CHP Genel Başkanı Özel’in kamu personel adaylarına yaptığı kötülük

04:0023/03/2025, Pazar
G: 23/03/2025, Pazar
Ahmet Ünlü

Bu köşeden ümitsiz olsa da CHP’nin kamu personeline yönelik neler yapması gerektiğine ilişkin birçok öneride bulunmuştum. Özellikle de CHP’li belediyelerle ilgili olarak bir genelge çıkarılarak sınavsız personel alımına engel olunması gerektiğini dahi önermiştim. Bu yazımızda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kamu personel adaylarına yaptığı en büyük kötülüğü açıklamaya çalışacağım. Sorumluluk makamında olanların sorumsuzluğunun sonuçları CHP Genel Başkanı Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı

Bu köşeden ümitsiz olsa da CHP’nin kamu personeline yönelik neler yapması gerektiğine ilişkin birçok öneride bulunmuştum. Özellikle de CHP’li belediyelerle ilgili olarak bir genelge çıkarılarak sınavsız personel alımına engel olunması gerektiğini dahi önermiştim. Bu yazımızda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kamu personel adaylarına yaptığı en büyük kötülüğü açıklamaya çalışacağım.


Sorumluluk makamında olanların sorumsuzluğunun sonuçları

CHP Genel Başkanı Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrasında sorumsuzca halkı sokağa davet etti. Bununla da kalmayarak hızını alamayıp polis barikatlarını yıkıp geçmelerini söyledi. En baştan suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdur ilkesini hatırlayalım ve hatırlatalım. Bu nedenle kimseye baştan suçlu diyemeyiz ve demiyoruz da.

Gelinen noktada çok sayıda polis, saldırganların vandallığı neticesinde yaralandı. Buna rağmen polis şiddette başvurmadan sokağa dökülenlerin evlerine gitmesi için telkinde bulundu. Ancak nafile. Bir kere ok yaydan çıkmış ve Özel sorumsuzca halkı sokağa çıkarmıştı. Zaten hazır kıta bu tür olaylar için bekleyen azgın bir grup vardı ve barikat engelini aşmak için polislerin üzerine üzerine giderek yaralanmalarına sebep oldular. Gezi kalkışmasından tecrübeli olan emniyet teşkilatı büyük bir olgunlukla davrandı.

Gösteri yapanlar arasında birçok öğrenci olması ise işin en dramatik ve üzücü olan tarafıydı. Birçok gözde okulların öğrencileri çağrıya uyup sokağa çıkmış ve polislerin kurdukları barikatları yıkmak için var güçleriyle polislere saldırıya geçmişlerdi.

Anne babalarının kıt imkanlarla okutarak bir an önce işe girmesini ve kendilerini kurtarmasını bekledikleri çocuklar arşiv kayıtlarına girecek kötü bir kalıntı bıraktılar. Kariyer mesleklere ve tesis güvenlikli işlere girişlerde arşiv kayıtları çok önemlidir. Keşke CHP bu gençlere bu kötülüğü yapmasaydı. Ümit ederiz ki bu kadarla yetinirler ve başlarının geleceğini yakmazlar.


Gösterilere katılan öğrenciler kritik hiçbir göreve atanamaz

CHP Genel Başkanı Özel’in, İmamoğlu hakkında yapılan suçlamaların detaylarını bilmediğini düşünüyoruz. Halbuki İmamoğlu hakkındaki iddialar yenilir yutulur cinsinden değil. Bu nedenle dosya içeriğini bilmeden bu tür sokak hamleleri masum birçok insanın geleceğini karartır. Gaza gelip meydanlarda polisle karşı karşıya getirilen öğrencilerin geleceklerini karartmasının vebalini kim nasıl üstlenecektir? Polisle karşı karşıya gelen ve gözaltına alınan hiçbir öğrencinin hiçbir dönemde kritik görevlere gelmesi mümkün değildir. Bir de haklarında soruşturma açılırsa durum dahada kötüdür.

Olayın mahiyetine girmeyip İmamoğlu’na darbe yapıldı diye çığırtkanlık yapmak ve halka sokağı göstermek en hafif tabirle aymazlık ve sorumsuzluktur.

Özgür Özel’in dosyada ne olduğunu tamamen bilmese de tahmin ettiğini düşünüyorum. Çünkü birçok konudan haberi olmaması mümkün değildir. En azından para kulelerinin detaylarını ve nasıl genel başkan olduğunu biliyordur. Bir de İmamoğlu’nun Başkanlık yaptığı İstanbul Büyükşehir’deki yaşananları bilmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle de vurun ama konuşturmayın ve dinlemeyin tarzında hareket yöntemini seçti.


