Türkiye’deki ‘Epstein’ tehdidi

“En kısa sürede bir VIP gece kulübü açmak ve sıfırdan inşa edip istediğimiz özellikte döşemek… Odalara üç yönlü kamera yerleştirmek. Berlin’dekine benzer şekilde hizmet verebilir. Hepsi çıplak gezen birbirinden farklı özelliklere (renk, boy, yaş, kilo) sahip kızlar olabilir.

Farklı isteklere cevap vermek için GAY ekibi kurmamız lazım. Erkek escort ekibi kurmamız lazım. Kıbrıs’a giden bayan, hedeflerimiz için gerekli. Şu ana kadar kurumda çalışan elemanlarımızı kullanıyorduk.

Merkez komutanlıklarına mutlaka bizi tanıyan birisini tayin ettirmeliyiz. Gece kulübü ve casino baskınları kontrolümüzde olmalı.

Gece kulübüne gitmekten korkanla, evli personeller ve muhafazakâr yapısı olanlar listelenmeli. Ve önem sırasına göre üniversite ekibimizden birisi ile tanıştırılmalı. Hepsinin senaryosu tek tek incelenmeli. Kimisini yakınıyla, kimisini arkadaşı vasıtasıyla, kimisini de zorla irtibata geçirmeliyiz.

Mevcut gece kulüpleriyle irtibata geçilip ikna edilerek veya zorla ellerindeki mevcut görüntüler alınmalı ya da buralara nüfuz edecek personel yerleştirilmeli. Güvenlik görevlisi gibi. TSK’daki personellerimize gece kulübü listesi verilmeli. Herkes iki yılda en az 20 kişiyi mutlaka bu listedeki gece kulüplerine getirmeli.

Akademisyen, doktor, adliye mensubu birçok kişiyle irtibat kurabiliriz. Önek: Bir ilaç firması aracılığıyla bizim istediğimiz otelde kongre düzenletip istediğimiz doktorların odalarına gece geç saatte gönderdiğimiz bayanlara ‘Hayır’ diyen yoktur. Veya bir hukuk kongresi düzenletip istediğimiz kişiyi de davet listesine ekletip, istediğimiz kıvama getirtebiliriz.

İstediğimiz her insana çok kolay bir şekilde ulaşabiliriz. Örnek: Bizi reddeden muhafazakâr kişilerin (bürokrat, milletvekili, TSK mensubu vs.) çocuklarını bile Kıbrıs’ta çok rahat avucumuza alırız. Özellikle üniversitede okuyorsa ne yaparsa yapsın mutlaka ama mutlaka görüntüsünü elde ederiz. Kıbrıs’a sizin de bildiğiniz gibi, uğramayan KKK personeli yoktur. Mutlaka burada görev yapar. Bu da demektir ki geleceği parlak KKK personelini kontrolümüze almamız mümkün. İstersek ve imkânları genişletirsek her şey mümkün.

Kıbrıs bizim için çok önemli bir yerdir. İstediğimiz her şeyi polise ve adliyeye takılmadan burada rahatlıkla yapabiliyoruz. Türkiye’de kaybettiğimiz rahatlığı burada tekrar kazanabiliriz.

Kıbrıs tam olarak istediğimiz bir ortama sahip; seks, alkol, uyuşturucu çok normal ve ileri seviyede yaygın.

Otellere gelen birçok Türkiyeli turist mevcut. Bunların önemli bir oranı ünlü kişiler, bürokratlar, zengin iş adamları ve zengin dullar. Bir de konferanslara gelen doktor ve akademisyenler…”

Bu ifadeler, Fetullahçı bir mahrem imamın ele geçirilen dijital cihazlarında bulundu. Bunlar sadece ihtiyaç listesi. Bir de yapılanlar var; insan, yazmaya utanıyor. FETÖ’nün böyle bir sapkın yapı olduğu biliniyordu. Kadrolu fahişeleriyle millete tuzak kurduğuna ilişkin beyanlar daha önce ortaya çıkmıştı.

Bu belge, 15 Temmuz’dan sonra hainlik yapma imkanları zorlaşan FETÖ’nün Kıbrıs’ta faaliyet gösteren bir mahrem imam tarafından hazırlandı. Belge, FETÖ’nün ABD’li Yahudi sapkın Jeffrey Epstein’in Türkiye şubesi olduğunun da belgesi aynı zamanda.

Pensilvanya’da bir çukura gömülen FETÖ’nün elebaşı, bir konuşmasında “Filanca kişi filan alüfteye gidiyordu. Gece yarısı ortalığı kaldırdım onun oraya gitmesini engelledim” demişti. Yani Fetullah Gülen, kimin hangi kadına gideceğini bile biliyordu. Görünürde bahsedilen kişi tuzaktan kurtarılmış, ancak daha büyük bir tuzağın içine çekilmişti.

Gelelim asıl meseleye, Fetullahçı hainler, Yahudi sapkın Jeffrey Epstein gibi binlerce nüfuzlu kişi ve karar vericiyi ele geçirmiş durumda. Evet FETÖ ile mücadele kapsamında bunların bir kısmı sistem dışına çıkarılmış olabilir. Ama unutmayalım geride kalıp Futullahçı olmayıp sistem içerisinde olan yüzlerce kişi vardır ve düştüklerin tuzak nedeniyle hâlâ FETÖ’nün emir ve talimatlarıyla hareket ediyor olabilir.

Son zamanlarda başlatılan temiz eller operasyonları bu kapsamda genişletilmeli. Türkiye, tarihî bir süreçten geçiyor. “Epstein’in Türkiye versiyonu” tehdidini ortadan kaldırmadan Türkiye’nin bu virajı dönmesi kolay görünmüyor. Bu arada bu tuzağa düşüp de önemli yerleri işgal edenlerin, üç kuruşluk ikballerinden vazgeçip Türkiye’nin istikbali için gerekeni yapmaları elbette hayırlarına olur.