Ruhuma yaradı…

04:0022/11/2025, Cumartesi
G: 22/11/2025, Cumartesi
Ali Saydam

Son birkaç gün içinde üç farklı, son derece derinleştirici ve zenginleştirici etkinliğe katılma fırsatımız oldu… Hafta başında Ankara’daydık… Hasbelkader üyesi olduğum Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulunun (KSPK), önce Başkan Vekili İskender Pala liderliğindeki haftalık toplantısına, ardından da Aile Bakanlığı ile birlikte düzenlediği “Aile ve Kültür-Sanat” sempozyumuna katıldık… Sayın Cumhurbaşkanı’nın sempozyumun kapanışında yaptığı konuşma, Sonuç Bildirgesi’ni de aşan bir kapsamdaydı…

Son birkaç gün içinde üç farklı, son derece derinleştirici ve zenginleştirici etkinliğe katılma fırsatımız oldu…

Hafta başında Ankara’daydık… Hasbelkader üyesi olduğum Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulunun (KSPK), önce Başkan Vekili İskender Pala liderliğindeki haftalık toplantısına, ardından da Aile Bakanlığı ile birlikte düzenlediği “Aile ve Kültür-Sanat” sempozyumuna katıldık…

Sayın Cumhurbaşkanı’nın sempozyumun kapanışında yaptığı konuşma, Sonuç Bildirgesi’ni de aşan bir kapsamdaydı… Türkiye’de aile yapısının hangi tehditlerle karşı karşıya olduğunu öğrenmek, artık kendini yenilemeyen nüfus seviyelerine düşen doğum oranımızın yol açacağı ağır sonuçları anlamak isteyenler için bire birdi…

On dokuz bilim insanının tebliğleriyle katıldığı sempozyumda; Dijital Medya, Kültür-Sanat-Medya Üçgeni, Türkiye Yüzyılı ve Aile, Aile içi İletişim, Kentleşme ve Aile başlıkları ele alındı… Aile Bakanlığı bu sempozyumdaki tebliğlerden oluşturacağı kitabı mutlaka yayınlayacaktır…

“Ailenin temeli birey, toplumun temeli aile, devletin temeli ise toplumdur” bakış açısından yaklaşılarak; ailenin, kültür ve değerlerinin, temelinde yer alan bireyin önemini saptamak ve ona göre pozisyon almak için Cumhurbaşkanı’nın konuşmasını (bkz: https://shorturl.at/575M6) ve bu kitapçığı takip etmekte büyük yarar olduğuna inanıyoruz...

Perşembe sabahı ise Türk Medya “Finans Zirvesi”ni izlemek için HalkBank’ın İFM’deki genel merkezindeydik… HalkBank Genel Müdürü Osman Arslan’ın finans sektörü analizi, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu’nun profesyonel sunumu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın ekonomik makro eğilimler konusunda yaptığı son derece etkili ve geleceğe dair umut veren konuşması kolay unutulacak türden değildi… Bu konuşmaların ortak noktası ise şuydu: Problemler elbette var ama makro ekonomik göstergeler ışığında daha güçlü bir umut da var… İçeriklere internetten ulaşmak mümkün…

Günü, bir konserle noktaladık… Bambaşka bir ziyafetti… İş Sanat Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘müzik olayı’nda dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say, bestelerini Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) yararına seslendirdi… Biletler için 5 bin ile 15 bin lira arasında rakamlar ödeyen sanat ve hayırseverler salonu tıklım tıklım doldurmuştu… AÇEV Başkanı Ayşecan Özyeğin Oktay ile AÇEV yöneticilerini ve başta Meltem Çetin Turgan ile Duygu Özün hanımlar olmak FM İletişim’i bu başarılı çalışmaları için kutluyoruz.

Konserin bazı bölümlerinde Say’a flütte eşi Aslıhan And Say, vokalde mezzo-soprano Seda Kırankaya eşlik ettiler…

Şu iki gün belki bedenimizi yordu ama eminiz ki; ruhumuza ve zihnimize bir hayli yaradı…

“Türk kalitesi”ni markalaştıran program

Özyeğin Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı’nın dünyanın ilk ve tek devlet destekli markalaşma programı olan Turquality’e en üst kapsamda kabul edilmiş.

Üniversite, Turquality programının stratejik planlama, yönetim kalitesi, finansal yapı, insan kaynağı, inovasyon ve dijitalleşme gibi alanlarda sürdürülebilir büyüme odaklı desteğini alacakmış. Program ayrıca, Özyeğin Üniversitesi’nin küresel ölçekte rekabet edebilirliğini artıran stratejik bir paydaş olarak süreçte yer alacakmış.

Programa kabulleriyle ilgili konuşan Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Barış Tan, “Eğitim, araştırma ve girişimcilik alanlarında Türkiye’den dünyaya açılan, bölgesinde değer üreten bir üniversite olma yolunda önemli bir aşama kaydettiğimize inanıyorum” demiş.

Üniversite’nin bu destekle uluslararası görünürlüğünü artıracağını, akademisyenlerini, öğrencilerini ve projelerini dünyanın farklı noktalarında daha güçlü biçimde konumlandıracağını ifade eden Prof. Dr. Tan şöyle devam etmiş: “Programın sunduğu avantajlarla, Türkiye’nin bölgesel bir çekim merkezi olma vizyonunu güçlendireceğiz.”

“Turquality” , Türkiye ve Kalite (Quality) kelimelerinin birleştirilmesiyle türetilmiş bir kavram… İlk kez 23 Kasım 2004 tarihinde yürürlüğe giren Turquality programı ise küresel pazarlardaki değişimler ve program paydaşlarının talepleri de dikkate alarak firmaları kurumsal, finansal ve operasyonel anlamda destekleyen bir markalaşma platformu… Ana amaçlarını, Turquality’nin hedef kitleler gözünde bir ‘marka referansı’, Türk markaları açısından ise bir ‘gelişim katalizörü’ olması biçiminde açıklıyorlar.

Keşke Turquality’e yapılan yatırım kadar programın iletişimine de yatırım yapsalarmış.

İtibarın bir ayağı eksik

Yurt dışında satışa sunulan ilk Türk beyaz eşya markası olan Beko’nun 2 ürünü Time dergisinin “Dünyanın En İyi Buluşları” (The Best Inventions of 2025) listesine girmiş. Bu ürünler; elektrik şebekesi olmadan güneş enerjisiyle çalışabilen buzdolabı ile ısı pompalı bulaşık makinesiymiş.

Firma, daha önce de Statista’nın bu yıl ikincisini yayınladığı “Dünyanın En Sürdürülebilir Şirketleri” listesinde 500 şirket arasında 17. sırada yer alarak üst üste 2. kez sektörünün lideri olmuş ve Türkiye’den listeye giren şirketler arasında zirvedeki yerini korumuş.

Ülkemizin ‘hard issue’lar (sert konular; ağır sanayi, otomotiv, inşaat, enerji, savunma sanayii vs.) konusunda bir sorunu yok, hatta dünyayla rekabet hâlindeyiz…

Öte yandan ‘soft issue’ (yumuşak konular; kültür, sanat üretimleri, eğitim, iletişim) alanında gidecek yollarımız, yiyecek 40 fırın ekmeğimiz var… Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuyu birkaç kez vurgulamıştı…

Özün özü; ülke itibarını yükseltmek ve yüceltmek için ‘soft issue’ alanında da Bekolara ihtiyaç var!..

#aktüel
#hayat
#Ali Kemal Yazıcı