Anglosaksonların “Too good to be true” (Gerçek olamayacak kadar iyi) diye tanımladığı türden bir konumlamayı çağrıştıran bir açılış idi… Komisyon’un mükemmel bir iyi niyet yaklaşımıyla yola çıktığından hiçbir şüphe yok… Ancak o ünlü sözün gerçekliğinin zaman zaman kanıtlandığını da unutmamakta yarar var: “Cehennem yolları iyilik taşlarıyla döşelidir…”
İşin hukukî boyutu konusunda kelam etmek, bizim haddimizi aşar… Ancak orada kimlerin nasıl, hangi koşullarda topluma bir şekilde geri kazandırılacağı meselesi ve bu yaklaşımın diğer örgütlü suçlardan hüküm giymişler için de uygulanıp uygulanmayacağı, yani adaletin nasıl tesis ve tecelli edeceği, ciddi temel çelişki olarak Komisyonun karşısında duruyor…
Bir de şu şeffaflık ve açıklık sorunu var… Bilindiği gibi iki kavram arasında ciddi fark vardır… Özetle; şeffaflık, bana istediğini sorabilirsin sana bilgi veririm, anlamına gelirken; açıklık, ben sorulmadan bilgileri açıklıkla veririm, şeklinde algılanır. Oysa Başkan açılış konuşmasında dedi ki: “Komisyon çalışmaları hakkında kamuoyunun ve basının bilgilendirilmesi yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından yürütülecektir.” Yani Komisyon üyeleri konuşamazlar…
Bir de bence bu aşamada hayli gereksiz gibi gözüken şu açıklama var: “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun, cuma günü yapılacak ve İçişleri Bakanı, MİT Başkanı ve Milli Savunma Bakanı davet edildiği ikinci toplantısı basına kapalı yapılacak, bu toplantının tutanakları da gizli olacak.”
İnşallah Komisyonun çalışmalarını, sadece iletişimi bir tür kritik başarı faktörü olarak ele almadıkları için ileri tarihlerde, “Okyanus’u geçtiler; ancak gelip Seine nehrinde boğuldular” diye hayıflanarak anmayız…
“Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her canlı için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.”
“Bu Anadolu zaferi tarih sayfalarında, bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar güçlü ve ne kadar canlandırıcı bir kuvvet olduğunun en güzel bir örneği olarak kalacaktır. Önümüze dikilen tüm engelleri birer birer yıkıp aştıktan sonra bugün artık Misak-ı Milli’nin çizdiği sınırlar içinde, mutlu, müreffeh ve özgür yaşamak için, her ne gerekiyorsa, bunların hepsini elde edeceğiz. Düşman elleriyle harap olmuş ve milletimiz tarafından her köşesini kurtarmak için seve seve can verilmiş ve çocuklarımızın kanıyla sulanmış olan yurdumuzun ufkunda artık barışın tatlı güneşi gecikmeyecektir.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sağdan soldan duyduklarımızla değil fikirlerini kendisinden dinleyerek anlamakta yarar var… Yoksa Erzurum ve Sivas Kongrelerinde çekilmiş fotoğrafları yorumlayabilmeniz çok zor olabilir…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.