Bir profesyonel kulüpte, hele hele başarı adına bunca risk alan, bunca borca giren bir kulüpte bütün bunların bir sorumlusu, bir hesap vereni olmaz mı? Evrensel ölçekli başarı kriterlerinden hangisinde mesafe aldı.
Geçtiğimiz transfer dönemi başlayıp Trabzonspor olur olmaz yerli futbolcuları bir bir transfer ederken yönetim kanadından “Hoca ile anlaştık uzun süredir Türkiye Lig’ini takip ediyor; biz de transferleri ona göre yapıyoruz” mealinde açıklamalar geliyordu. Sonra Temmuz ayında alınan oyunculardan üçü 2 ay geçmeden başka takımlara gönderildiğinde anladık ki o oyuncuları hoca falan istememiş. Şimdi artık ligde zirve iddiası kalmadı Trabzonspor’un, kupada da yok Avrupa’da da… Takım halen top oynayacağına dair emare de göstermiyor, dolayısıyla Trabzonspor adına bir muhasebe vaktidir. Mesela soralım sahi Anıl’ı, Serdar’ı, Turgut Doğan’ı, Gökhan Karadeniz’i hangi akıl transfer etti? Doğru veya yanlışlığı bir kenara, transfer başlı başına bir risktir ayrı mesele de; başarı kimin hanesine yazılacak, başarısızlık kime bilsek hiç değilse?
Peki sezon başında UEFA’ya kadro bildirilirken Özer’i ilave etmeyi unutan ve dolayısıyla Napoli maçı kadrosuna Aytaç’ın dahil olunmamasına sebep olan hangi akıldır? O Aytaç ki Aralık ayında sorsanız “Trabzonspor’un hangi mevkiye acil ihtiyacı var?” diye cevap olarak en çok verilecek mevkinin oyuncusudur. Bir profesyonel kulüpte, hele hele başarı adına bunca risk alan, bunca borca giren bir kulüpte bütün bunların bir sorumlusu, bir hesap vereni olmaz mı? Sahi “Aralık ayında şampiyonluk yarışında değilsek bırakırım” diyen başkana hangi aydayız ve takım nerde diye sorabilir miyiz? Kurumsallaşma, ürün gelirlerini arttırma, marka değerini yükseltme, altyapıyı ayağa kaldırma, etkili bir scout sistemi kurma gibi evrensel ölçekli başarı kriterlerinden hangisinde mesafe aldı Trabzonspor? Bu soruları sorarsak “hain” mi oluruz? Oluruz… Derler ki Aziz Yıldırım var, federasyon var, boşver bunları “safları sıklaştıralım”, düşünmeyelim; karşı tarafa kartopu atalım. Muhterem Trabzonspor camiası, tüm samimiyetimle, Trabzonspor’un saha içinde ve saha dışında haksızlığa uğradığını defalarca dile getirmiş biri olarak diyorum ki safları gevşetin , safları gevşetin ve düşünün. İnanın bana Trabzonspor’un kendi müntesiplerinden daha fazla ona zarar verebilecek düşmanı yoktur ve olmamıştır vesselam…
Trabzonspor’un Avrupa’daki suskun golcüsü Oscar Cardozo, Napoli karşısında da yokları oynadı. Avrupa’da 9 maçta sadece 1 gol atan Paraguaylı golcü, kariyerinin belki de en kötü maçlarından birini çıkardı. Hücumda neredeyse her atağı başlamadan bitiren Cardozo, iki hatasında Napoli’nin golle sonuçlanan ataklarının başlangıcı oldu. Sakat ve cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle alternatifsiz bir kadroyla sahada olan Trabzonspor’da Cardozo’dan çok şey bekleniyordu ancak Waris ve Yatabare’nin sakatlığı, Deniz Yılmaz’ın da UEFA listesinde yer almaması nedeniyle zorunlu olarak bu bölgede 90 dakika tahammül edilen golcü oyuncu, yine suskunluğunu bozamadı.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.