
Deselerdi ki, “Bir gün gelecek ve Kemal Kılıçdaroğlu bilge ve güven unsuru bir siyasetçi olarak saygı görecek…” Asla inanmazdım… Ancak Özgür Özel bu algılama değişikliğini oluşturmayı başardı. Kemal Bey’in yerli ve millî değerler sistemine dayanan sağlam bir devlet adamı olarak algılanabilmesi için gereken ortamı yarattı…
Şimdi son bir hareket bekliyoruz Özgür Bey’den: Kemal Bey’i CHP’den ihraç etmesini… Allah bilir, onu da düşünüyordur… Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin siyasi tarihinin sayfalarında yer alacak açıklaması son derce dramatikti… Özetle şunları dedi:
“Partimizin kodları, geleneği ve iki büyük misyonu vardır. Birincisi siyaseti temiz tutmak ve hesap sormaktır. Hesap vermek her bir CHP’linin namus borcudur. CHP, rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz. Bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde yolsuzluk iftiralarıyla yol alamaz. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir.
İkincisi, CHP devlete istikamet çizer. Türkiye, at sürdüğü ve şehit verdiği coğrafyalarda sıkışamaz. Gönül bağı kurduğu kardeş coğrafyasında sıkıştırılamaz. CHP, Orta Doğu’da tökezlememizi bekleyen İsrail ve ABD belasını defetmek ve devletin âlî menfaatleri için sürecin içinde yer almalıdır. Ve konuya siyaset üstü bakarak elini taşın altına koymalıdır. Milletimizin CHP’den beklentisi kardeşlik sürecinde öncü olması ve istikamet çizmesidir.”
Müsteşarlık düzeyinde devlete hizmet vermiş olan rahmetli babam Nihat Saydam, Kılıçdaroğlu’nun tanımladığı türden bir CHP’liydi… Mezarında kemiklerinin sızlaması bir nebze olsun azalmıştır inşallah…
Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü…
BM kayıtlarına göre dünyada her yıl 50 binden fazla kadın öldürülüyormuş… Bu, işin -deyim yerindeyse- en uç noktası… Bir de şiddetin çeşitli türlerine maruz kalan 10 binlerce kadın var… Aile kurumunun dibine dinamit döşeyen ‘aile içi şiddet’ de cabası!..
Herhâlde bu durumu onaylayan bir kişi dahi bulmak mümkün değildir… Devletimizin oluşturduğu koruma mekanizmalarına, hukuka rağmen bu işi kökünden kazımak ne henüz bizde mümkün oldu, ne de dünyada…
Ancak; aynı istikamette usanmadan yürüyerek, toplumun tüm kesimlerini bu konuda farkındalığa, mücadeleye davet ederek, şiddetin görmezden gelinmesini engelleyip, normal olmadığının, tepki verilmesinin, şikâyet edilmesinin gerektiğinin gösterilmesiyle adım adım ilerleyebiliriz…
Bu bağlamda Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), kadına yönelik şiddetle ilgili kurguladığı mesajıyla bir kampanya başlatmış: “Şiddete Karşı Hep Birlikte”
Doğrudur; kadını, çocuğu, aileyi, toplumu, hepimizin huzurunu bozan bu sorunla hep birlikte mücadele etmeliyiz… Belki de en çok erkekler olarak tepki göstermeli, tavır almalı ve adımızı da temize çıkarmalıyız…
KADEM, “Bu mücadelede ben de varım” diyenler, tavrını göstermek isteyenler için bir de turuncu rozet tasarlamış… Turuncu, zaten kadına yönelik şiddetle mücadelede uluslararası olarak kullanılan bir renkmiş… Bir süre o rozeti ceketimin yakasından eksik etmeyeceğim.
Türkiye’nin, kadınlarının, erkeklerinin ve çocuklarının hak ettiği huzurlu, güvenli, adil yaşama kavuşmalarını desteklediğini göstermek isteyen herkes o rozeti en azından bir hafta takmalı, “Bu nedir” diye soranlara anlatmalı…
Sık sık duymuşsunuzdur benden… B. Brecht’in o ünlü sözü… “Tüm sanat dalların bir tek amacı vardır. Sanatların en yücesine hizmet etmek… Yaşama Sanatı’na…”
‘Yaşama sanatı’nın inşasına hizmet eden 7 sanat dalı ile edebiyattaki küçük estetikler alanında sürekli okuma yapmak ve derinleşmek, bireysel tekâmülü beslemenin, önemli yollarından biridir…
Ruhsal tekâmül zihni de bedeni de geliştirir… “Kariyerimde nasıl ilerlemeliyim” sorusunun asıl cevabı gibi hayattaki her türden ilişkiyi ve iletişimi başarıyla yönetmenin yolu buradan geçer…
Pera Müzesi, 20. yılına özel 20 filmden oluşan bir program hazırlamış… “Bütün O Sanat” başlıklı film programında sinema ile farklı sanat disiplinlerinin buluştuğu yapımlar 18 Ocak 2026’ya kadar Pera Müzesi Oditoryumu’nda gösterilecekmiş. Biyografilerden belgesellere, dans ve müzikten toplumsal hafıza hikâyelerine uzanan kürasyonda yer alan (https://shorturl.at/ZSWk5) filmlere bir göz atmakta ve yolu Pera Müzesi’ne düşürmekte ‘yaşama sanatı’ açısından yarar olabilir…
Kendisini uzunca bir süredir tanırım… Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kıymetli bürokratlarından biriydi… Sonradan Bakanlıktaki görevinden ayrılıp Yavuz Ağıralioğlu’nun Kurucu Genel Başkanlığını yaptığı Anahtar Parti’de Kültür ve Turizm Politikaları Başkanı olarak görev almış… Uzunca süredir bir türlü görüşmemiş olduğumuz Muhammed Hakan Tanrıöver Bey ile her türden keyifli toplantı için ideal ortam sunan Minoa Pera’da bir araya geldik…
Çok önemli bir çalışma yapmışlar ve ciddi bir kitap hazırlamışlar… Adı, Millî Kültür Siyaset Belgesi… Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ünlü sözünü bir kez daha hatırlattı bana: “Devletin Temeli Millî Kültürdür”… Bir de tabii 2017 yılında zamanın Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı hocanın riyasetinde düzenlenen III. Milli Kültür Şurası’nı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın 2019’da Eskişehir Odunluk Modern Müzesi’nin açılışında yaptığı tarihî konuşmayı da hatırladım…
Ağıralioğlu’nun “Millî Kültür Siyaset Belgesi” adlı kitapçığın arka kapağındaki şu sözleri içeriği özetliyor: “Mukaddesatçılığımızın, milliyetçiliğimizin, değerler siyasetimizin, medeniyetimizin, Allah’a kulluğumuzun, Türklüğümüzün … mukavemet eşiğini kültür oluşturur.”
Her ne kadar hâlâ Parti’nin web sitesinde yer almıyor ve tanıtımı istendiği gibi yapılmıyor olsa da; gerek benim de üyesi olduğum Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu üyelerinden ilgilenenlerin, gerekse de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, “kilitti, muhalefetti” diye düşünmeden bu kitapçığa göz atmalarında yarar olabilir…
Millî Kültür meselelerimize katma değer getirmeye çalışan her üretim, ilgiyi hak ediyor…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.