703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin birçok maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrasında birçok Kanunda değişiklik yapılması zaruri hale gelmiştir. Bunlardan birisi de kaymakamların atanma şartlarının yer aldığı 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunudur. Bu yazımızda son günlerde yapılan tartışmalar çerçevesinde bu konuyu açıklamaya çalışacağız.
Meclise sunulan kanun teklifinde kaymakam adayları için şartlar yeniden belirlendi. Daha önce iptal edilen düzenleme ile aynı mahiyette olduğu görülmektedir. İptal edilen daha önceki düzenleme 703 sayılı KHK ile getirilmişti ve çok ciddi açılım yapılmıştı. Buna göre;
Kaymakam aday adaylarının yurt içindeki üniversitelerin veya diploma denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış olmak kaydıyla yabancı üniversitelerin en az dört yıllık lisans eğitimi veren fakültelerinin; Uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, işletme, maliye, finans, ekonometri, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde seksenine sahip olan diğer bölümlerden ya da hukuk fakültelerinden mezun olmaları veya üniversitelerin mühendislik fakülteleri ile tarih, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde seksenine sahip olan diğer bölümlerden en az dört yıllık lisans eğitimi yapmış ve uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat alanlarında tezli lisansüstü eğitimini tamamlamış olmaları gerekir.
Geçmiş düzenlemelerden farklı olarak tezli yüksek lisans yapmış olmak kaydıyla bazı fakülte mezunlarına da kaymakam olma imkânı getiriliyor.
Buna göre, üniversitelerin mühendislik fakülteleri ile tarih, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde seksenine sahip olan diğer bölümlerden en az dört yıllık lisans eğitimi yapmış ve uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat alanlarında tezli lisansüstü eğitimini tamamlamış olmaları gerekir.
Engellilerin kaymakam olabilmesi için ciddi bir gayret olduğu görülüyor. Acaba bu konuda mesafe alınabilir mi? Bize oldukça zor görünüyor. Çünkü bu kısıt sadece kaymakamlar için bulunmuyor.
Kariyer mesleklerin tamamında atanma şartları arasında engelli olmama şartı aranmaktadır. Kaymakamlıkta kariyer meslekler arasında yer aldığı için bunların atanmasında da engelli olmama şartı aranmaktadır. Gönül ister ki engellilerimiz için hiçbir kısıtlama olmadan her göreve atanma imkânı getirilebilse.
Ancak bazı meslekler için temsil oldukça ön plandadır. Bu nedenle kaymakamlık, meslek memurluğu, müfettişlik, kontrolörlük, uzmanlık, denetmenlik gibi kariyer meslekler için engelli olmama şartı aranmaktadır. Sonradan engelli olanların da başka görevlere atandığı görülmektedir.
Görüleceği üzere, kaymakamlık için engelli olmama şartının kaldırılması tek başına yetmemektedir. Aynı durumda olan başka meslekler için de bu şartın kaldırılması gündeme gelecektir. Dolayısıyla bu konu çok boyutlu olduğu için bunun getirisi ve götürüsünün çok iyi düşünülmesi gerekmektedir.
Ak Parti Milletvekili Mecliste yaptığı basın toplantısında bir ilke imza atarak Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’e oldukça sert ifadeler kullandı. Parti disiplini içerisinde böyle bir çıkış ve suçlama pek alışkın olmadığımız bir durumdu.
Ak Partili vekilin, bir bakan yardımcısının engellilerin kaymakam olmasına sıcak baktığından bahsederek Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in bunu kabul etmediğini ve engellediğini belirtmesi anlaşılabilir bir durum değildir. Öncelikle bu konu bir bakan yardımcısının inisiyatifiyle yapılacak bir şey değildir. Öncelikle kapsamlı bir çalışmayı gerektirmektedir.
Bu açıklamanın ve suçlamanın duygusal olduğunu düşünüyoruz. Engellilerin kaymakam olmasının önünün açılmasının başka kariyer meslekler için de böyle bir düzenleme yapılmasını gerektireceği unutulmamalıdır.
Dolayısıyla yapılacak bir düzenleme tek bir meslekle sınırlı olarak yapılamaz ve genelleştirilmesi gerekir ki bu konuda çok kapsamlı bir çalışma yapılması gerekmektedir. Bu nedenle diğer kariyer meslekler için de engellilerin alınmasının hangi sorunlara yol açacağının çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir.
Bir örnek üzerinden açıklamamız gerekirse Dışişleri Bakanlığı meslek memurluğuna engellilerin alınmasına hazır mıyız? Soruları çoğaltabiliriz ama ne demek istediğimizin anlaşıldığını düşünüyorum.
Daha önceki yazılarımda da bahsetmiş olduğum üzere yapılacak bir düzenlemenin kapsamlı bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Aksi takdirde kaş yapayım derken göz çıkarabiliriz. Keşke bütün engellilerimiz her göreve atanabilseler. Ancak bunun olamayacağının ve görevin özelliklerinin dikkate alınması gerektiğinin bilinmesi gerekiyor.
Engellilerin kaymakam olmalarına imkân sağlanması halinde başka birçok sorun gündeme gelecektir. Mesela engel durumu dikkate alınacak mı? Hangi orandaki engellilik dikkate alınacak? Hangi engelliler için kaymakamlık imkanı sağlanacak? Görme ve yürüme engelli bir kişi kaymakamlığı etkin bir şekilde nasıl yapacak gibi soruları çoğaltabiliriz. Bu sorular canımızı sıksa da hayatın gerçekleriyle yüzleşmek zorundayız.
Ayrıca engellilerin kaymakam olmalarının önü açıldığında başka kariyer meslekler için de düzenleme yapılması gerekecektir. Buna ne kadar hazırız?
Sonuç olarak duygusallıktan ziyade rasyonel düşünmek zorunda olduğumuzun bilinmesi gerekiyor. Engelli kardeşlerimizin imkan dahilinde kamuda istihdamının yolunun ardına kadar açılması sağlanmalıdır. Ancak bu istihdamın onların zorlanmadan yapabilecekleri işler kapsamında olması gerektiğinin de altını çizmemiz gerekiyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.