
Hafta başında MÜSİAD Genel Başkanı Sayın Burhan Özdemir’in ev sahipliğinde “Dijital Ekonomi Buluşmaları” başlıklı toplantıya katıldım. Toplantıda hazır giyim, tekstil, ayakkabı ve inşaat malzemeleri sektörlerinden sivil toplum kuruluşlarından yöneticiler ve profesyoneller ile dijital ekonomi alanındaki gelişmeleri takip etme fırsatı buldum.
Son dönemde pek çok yeni kavram hayatımıza girdi. Bu kavramlardan bir tanesi de “dijital ekonomi”. Açıkçası bende sektörlerin bu kavrama ve işleyişine ilişkin bilgi düzeylerinin geliştirilmesi gerektiğine yönelik bir kanaat oluştu. Bu bağlamda Türkiye’nin bir “Dijital Ekonomi Yol Haritası” hazırlamasının faydalı olacağını düşünüyorum. Zira son dönemde sadece olumlu yönleri ön plana çıkarılan dijital ekonomi fırsatlar oluşturduğu kadar tehditler de içeriyor.
Benim toplantı katılımcılarının ifadelerinden anladığım kadarıyla bir süredir e-ticaret platformlarından ciddi faydalar elde edilirken son dönemde özellikle Türkiye’de yerleşik olmayan ancak sürekli ithalata neden olan bir pazar yeri sıkıntıları artırmış durumda. Her ne kadar bazı önlemler alınsa da söz konusu platform üzerinden Türkiye’ye her ay ciddi miktarda ürün geliyor. Üstelik izah edilemeyecek kadar ucuza!
Elbette vatandaşların ihtiyaç duydukları ürünlere daha makul fiyatlarla erişmeleri konusuna aksi bir fikir beyan etmeyeceğim. Ancak yerleşik olduğu ülkenin tüm teşviklerini kullanıp bizim ülkemizde cari açığa neden olarak, yurtiçindeki işletmelerin üretim, istihdam ve ihracatını baltalayan bir organizasyona yönelik önlemler alınması gerektiğini de hatırlatmakta fayda var.
Küreselleşme ve dijitalleşme pek çok anlamda işletmecilerin ve üreticilerin işine yarıyor. E-ticaret Pazar yerleri satıcıların ürünlerini başka şehirlere ve hatta başka ülkelere taşımaları için pek çok imkânı beraberinde getiriyor. Bu platformlarda hacimlerin artması bu alanın regüle edilmesi gereğini de beraberinde getirdiği için 2014 yılında 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hayata geçirilmiş ve 2022’de yeniden düzenlenmişti. Bugün geldiğimiz noktada ise bu kanun ve bu kanuna bağlı regülasyonlara göre hareket etmemek için Türkiye’de şirket kurmadığı tespit edilen bazı yabancı menşeili platformların çok ciddi derecede ekonomi güvenliği tehdidi oluşturduğunu görüyoruz.
Her ay ciddi miktarlarda dış ticaret açığına neden olan, yerli üreticileri olumsuz etkilediği için vergi ve istihdam kayıplarını artıran yapıların faaliyetlerine yönelik atılan bugüne kadarki adımların daha ötesine geçecek bazı yaptırımların uygulanması gerektiği konusunda sektör temsilcileri ve profesyonellerinin hemfikir olduğunu toplantının bir çıktısı olarak sizlere iletebilirim.
Ayrıca mevcut mevzuata uygun platformlar üzerinden e-ticaret yapmaya çalışan üreticilerin 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un da günümüzün gerçekleri ve ihtiyaçlarına göre gözden geçirilmesi konusundaki beklentileri de ciddi şekilde artmış durumda. Zira regülasyonların neden olduğunu düşündükleri maliyet artışlarının kendi rekabetçiliklerini olumsuz etkilediğini değerlendiriyorlar. Ayrıca kanunun Türkiye’deki Pazar yerlerini kısıtlarken yurtdışından mal satanların önünü açar hale geldiği yönünde bir inanış var. Bu da söz konusu 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’unun tekrar değerlendirilmesi gerektiği konusunda ciddi bir inanış oluşturuyor.
Sonuç olarak neredeyse tamamına yakını KOBİ olan bir dönem Anadolu Kaplanı olarak nitelendirilen işletmelerin günün koşullarını yakalayabilmeleri için dijital dönüşümlerinin desteklenmesi ve nihayet birer “Dijital Kaplan” olabilmeleri adına halen atılması gereken önemli adımlar var.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.