
Türkiye, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) üye olduğu 1952 yılından bu yana İttifak'ın geniş coğrafyadaki misyonlarına ciddi katkılar sağlamasının yanı sıra NATO'daki ordusuyla en güçlü ve eşsiz konumdaki üyelerden biri olarak önemli rol oynuyor. Türkiye, Washington'da 1949 yılında kurulan NATO'ya, 18 Şubat 1952'de dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın katılım belgelerini imzalamasının ardından katıldı. Böylece 12 kurucu üye ABD, İngiltere, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz'den sonra Türkiye, Yunanistan ile İttifak'ın 3. yılında NATO'ya üye ülkeler oldu. Türkiye'nin üyeliği, NATO'nun askeri bakımdan güney kanadında hava, kara ve deniz imkanları, güçlü silahlı kuvvetleriyle güvenilir bir müttefik kazanması olarak değerlendiriliyor. Türkiye, harekat ve misyonlara sağladığı destekle NATO'ya en çok katkı veren ilk beş ülke arasında yer alıyor.
Türkiye'nin NATO'ya katkıları
Aradan geçen 73 yılda Türkiye, bulunduğu kritik coğrafyadaki stratejik konumuyla bölgedeki tehdit ve riskleri doğrudan göğüsleyen ilk müttefik olarak NATO'ya önemli katkılar sağlarken, NATO da Türkiye'nin güvenlik ve savunmasında temel unsurlardan biri olarak önem taşıyor.


Önemli NATO karargah ve kurumlarına ev sahipliği yapıyor
NATO'nun kritik karargahlarından NATO Müttefik Kara Komutanlığı (LANDCOM) İzmir'de, NATO Hızlı Konuşlandırılabilir Kolordusu-Türkiye (NRDC-TÜR) ise İstanbul'da bulunuyor. Türkiye ayrıca NATO üyeleri ve ortaklık ülkelerine eğitim desteği sağlayan kurumlardan NATO Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi ve Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi'ne Ankara'da, NATO Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi'ne İstanbul'da ev sahipliği yapıyor.
