Yoğun ekonomi gündemi, kur seviyesi, yüksek faiz ve finansmana erişim gibi cari konular arasında gözden kaçan ya da daha doğru bir ifade ile hak ettiği kadar gündemde yer almayan bir konuyu bugün köşeme taşımak istiyorum. Elbette bu kadar çok faizin kendisinin ve seviyesinin konuşulduğu bir ortamda ister istemez gündemin de hep bu konu üzerinde şekillenmesini oldukça normal karşılıyorum. Ancak ben bugünkü yazımda faizsiz finansman konusunda kamu eliyle atılan son derece önemli bir adımı gündeme
Yoğun ekonomi gündemi, kur seviyesi, yüksek faiz ve finansmana erişim gibi cari konular arasında gözden kaçan ya da daha doğru bir ifade ile hak ettiği kadar gündemde yer almayan bir konuyu bugün köşeme taşımak istiyorum. Elbette bu kadar çok faizin kendisinin ve seviyesinin konuşulduğu bir ortamda ister istemez gündemin de hep bu konu üzerinde şekillenmesini oldukça normal karşılıyorum. Ancak ben bugünkü yazımda faizsiz finansman konusunda kamu eliyle atılan son derece önemli bir adımı gündeme taşımak istiyorum.
Esasen bu konu ilk olarak 30 Ocak’ta gündeme gelmiş, o gün yayımlanan Resmi Gazete’de BDDK, Emlak Katılım Bankası’nın bir iştiraki olarak “Emlak Katılım Tasarruf Finansman A.Ş.”nin kuruluşuna izin vermişti. Sonrasında ise neredeyse 7 ay gibi oldukça kısa bir sürede Emlak Katılım faaliyet izni alarak işlemlere başlamış oldu. Bunun çok büyük bir başarı olduğunu not edelim.
Bu gelişmenin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum 30 Temmuz’da sosyal medya hesabından duyurarak Emlak Katılım Tasarruf Finansman A.Ş.’nin faaliyet izni aldığını ve vatandaşların ev, araç ile işyeri alımlarında erişilebilir bir şekilde her bütçeye uygun faizsiz finansman çözümlerinin hayata geçirildiğini ifade etti.
Tasarruf finansman şirketleri esasen kamuoyunda “…evim” şeklinde bilinen ve vatandaşların bankaya başvurmadan, faize bulaşmadan konut sahibi olmalarına imkân tanıyan önemli bir İslami finansal enstrüman. Elbette bu sektör çok önemli süreçlerden geçti ve nihayet 2021 yılında BDDK’nın regülasyonlarına tabi hale geldi. Bu döneme kadar ise tamamen özel sektör girişimleri olarak faaliyet gösterdi ve maalesef bazı kötü örnekler ile süreçteki birtakım uygulamalar ve/veya ekonomik dalgalanmalar nedeni ile tam olarak güven tesis edilemedi. Bu bakımdan bu alanda çok büyük olduğu bilenen potansiyel talep büyük oranda realize olmadı.
Bugün geldiğimiz noktada faiz hassasiyeti olan vatandaşların önlerinde artık bir kamu bankası güvencesi ile çok ciddi bir alternatif var.
Katılımcıların bir tasarruf planına dahil olduğu, belirli bir süre boyunca taksit ödediği, ödenen paraların bir havuza toplandığı ve sırası gelen ya da kurada çıkan katılımcıların ev ya da araç alma imkanına kavuştuğu bu model banka kredisi gibi faiz işleyen bir model değil. Bu modelde yalnızca “organizasyon ücreti” adı altında bir komisyon alınıyor ve tüm bu sistem 6361 sayılı “Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu” ile güvence altına alınıyor.
Ancak her ne kadar bu sistem kanun ile güvence altına alınmış olsa da sektörün tamamen özel sermayeli girişimlerden oluşması faizsiz olan bu sistemin yaygınlaşmasının yavaş olmasına neden oluyordu. Bu bakımdan Emlak Katılım Bankası’nın bu alana kamu elini değdirmesinin son derece önemli olduğunu değerlendiriyorum. Faizsiz finans konusunda kamu eli ile oluşturulan bu yeni alternatifin önümüzdeki dönemde oldukça fazla ilgi göreceğini tahmin ediyorum. Emeği geçenleri tebrik ederim.
#ekonomi
#Türkiye Emlak Katılım Bankası
#Levent Yılmaz
