Enflasyon Raporu ve ara hedeflerde yeni yaklaşım

04:0016/08/2025, Cumartesi
G: 16/08/2025, Cumartesi
Levent Yılmaz

Geçtiğimiz Perşembe günü Merkez Bankası yılın III. Enflasyon Raporu’nu yayımladı. Enflasyon raporlarının önemine ilişkin görüşlerimi bir önceki yazımda kapsamlı bir şekilde yazdığım için bugün tekrar etmeyeceğim. Ancak kısaca şunu hatırlatayım bu raporlar Merkez Bankası’nın iletişimi açısından büyük önem taşıyor. Gelelim raporun detaylarına. Merkez Bankası raporun en çok merak edilen orta vadeli öngörüler kısmında 2025 yıl sonu enflasyon ara hedefini %24 olarak korurken 2026 yıl sonu ara hedefini

Geçtiğimiz Perşembe günü Merkez Bankası yılın III. Enflasyon Raporu’nu yayımladı. Enflasyon raporlarının önemine ilişkin görüşlerimi bir önceki yazımda kapsamlı bir şekilde yazdığım için bugün tekrar etmeyeceğim. Ancak kısaca şunu hatırlatayım bu raporlar Merkez Bankası’nın iletişimi açısından büyük önem taşıyor.

Gelelim raporun detaylarına. Merkez Bankası raporun en çok merak edilen orta vadeli öngörüler kısmında 2025 yıl sonu enflasyon ara hedefini %24 olarak korurken 2026 yıl sonu ara hedefini %12’den %16’ya revize etti. 2027 yıl sonu ara hedefi ise %9’da sabit kaldı. Ancak bu noktada Merkez Bankası’nın yeni bir yaklaşım geliştirdiğini görüyoruz. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın “yeni orta vadeli tahmin iletişim stratejisi” olarak açıkladığı yeni yaklaşıma göre; artık iki ana kavram var. Bunlardan ilki bildiğimiz “yıl sonu odaklı ara hedefler” ikincisi ise “tahminler”.

Açıkçası ilk bakışta karmaşık ve çelişkili bir adım gibi görünüyor. Ancak Merkez Bankası’nın açıklamasına göre; yıl sonu ara hedeflerini sürekli olarak güncellemek beklentileri çıpalamak ve algıyı yönetmek açısından sıkıntılı bir durum. Merkez Bankası bunun yerine ara hedefini sık sık değiştirmeden tahminlerini güncelleyerek daha gerçekçi tahminleri paylaşmaya başlayacağını belirtiyor. Önceki yaklaşımda tahminleri güncelleyince aynı zamanda ara hedefi de güncellemiş olduğu için iletişim ve inandırıcılık açısından sıkıntılı bir durum oluştuğu düşünülüyor.

Raporun içindeki bir diğer önemli bölüm de bilgi kutuları. Bu kutulardan “Firma Görüşmelerinden Elde Edilen Bulgular” kısmında son derece önemli tespitler var. Bunları özetlemek gerekirse;

* İktisadi faaliyet yılın ikinci çeyreğinde yavaşlamış durumda.

* Yurt içi satışlar yavaşlıyor.

* Üretim ikinci çeyrekte yavaşlıyor.

* Yatırım duruşundaki zayıflık sürüyor.

* İstihdam görünümü iç piyasa ağırlıklı çalışan firmalarda daha olumsuz.

* Finansman ihtiyacı artmaya devam ediyor.

Yukarıda sıralanan tespitlerin her biri ayrı bir yazı konusu olarak ele alınabilir. Ancak yer kısıtı nedeni ile bu kısmı fazla uzatmadan rapordaki bazı diğer konulara değineceğim.

Merkez Bankası’nın bulgularına göre; son üç ayın verileri ana eğilimde yavaşlamaya işaret ederken ana eğilim göstergeleri dezenflasyon sürecinin devam edeceğini gösteriyor. Maalesef olumsuz hava koşulları gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskleri artırıyor. Meyve ve tahıl üretiminde önemli düşüşler var.

Ayrıca eğitim ve kira gibi geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek olan kalemler enflasyondaki düşüşü yavaşlatıyor. Bu noktada endişe verici bir tespit daha var. Kira enflasyonu öngörülenden daha dirençli bir seyir izliyor.

Sonuç olarak yine kapsamlı bir Enflasyon Raporu okuduk ve Merkez Bankası’nın hangi noktalara dikkat ettiğini görmüş olduk. 2025 yıl sonu tahmininin ve 2026 yıl sonu ara hedefinin yukarı yönlü güncellenmiş olması nedeni ile sıkı para politikası duruşunun uzun bir süre daha bizimle olacağını öngörebiliriz. Yani reel sektör bir süre daha dişini sıkmak zorunda kalacak. Umarım dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlamaz!

#ekonomi
#enflasyon
#Levent Yılmaz