
Müfettişlerin sorunlarını köşeme taşıyacağımı belirtmiştim. Müfettişlerden gelen sorunlar özelinde bu konuyu gündeme getirmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Ö. Demir isimli müfettiş bir takipçimiz dört başlıkta müfettişlerin yaşadıkları sorunları özetlemiş. Bunlar;
Yukarıda yer verilen dört madde hemen hemen tüm müfettişlerin ortak sorunu olarak karşımıza çıkmakta ve çözüm beklemektedir. İl dışında göreve giden müfettişlerin yukarıda yer verilen harcırahlarla bir günlük ihtiyacını karşılaması mümkün değildir. Bu nedenle acilen çözüm üretilmesi gerekmektedir.
Yıllar içerisinde müfettişlerin ve kariyer uzmanların maaşları emsallerine göre düşmüştür. Bunların mesleğe girmeleri ve yükselmeleri oldukça zor olup motivasyonlarının bozulmaması için özlük haklarının düzeltilmesi gerekmektedir. Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere uzman ve müfettişlerin özlük haklarını düzeltmeye yönelik olarak Meclise gelen teklifin raftan indirilmesi gerekmektedir.
01.10.2008 tarihinden sonra mesleğe giren müfettişlerin emekli maaşları bu tarihten önce girenlere göre oldukça düşük kalacaktır. Bu durum diğer memurlar için de ciddi bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Daha önceki yazılarımızda örneklerle bu konuyu açıklamıştım.
“Müfettişlerin sendikalara üye olması kanunen yasak. Toplu sözleşmelerde sendika üyesi olmadığımız için müfettişlerle ilgili hiçbir iyileştirme gündeme gelmedi üstelik dernekler aracılığı ile sesimizi duyurmaya çalışırken malum sendikalar bize hep engel oldu. Özetle sahipsiz kaldık.” (R. Akyüz)
Daire başkanlarının dahi sendika üyesi olduğu bir ortamda müfettişlerin sendika üyesi olamamaları pek rasyonel temele dayanmıyor. 4688 sayılı Kanun kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların merkezi denetim elemanlarının sendika üyesi olamayacağı açıkça belirtilmiştir. Merkezi denetim elemanı olmayanlar için böyle bir yasak bulunmamaktadır. Demek ki müfettiş olup da merkezi denetim elemanı olmayanlar sendika üyesi olabiliyor. İyi de nihayetinde hepsi de aynı işi yapıyor.
Özetle 4688 sayılı Kanundaki sendika üyesi olacak ve olamayacakların günün şartlarına göre yeniden düzenlenmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.
Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği Başkanı Ayşe Özer; “Sermayesi itibar olan müfettişlik mesleğinin mensupları, denetimlerine tabi olan personelden daha düşük maaş alır hale getirilmişlerdir. Bu durum, denetimi psikolojik olarak yapılamaz hale getirmektedir. Müfettişler turneye gittiklerinde günlük 1.547 TL konaklama ücretini kabul edecek otel bulamıyorlar. 884 TL yevmiye ile 3 öğün yemek temin etmek günümüz şartlarında mümkün değil.
Mevcut özlük hakları nedeniyle devlet nitelikli çalışanları olan müfettişlerini birer birer özel sektöre hediye ediyor. Bir müfettişin yetişmesi 10 sene sürerken, müfettiş yardımcılarını yetiştirecekler de kurumlardan ayrıldığı için teftiş geleneği çöküyor.” diyerek acı gerçeklerle karşımıza çıkıyor.
Sayın Özer SGK Sağlık Merkez Müdürlüklerinde görev yapan doktor ve eczacıları denetlediğinde bir onların bir de kendinin aldığı maaşa bakıp hayıflanıyordur. Ben de Eczacı olup Müfettişlerden daha fazla maaş alabilirdim diyordur ve bunda da haklıdır.
Müfettişlerin mevcut özlük hakları ve harcırahlarının yetersiz olduğunda hemfikir olmayan yoktur. Ancak sonuç bir türlü değişmiyor. İşini düzgün yapan müfettişlerin çektiği zorluğu bilmeyen yoktur. Diğerleri hakkında zaten söyleyecek söz bulamıyoruz.
Farklı yollara sapanlar ise denetim yaptıkları kurumlarla birlikte çalışarak işini hallediyorlar. Denetim öncesinde yaptıkları ön denetimlerde ortaya çıkan eksikleri düzelttirerek emeklerinin(!) karşılığını alıyorlar. Bazen de fazla zıplayınca yakalananalar oluyor. Bununla beraber denetim yaptıkları kurumlardan bir çay dahi içmeyen dürüst ve namuslu müfettişleri de saygı ve sevgiyle anmak isterim. Hiçbir makama boyun eğmeyen ve işinin hakkını veren çok saygın müfettiş arkadaşlarım olduğunu da belirtmek isterim.
Sonuç olarak müfettişlik mesleğinin itibarını koruyacak özlük haklarında düzeltme yapılması gerekiyor. Her meslekte olduğu gibi aralarda gizlenen çürük elmalar olmuştur ve bundan sonra da olacaktır. Ancak bu mesleğin saygın bir meslek olduğunun bilinmesi, ona göre davranılması ve şartlarının düzeltilmesi gerekmektedir.
“Sabit görevden direkt olarak müfettiş hatta bazı kurumlarda Başmüfettiş ataması da, mesleğe olan saygınlığı gölgeliyor. Yine bazı kurumlarda hiç müfettişlik yapmamış kişiler teftiş kurulu başkanlığına atanmaktadır. Bu da mesleğe olan itibarı sarsmaktadır.” (A. Tunçay)
İstisnai de olsa Teftiş Kurulu Başkanlıklarına meslek dışı atamalar yapılmakta ve sistemde çok büyük sıkıntılar oluşturmaktadır. Yine bazı kurumlarda yardımcılık dışında müfettişlik ataması da vardır ki bunların yanlış olduğunu söylemeye dahi gerek duymuyoruz. Her şeyden önce dışardan yapılan Başkan ataması buradaki müfettişlerin tamamına yapılan bir hakarettir. Müfettişler yardımcılıktan itibaren çok büyük zorluklar altında yetiştirildikleri için her müfettiş yardımcısı potansiyel teftiş kurulu başkanı adayıdır.
Bu nedenle dışarıdan yapılan meslek dışı atamalar eninde sonunda bir yerlerden patlamıştır. Şimdi örneklerle ve isimlerle zihinleri bulandırmayalım. Lafın tamamı zaten herkese anlatılmazmış.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.