorum. Bu tartışmayı Türkiye başta olmak üzere İslam dünyasına taşıyacaklar.
Rama Müslüman değil. Müslümanların azınlıkta kalacağı bir demografik yapı ortaya çıkacak. Bunu Arnavutluk'la sınır olmadığını ve İslam dünyasında yepyeni bir tartışma oluşturmak ve Alevi ve Bektaşi inancındaki insanların yaşadığı ülkelerde farklı tartışmalara yol açmak için yapılmış.
FETÖ bu işin merkezinde. Kadınlı erkekli farklı din anlayışının sergilendiği bir takım organizasyonlar yapılıyor. FETÖ bu işin merkezinde, CIA de bu işin arkasında demektir. "
Aydın Ünal'ın değerlendirmeleri ise şöyle:
"Birkaç gündür iyi birkaç makale okudum. Çok iyi bildiğimiz bir bölge değil. Arnavutluk sosyalizmden çıktıktan sonra ABD'nin laboratuvarı oldu. ABD'nin bu kadar iç içe olduğu başka ülke yoktur. ABD bütün gövdesiyle içinde ama görünmüyor. ABD işin içindeyse CIA ve FETÖ de işin içinde olacaktır.
İsrail bölgede mekik dokuyor. Sırbistan ile Arnavutluk'u yakınlaştırmak gibi çabalar içerisinde İsrail, etki alanı oluşturmaya çalışıyor.
Soros dediğimizde akla komplo teorileri geliyor ama faaliyetleri devam ediyor. Open Balkan çerçevesinde faaliyetler yöneltiyorlar ve bu Bektaşilik hareketini destekliyorlar parasal olarak.
CHP'nin nasıl solcu olduğuna bakmıştım. Sovyetler birliğine karşı Avrupa'da farklı bir sol oluşturmaya çalışıyorlar. CHP de 27 Mayıs darbesi sonrası Soyvetçi olmayan bir solculuğu benimsiyor.
Arnavutluk'ta da böyle bir faaliyet olduğunu görüyoruz. İran'dan kaçanların kampı var, ciddi bir nüfus. İsrail, FETÖ, ABD eliyle İran'ınkinden farklı bir Şiilik oluşturulmaya çalışılıyor.
Gerçekten Allah korusun ama başarılı olursa Bektaşilik ve Şiilik merkezi olarak lanse edecekler. Biraz böyle bir anlamı var bu işin. Bektaşi devleti kuruyorsanız Sünni karşıtı olacaktır.
Müslümanlara karşı bir merkez oluşturma peşindeler. Türkiye'de de uzanan bir gölgesi var Ali'siz Aleviliğin. Balkanlardaki Müslümanlığı tehdit edecek bir gelişme. Buradan uzayarak Şii nüfusu barındıran ülkeleri etkileyecek bir tehlike.
İran'ın bunların üstünde de çalışmaları olduğunu biliyoruz. Caferi nüfus da var bizde. Bu oluşum Türkiye'yi de etkisi altına almaya kalkarsa bir milli güvenlik sorunu haline gelir. STK'larımıza büyük görev düşüyor. Türkiye'nin büyük baskı yapması gerektiğini düşünüyorum. Arnavutluk Türkiye'ye bağlı bir ülke. Erdoğan inisiyatif alacaktır. Bu önemsenmezse Avrupa'daki Sünniler ve Türkiye'deki gruplar için tehlikeli bir zemin ortaya çıkacaktır. Diyanet bu işin üzerine gitmeli."