
Bank of America’nın 170 fon yöneticisiyle yaptığı küresel ankete göre, 2026’nın en çok kazandırması beklenen yatırım aracı Japon Yeni oldu. Altın ve doların geride kaldığı listede, yatırımcıların güvenli liman arayışı güçlenirken İngiliz Sterlini ise en zayıf performans beklentisiyle dikkat çekti.

Küresel piyasalarda 2026’ya yönelik beklentiler netleşmeye başlarken, Bank of America (BofA) yatırımcıların eğilimlerini gösteren son anketini yayımladı. Dünya genelinde 170 fon yöneticisinin katıldığı araştırma, yeni yılda en yüksek performansı sergilemesi beklenen yatırım aracının Japon Yeni (JPY) olduğunu gösterdi.

Yatırımcıların favorisi: Japon Yeni
Ankete göre yöneticilerin yüzde 29’u, 2026’nın en kazançlı yatırımının Japon Yeni olacağı görüşünde birleşti.
2025’i G10 para birimleri arasında en zayıf performansla kapatan yenin, yeniden “güvenli liman” statüsünü güçlendireceği değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre bu dönüşün temel sebepleri:
Küresel risklerin artması ve yatırımcıların düşük riskli varlıklara yönelmesi
Japonya Merkez Bankası’nın sıkılaştırma adımları
Yenin düşük oynaklığı sayesinde güvenli bir duruş sergilemesi.

Altın ve dolar yine ilk üçte
Anket sonuçlarına göre Japon Yeni’nden sonra yatırımcıların en fazla yöneldiği varlık altın oldu. 2025 boyunca merkez bankalarının yoğun alımları nedeniyle rekor kıran değerli metal, 2026’da da güçlü talebini koruyor.
Üçüncü sırada ise ABD doları yer aldı. Amerika’da belirsizlikler devam etse de doların küresel ticaretteki baskın rolü, yatırımcıların bu para birimine yönelik güvenini canlı tutuyor.

Sterlin listeyi kapattı
Araştırmada en düşük getiri beklentisi ise İngiliz Sterlini (GBP) için kaydedildi. Sadece yüzde 3’lük potansiyel getiriyle listenin sonunda yer alan sterlin; Brexit sonrası süregelen ekonomik baskılar, politik belirsizlikler ve zayıf büyüme görünümü nedeniyle yatırımcıların ilgisini kaybediyor.

2026'ya girerken riskten kaçış hızlanıyor
BofA’nın anketi, fon yöneticilerinin 2026’da daha temkinli bir portföy tercih edeceğini gösteriyor. Risk iştahı gerilerken, yen, altın ve dolar gibi güvenli limanlara yönelim güçleniyor. Bu tablo, küresel ekonomide belirsizliklerin arttığı bir döneme girildiğinin de sinyalini veriyor.