Öğrenciler birilerinin usulsüzlüklerinin sponsoru değildir
Bu köşeden İstanbul Büyükşehir Belediyesinde yaşanan usulsüzlükleri yazdık. Merak edenlerin bakmasını öneririz. Özellikle sınavsız personel alımında yaşanan olumsuzluklarla ilgili olarak
“CHP’nin artistik atamalarla başı dertte” ve “Kılıçdaroğlu, KPSS, sözlü sınav ya da kariyer danışmanı yapılan güzellik kraliçesi”
başlıklı yazılarımızda konuyu yeterince açıklamıştık. Yine Sayıştay raporlarına yansıyan hususlara da yer vermiştik. Sadece buralara bakılsa dahi yaşanan sıkıntılar görülecektir.

Vizyonları küçük insanların büyük koltuklara oturmaları neticesinde bir anda kamu mallarının kendilerine ait olduğunu zannetmeleri birçok kötülüğün kaynağı haline gelebilmektedir. Her kamu görevlisini bağlayan katı kurallar vardır. Kamuya ait bir koltukta oturmak her istediğini yapma yetkisi vermez. Emanet bilincinin ortadan kalkması bu tür sonuçlara yol açmaktadır. Yetki kullananların sorumluluktan kaçması mümkün değildir.

Bu nedenle hukuki bir konuyu siyasileştirmeye çalışmak kısa vadede birilerini tatmin etse de orta vadede işe yaramayacaktır. Sol cenahın İmamoğlu’nun gözaltına alınmasında yaşadığı travmayı anlıyoruz. Adeta İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı koltuğundan edecek kurtarıcı olarak bakılıyordu. Ortaya çıkan kısmi yolsuzluk belgeleri dahi erbabının uykularını kaçıracak cinsten.

CHP’li yöneticiler yeni bir İSKİ skandalı ya da daha büyüğü ile karşı karşıya kalmışlardır. CHP’de üst yönetimde olup da İmamoğlu’nun yaptığı usulsüzlüğü duymayan ve bilmeyen olduğunu zannetmiyoruz.

Hal böyle iken masum öğrencileri kendi kötü emellerine alet etmek çok çirkindir. Kendi evlatları sıcak evlerinde otururken gariban öğrencileri evlerine gitmesi için teşvik etmek yerine onları polisin üzerine salmak en hafifinden ahlaki değildir. Öğrenciler birilerinin yaptığı usulsüzlüklerinin sponsoru değildir ve buna müsaade edilmemelidir.

Bu çocukların vebalini nasıl ödeyeceksiniz? Elbette öğrencilerin muhalif olmasına bir şey diyemeyiz. Ancak meydanlara inip polisle karşı karşıya getirmek sorumsuzluk ve aymazlıktır. Hele hele adli bir soruşturma devam ederken konuyu siyasileştirerek masum insanları cambaza bakmaya yönlendirmek gerçekleri hiçbir şekilde örtemez.


Şikayetçi, şüpheli ve itirafçılar aynı kaptan yiyenler

Vatandaşı sokağa sorumsuzca ve kontrolsüz bir şekilde meydanlara çağıran Özel, birazcık sağına soluna baksaydı, şikayetçilerin, şüphelilerin ve itirafçıların CHP’li olduğunu görecekti. Bırakın sağa sola bakmayı eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına bakılsaydı yaşananlar açıkça görülecekti.

Açık kaynaklarda dahi İ.E.T.T. Genel Müdürlüğü’nün 2024 yılında Otobüs Bakım ve Onarımı işini pazarlık usulü ile 9 ihaleyi Ulaşım İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketine verdiğini görüyoruz. Kamu İhale Kurumunun EKAP sistemi üzerinde açıkça görülmektedir. Aynı firmaya pazarlık usulü ile verilen 9 ihale tutarı ise toplamda 1.272.453.270,74 TL’dir.

Konuyu sağa sola çekerek vatandaşın masum duygularını usulsüz işlere sponsor yapmak kimseye bir şey sağlamaz. Birilerinin yolsuzluğuna ses çıkarılmazken niye CHP’lilerin üzerine gidiyor ucuzluğuna hiç kimse sığınamaz. Hiç kimsenin yolsuzluk ve usulsüzlük yapma hakkı yoktur.

Herkes yargılamanın sonunu saygıyla veya saygısızca bekleyecek. Bu tamamen bekleyenlerin tıynetine bağlıdır. Elbette sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesinin istenmesi herkesin en doğal hakkıdır. İddianame düzenlendiği takdirde kel gözükecektir. Ancak yargılamayı etkilemek için halkı sokağa çıkarmanın kimseye bir faydası olmadığı gibi oluşan kamu zararının altından kimse de kalkamaz. Devlet bir kuruşunun dahi peşine düşer. Bu böyle biline.

#CHP
#Özgür Özel
#Ahmet Ünlü